2013/114 K. 2014/19296 T. 17.11.2014

11. CD., E. 2013/114 K. 2014/19296 T. 17.11.2014

Mazidaği Asliye Ceza Mahkemesi - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2013/114
Karar No.: 2014/19296
Karar tarihi: 17.11.2014
 

Tebliğname No : 11 - 2012/203342

SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik

1-Sanık A.. A..'ın 11.05.2008 tarihinde kaçak orman emvali ile yakalanması üzerine sanık A.. A.. tarafından 12.05.2008 tarihinde ibraz edilen M.. A.. tarafından suça konu orman emvalin Nihat Çinpolat'a satıldığına dair 11.05.2008 tarihli ve 330965 sıra nolu fatura ile 11.05.2008 tarihli ve 060755 sıra nolu Mehduh Akın tarafından düzenlenmiş taşıma irsaliyesinin sahte olduğunun iddia olunması karşısında, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 01.01.1999 tarihinde yürürlüğe giren 4369 sayılı Yasa ile değişik 359/b-1 maddesine göre vergi kanunları uyarınca düzenlenmesi gereken belgelerin sahte olarak düzenlenmesi suçun oluşumu için yeterli olup bu belgelerin kullanılması ve vergi ziyaı doğması suçun unsuru olmaktan çıkartıldığı cihetle; suç tarihi de nazara alınarak sanık A.. A..'ın eyleminin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b-1. madde ve fıkrası kapsamında kaldığı ve ilgili Yasanın 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaa alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden ve suç vasfının tayininde de yanılgıya düşülerek sanık A.. A..'ın özel belgede sahtecilik suçundan yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

2- 11.05.2008 tarihli tutanakta sanık A.. A..'ın kaçak orman emvali ile yakalanması üzerine ibraz ederek kullandığı “Mardin Orman İşletme Genel Müdürlüğü” başlıklı “Nakliye Tezkeresi” üzerinde evrak numarası ve mührün bulunmaması nedeniyle şüphe edilmesi nedeniyle yapılan araştırma sonucunda sahteliğinin anlaşılması, Mazıdağı Orman İşletme Şefliğinin 14.05.2008 tarihli yazısı ile suça konu nakliye tezkeresi üzerinde varak numarasının ve işletme şefliğinin mührünün bulunmadığının belirtilmesi, mahkemece belge aslı incelenmiş ise de aldatma yeteneğinin olayda ne şekilde oluştuğu tartışılmadan kararın verilmiş olması karşısında;belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, mahkumiyet hükmünün konusunu teşkil eden emanette kayıtlı suça konu sahte nakliye tezkeresi ile mukayeseye esas olmak üzere gerçek bir nakliye tezkeresi örneği getirtilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılması ve belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

Kabul ve uygulamaya göre de;

3-5237 sayılı TCK'nun 43. maddesinin uygulanabilmesi için “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” gerektiği, aksi halde suçun aynı anda bir kişiye karşı birden fazla işlenmesi halinde teselsülün gerçekleşmediğinin kabulü gerektiğinden, sanık A.. A.. tarafından suça konu sahte fatura ve taşıma irsaliyesinin aynı anda ibraz edilmesinden ibaret olayda, sahte belgelerin farklı zamanlarda düzenlendiğine ve/veya kullanıldığına dair delil bulunmaması nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı ancak, belge sayısının TCK'nun 61. maddesine göre temel cezanın belirlenmesi sırasında dikkate alınabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde sanık A.. A..'ın suça konu sahte belge sayısınca özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,

4- Kayden sabıkasız olup, yargılama sürecindeki davranışları dikkate alınarak haklarında takdiri indirim maddesi uygulanan ve hükmolunan cezaları ertelenen sanıklardan A.. A..'ın “ kaçak orman emvali naklini meşrulaştırmak amacıyla iki kez özel belgede sahtecilik yaptığı” sanık A.. A..'ın ise “ 2008/52 esas sayılı dava dosyasında yargılaması yapılan kaçak orman emvali naklini meşrulaştırmak amacıyla resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği” ve bu nedenle tekrar suç işlemeyecekleri yönünde olumlu kanaat oluşmadığından bahisle çelişkiye neden olacak şekilde sanıklar hakkında CMK’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,

5-Hapis cezaları ertelenen sanıklar hakkında TCK'nun 51/3. maddesi uyarınca denetim süresi belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

6-Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık A.. A.. hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından hiç bir şekilde uygulanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,

7-Kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezası ertelenmiş olan sanık A.. A.. hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53/4. maddesine aykırı olarak 53/1. maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,

8-Adli emanetin 2008/26 sırasında kayıtlı suça konu sahte nakliye tezkeresinin akıbeti hakkında bir karar verilmemesi,

Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, sanık A.. A..'ın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 17.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.