2012/24640 K. 2014/5040 T. 18.3.2014

11. CD., E. 2012/24640 K. 2014/5040 T. 18.3.2014

İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesi - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2012/24640
Karar No.: 2014/5040
Karar tarihi: 18.03.2014
 

Tebliğname No : 11 - 2011/215993

SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet

1- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında açıklandığı üzere her takvim yılının ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, aynı takvim yılında farklı dönemlerde birden çok sahte fatura düzenlenmesi durumunda faturaların adet ve tutarları, zarar miktarı, kastın yoğunluğu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınıp temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ve her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden ve hangi yılda işlenen suçtan dolayı karar verildiği de belirtilmeksizin yazılı şekilde tek suçtan hüküm kurulması,

2- Kabule göre de;

a- Temel ceza tayin edilirken uygulama maddesinin 213 sayılı Yasanın “359/b-1” maddesi yerine “359/1” şeklinde yanlış gösterilmesi,

b- Kasten işlenmiş suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmemesi,yasaya aykırı;

c- Sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde; 3167 sayılı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca verilen mahkumiyetlerine ilişkin eyleminin 31.01.2012 tarih ve 28193 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereğince idari yaptırıma dönüştüğünden ve suçtan sonraki tarihe ait diğer hükümlülüğünün ise 5237 sayılı TCK'nun 142/1-f maddesinde düzenlenen elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçuna ilişkin olup, bu suçun sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nun 6352 sayılı Yasa ile değişik 163/3. maddesinde karşılıksız yararlanma suçu olarak düzenlenmesi ve koşullarının bulunması durumunda "ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi seçeneğinin öngörülmesi karşısında, öncelikle mahkemesince uyarlama yapılıp yapılmadığının araştırılıp, sonucuna göre hürriyeti bağlayıcı cezanın ertelenmesine dair gerekçe gözetildiğinde, ertelemeye ilişkin hükümlere göre lehe sonuçlar içeren 5271 sayılı CMK’nun 231 ve TCK’nun 7/2. maddeleri uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin takdir ve değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 18.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.