2013/2179 K. 2014/20359 T. 27.11.2014

11. CD., E. 2013/2179 K. 2014/20359 T. 27.11.2014

Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2013/2179
Karar No.: 2014/20359
Karar tarihi: 27.11.2014
 

Tebliğname No : 11 - 2011/7473

SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet

Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunun varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, ibraz için verilen sürenin bitimini izleyen tarihin suç tarihi olduğu cihetle; sanığa 03.10.2009 tarihinde tebligat yapıldığı ve ibraz için 15 gün süre verildiği gözetildiğinde, suç tarihinin 19.10.2009 olduğu nazara alınarak, gerekçeli karar başlığına "2009 yılı" olarak eksik yazılan suç tarihinin 19.10.2009 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

I-213 sayılı Kanunun 139/2. maddesinde incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenlerden birinin varlığı önceden belirlenmeden faaliyetini sürdüren mükelleflere defter ve belgelerin ibrazı için yapılan tebligatların hukuken geçerli olmayacağı cihetle, dosya arasında bulunan vergi suçu raporu ve ekindeki belgelerden defter ve belge istenmesine ilişkin yazının tebliğ edildiği 03.10.2009 tarihi itibariyle sanığın işyerinin faal olduğunun anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından, incelemenin dairede yapılmasına imkan veren 213 sayılı Yasanın 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulup, buna ilişkin bir tespiti varsa belgesinin dosyaya ibrazının istenmesi aksi takdirde, yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmayacağından atılı suçun yasal unsurlarının oluşmayacağı gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

II-Kabule göre de;

1-213 sayılı VUK'nun 5728 sayılı Yasa ile değişik 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının "bir yıldan", "on sekiz ay "a yükseltilmesine ilişkin, 03/07/2009 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 16/06/2009 tarih ve 5904 sayılı Kanunun 23. maddesiyle yapılan değişiklik nazara alınarak suç tarihi itibariyle temel cezanın 18 ay olarak belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde eksik ceza tayini,

2-5237 sayılı TCK'nun 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında; mahkemece "denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlediğinde ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine" karar

verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi,

3-Yargıtay Ceza Genel Kurulu ile Dairemizin yerleşmiş kararlarında açıklandığı üzere, yasa metninin tekrarı gerekçe olmadığı gibi yasalarda yer alan hükümler uygulanırken gösterilen gerekçelerde çelişkiye, zaafiyete düşülmemesi gerekir. Yine ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nun 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği de nazara alınarak; mahkemece CMK'nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin objektif ve subjektif şartların somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılıp sonucuna göre sanık hakkında anılan maddenin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken, hükmolunan cezanın ertelemesine ilişkin TCK.nun 51. maddesinin uygulama gerekçesinde, “Sanığın daha önceden üç aydan fazla hapis cezasına mahkumiyetine ilişkin kasıtlı bir suç işlememesi, suç işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla yeniden suç işlemeyeceği konusunda mahkemeye olumlu kanaat geldiğinden" bahisle hapis cezasının ertelendiği belirtilmesine rağmen, CMK.nun 231. maddesi ile ilgili değerlendirme yapılırken, “Mahkemece tespit edilen kişilik özellikleri, duruşmadaki tutum ve davranışları, kamu zararının karşılanmamış olması gözönünde bulundurularak hükmün açıklanmasının geri bırakılması durumunda yeniden suç işlemekten çekineceği kanısına ulaşılmadığından,” bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmek suretiyle gerekçede çelişkiye düşülmesi,

Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.