2007 yılında satın alınan gayrimenkulün, yabancı uyruklu olunması ve askeri makamların onay zorunluluğu nedeniyle sözleşme düzenlemek suretiyle avukat
Özelge: 2007 yılında satın alınan gayrimenkulün, yabancı
uyruklu olunması ve askeri makamların onay zorunluluğu
nedeniyle sözleşme düzenlemek suretiyle avukat adına
tapuya tescil edilerek 2009 yılında tekrar kendi adına tescil
ettirilen gayrimenkulün 201
Sayı:
84098128-120.07.01[Mük.80-2014/1]-206
Tarih:
16/04/2014
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜKELLEF HİZMETLERİ GELİR VERGİLERİ GRUP MÜDÜRLÜĞÜ
Sayı : 84098128-120.07.01[Mük.80-2014/1]-206 16/04/2014
Konu : Değer Artışı Kazancı
İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eki dilekçenizde, 2007 yılında satın aldığınız
gayrimenkulü yabancı uyruklu olmanız ve askeri makamların onay zorunluluğu nedeniyle sözleşme
düzenlemek suretiyle avukatınız adına tapuya tescil ettirdiğiniz, askeri makamlar tarafından 2009
yılında verilen onay sonucu tapu tescili adınıza gerçekleştirilen gayrimenkulü 2013 yılı Mart ayında
sattığınızı belirterek, 2007-2013 yılları arasında şahsınızın ikamet ettiği söz konusu dairenin satışı
nedeniyle elde ettiğiniz gelirin vergilendirilip vergilendirilmeyeceği hususunda Başkanlığımız
görüşü talep edilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Değer Artışı Kazançları" başlıklı Mükerrer 80'inci
maddesinde, "Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı
kazançlarıdır.
...
6. İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin
birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tâbi
çiftçilerin ziraî istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden
başlayarak beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar (Kooperatiflerin ortaklarına bu
sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmış
sayılır.).
Bu maddede geçen "elden çıkarma" deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir
ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi,
ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.
Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye
piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, 9.400 (284 Seri No'lu Gelir Vergisi
Genel Tebliği ile 2013 yılı için belirlenen tutar) Türk Lirası gelir vergisinden müstesnadır."
hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan anılan Kanunun Mükerrer 81'inci maddesinin birinci fıkrasında, değer
artışında safi kazancın, elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile
temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri
ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve
harçların indirilmesi suretiyle bulunacağı hükme bağlanmış olup, son fıkrasında ise "Mal vehakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli, elden çıkarılan mal ve hakların, elden çıkarıldığı ay
hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış
oranında artırılarak tespit edilir. Şu kadar ki, bu endekslemenin yapılabilmesi için artış oranının %
10 veya üzerinde olması şarttır." hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Vergi Kanunlarının Uygulanması ve İspat"
başlıklı 3'üncü maddesinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin
gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek
mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık
bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik
icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması
halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu belirtilmiştir.
Öte yandan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 704 ve 705'inci maddelerine göre taşınmaz
mülkiyetinin konusuna giren gayrimenkulün mülkiyetinin kazanılması, tapuya tescille doğacağından
iktisap tarihi olarak, tapu tescil tarihinin esas alınması gerekir.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar uyarınca, 2007-2013 yılları arasında ikamet
ettiğiniz, ancak askeri makamların onay zorunluluğu nedeniyle 2007 yılında aranızda sözleşme
düzenlemek suretiyle avukatınız adına tapuya tescil edilen gayrimenkulün, askeri makamların
onayına müteakip 26.02.2009 tarihinde adınıza tescil edilmesi yeni bir iktisap olarak kabul edimesi
gerekmektedir.
Bu çerçevede, söz konusu gayrimenkulün 26.02.2009 tarihinde adınıza tapuya tescil
edilmesi yeni bir iktisap olarak kabul edileceğinden, iktisap tarihi olarak bu tarihin (26.02.2009)
esas alınarak, Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 80 inci maddesi hükümlerinin dikkate alınması ve
bu satıştan elde edilen kazancın değer artışı kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.