1989 yılında satın alınan arsanın parsellenerek satılması durumunda vergilendirme hk.
Özelge: 1989 yılında satın alınan arsanın parsellenerek
satılması durumunda vergilendirme hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 37-770
Tarih:
29/02/2012
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 37-770 29/02/2012
Konu : 1989 yılında alınan arsanın parsellenerek satılması
durumunda vergiye tabi olup olmadığı.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, 1989 yılında satın almış olduğunuz 7.000 m2 tarlayı
parselleyerek satmak istediğinizi belirterek söz konusu satışın vergiye tabi olup olmadığı hususunda
Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinin birinci fıkrasında, "Her türlü ticari ve
sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır." hükmü yer almış olup, aynı maddenin ikinci
fıkrasının (4) numaralı bendinde, gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak
uğraşanların bu işlerinden (6) numaralı bendinde de, satın alınan veya trampa suretiyle iktisap
olunan arazinin iktisap tarihinden itibaren 5 yıl içinde parsellenerek bu müddet içinde veya daha
sonraki yıllarda kısmen veya tamamen satılmasından; elde edilen kazançların ticari kazanç olacağı
hükme bağlanmıştır.
Ticari faaliyet, bir tür emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama
niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin
"ticari faaliyet" olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi
için, kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte faaliyeti icra eden organizasyonun bütün
unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması gerekmektedir.
Gayrimenkul alım-satımı, şekli ve maddi şartları ile kurulmuş bir ticari organizasyon içinde
yapıldığında, alım-satımın ticari faaliyetin unsuru sayılacağı açıktır. Ticari organizasyonun şekli ve
maddi unsurları ile açıkça belli olmadığı hallerde, faaliyetin devamlılık kasıt ve niyeti ile yapıldığını
belirleyen objektif ölçü, muamelenin çokluğudur. Muamelenin çokluğu, gayrimenkullerin aynı
takvim yılı içerisinde birden fazla defada veya takip eden birden fazla takvim yılında ard arda
satılmasıdır.
Öte yandan Gelir Vergisi Kanununun "Değer artışı kazançları" başlıklı Mükerrer 80 inci
maddesinde, iktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin
birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi
çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden
başlayarak beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançların (Kooperatiflerin ortaklarına bu
sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmış
sayılır.) değer artış kazancı olarak vergilendirileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu hükümlere göre, gayrimenkul alım-satım işiyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden
elde ettikleri kazançlar Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesi kapsamında ticari kazanç olarak
değerlendirilecektir.
Dolayısıyla böyle bir organizasyon çerçevesinde ticaret maksadıyla alınan arsanınparsellenerek ticari bir organizasyon içerisinde parsel parsel satılması durumunda, devamlılık
unsuru oluşacağından elde edilen kazanç Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesi hükmü gereğince
ticari kazanç olarak vergilendirilecektir.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, 1989 yılında satın aldığınız tarlanın beş yıl geçtikten
sonra parsellenmesi sonucu oluşacak arsalar yeni bir edinim olarak kabul edileceğinden,
parselleme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde söz konusu arsaları bütünüyle bir kişiye satmanız
halinde elde edilen gelir değer artış kazancı olarak vergilendirilecektir. Ancak maliki olduğunuz
tarlanın parsellenerek, parselleme sonucu oluşacak arsaların aynı kişiye farklı tarihlerde veya farklı
kişilere aynı tarihte satılması veya birden fazla yılda satışına devam edilmesi halinde, devamlılık
unsuru oluşacağından bu faaliyetten elde edeceğiniz kazancın "ticari kazanç" olarak vergiye tabi
tutulması gerekecektir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.