2010/1638 K. 2010/7098 T. 22.6.2010
11. CD., E. 2010/1638 K. 2010/7098 T. 22.6.2010
T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2010/1638
Karar No.: 2010/7098
Karar tarihi: 22.06.2010
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na aykırı davranmak suçundan sanık Arif hakkında yapılan yargılama sonunda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8 maddesi gereğince sanık hakkında defterdarlık mütalaası alınmadan açılan davada yargılamanın durdurulmasına dair Şişli 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.06.2009 tarihli ve 2008/1558 esas, 2009/638 sayılı kararına itirazın reddin-de ilişkin İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.08.2009 tarihli ve 2009/871 müteferrik sayılı kararının tüm dosya kapsamına göre; 16.04.2005 tarihli ve 25817 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5345 sayılı Gelirler İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 33. maddesi uyarınca, diğer mevzuata defterdara ve defterdarlığa yapılmış atıfların ilgisine göre vergi dairesi başkanı ve başkanlığına yapılmış sayılacağının belirtilmesi ve bu hükme uygun olarak 04.04.2007 tarihli, 26483 sayılı Resmi Gazete'deyayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5615 sayılı Kanun'un 20. maddesiyle, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 367. maddesinin 1. fıkrasında bulunan "Defterdarlığın veya Gelirler Bölge Müdürlüğünün" ibaresinin "Vergi Dairesi Başkanlığının veya Defterdarlığın" şeklinde değiştirilmesi karşısında; İstanbul Vergi Dairesi Başkanı adına Denetim Grup Müdürü vekili Adem imzalı 11.11.2005 tarihli, 10192 sayılı yazının, 213 sayılı Kanun'un 367. maddesinde belirtilen ve dava şartı olan mütalaa niteliğinde bulunduğu gözetilmeden itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 30.12.2009 gün ve 2009/15386-75116 sayılı kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C. Başsavcılığının 26.01.2010 gün ve KYB.2010-11103 sayılı ihbarnamesiyle daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla incelenip gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Bazı Kaçakçılık Suçlarının Cezalandırılmasında Usul" başlıklı 367. maddesinin aşağıdaki değişikliklerden önceki 1. fıkrası "Yaptıkları inceleme sırasında 359 ve 360'ıncı maddelerde yazılı kaçakçılık veya iştirak suçlarını tespit eden maliye müfettişleri, hesap uzmanları ile bunların muavinleri ve gelirler kontrolörleri ile stajyer gelirler kontrolörleri tarafından doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili vergi dairesinin bağlı bulunduğu defterdarlığın veya gelirler bölge müdürlüğünün mütalaasıyla, keyfiyetin yetkili Cumhuriyet Savcılığına bildirilmesi mecburidir" biçiminde iken,
04.04.2007 gün ve 26483 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 28.03.2007 gün ve 5615 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 20. maddesi ile 367. maddesinin birinci fıkrasında yer alan "defterdarlığın veya gelirler bölge müdürlüğünün" ibaresi "vergi dairesi başkanlığının veya defterdarlığın" şeklinde değiştirilerek, dava şartı niteliğindeki mütalaa vermeye yetkili makamlar,
- maliye müfettişleri,
- hesap uzmanları ile bunların muavinleri,
- gelirler kontrolörleri,
- stajyer gelirler kontrolörleri,
- vergi dairesi başkanlığı ve
- defterdarlık olarak belirlenmiştir.
08.02.2008 gün ve 26781 sayılı Resmi Gazete ile yayımlanarak yürürlüğe giren 23.01.2008 gün ve 5728 sayılı Kanun'un 280. maddesi "Yaptıkları ince leme sırasında 359'uncu maddede yazılı suçların işlendiğini tespit eden maliye müfettişleri, hesap uzmanları ile bunların yardımcıları ve gelirler kontrolörleri ile stajyer gelirler kontrolörleri tarafından doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili vergi dairesinin bağlı bulunduğu vergi dairesi başkanlığının veya defterdarlığın mütalaasıyla, keyfiyetin Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesi mecburidir" şeklinde değiştirilmiş ise de mütalaa vermeye yetkili makamlarda bir değişiklik yapılmamıştır.
16.05.2005 gün ve 25817 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 05.05.2005 gün ve 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un "Taşra teşkilatı" başlıklı 23. maddesi "Başkanlığın taşra teşkilatı, doğrudan merkeze bağlı vergi dairesi başkanlıkları ile vergi dairesi başkanlığı kurulmayan yerlerde bu Kanunun 24 ve 25'inci maddelerindeki görev ve yetkileri haiz vergi dairesi müdürlüklerinden oluşur. Vergi dairesi başkanlıklarının kuruluş yerleri ve sayıları ile bunlara ilişkin değişiklikler Bakanlar Kurulunca belirlenir" biçiminde olup, 06.07.2005 gün ve 25867 sayılı Resmi Gazete'deyayımlanarak yürürlüğe giren 13.06.2005 gün ve 2005/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'na göre ise ülkemizde aralarında İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının da bulunduğu 29 bölgede vergi dairesi başkanlıklarının faaliyete geçmesi benimsenmiştir.
Aynı Kanunun "Yetki devri" başlıklı 27. maddesi ise "Başkan ve her kade-medeki Başkanlık yöneticileri, sınırlarını açıkça belirtmek ve yazılı olmak şartıyla, yetkilerinden bir kısmını astlarına devredebilir. Yetki devri uygun araçlarla ilgililere duyurulur" şeklinde olup, vergi dairesi başkanının Kanundaki usule göre yetkisinin bir kısmını astlarına devredebileceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan Kanunun "Atıflar ve yetkiler" başlıklı 33. maddesi uyarınca; diğer mevzuatta defterdara ve defterdarlığa yapılmış atıfların ilgisine göre vergi dairesi başkanı ve başkanlığına yapılmış sayılacağı belirtilmiştir.
Somut olay açısından; sanık hakkında 2002 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçu ile ilgili olarak inceleme yapan Vergi Denetmeni Ali Recep tarafından düzenlenen 20.10.2005 gün ve VDENR-2005-632/64 sayılı Vergi Suçu (Kaçakçılık) raporuna istinaden Gelir İdaresi Başkanlığı, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, Denetim Grup Müdürlüğü, İhbarlar ve Şikayetleri Değerlen-dirme Müdürlüğünün 11.11.2005 gün ve 010192 sayılı yazısı ile İstanbul Vergi Dairesi Başkanı adına, Denetim Grup Müdür vekili Adem tarafından imzalanmak suretiyle mütalaada bulunulduğu, aynı Başkanlığın dosyada mevcut 16.09.2005 günlü Onay ile de İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, Denetim Grup Müdürlüğüne bağlı olarak faaliyete geçen İhbarlar ve Şikayetleri Değerlendirme Müdürlüğü ile Denetim Koordinasyon Müdürlüğünce yürütülmekte olan işlemlerin verimliliğinin sağlanması ve hızlı bir biçimde yürütülmesi amacıyla onay ekindeki listede yer alan kişilere belirtilen şekilde yetki devrinin yapılmasına izin verildiği, yine aynı Onay içeriğinden Adem'in Denetim Grup Müdür vekili olarak görevli bulunduğu anlaşılmaktadır.
Anılan mevzuat ile İstanbul Valiliği Muhakemat Müdürlüğünün 12.10.2009 havale tarihli kanun yararına bozma istemi ekinde yer alan, dosya da mevcut İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, Denetim Grup Müdürlüğü, İhbarlar ve Şikayetleri Değerlendirme Müdürlüğü'nün 16.09.2005 günlü Onay ile diğer belgeler birlikte değerlendirilerek; aynı Başkanlığın 11.11.2005 gün ve 010192 sayılı dava şartı niteliğindeki mütalaasının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 367. maddesine uygun bulunduğu gözetilerek, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsiz bulunduğu cihetle, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Şişli 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.06.2009 gün ve 2008/1558 esas, 2009/638 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.08.2009 gün ve 2009/871 müt. sayılı kararının CMK'nın 309. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), gereğinin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 22.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.