2013/5708 K. 2015/859 T. 21.01.2015

11. CD., E. 2013/5708 K. 2015/859 T. 21.01.2015

Eskişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2013/5708
Karar No.: 2015/859
Karar tarihi: 21.01.2015
 

1) Sanık müdafiinin, “2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Zincirleme suça ilişkin hükümler uygulanırken suç tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesi uyarınca temel cezadan ¼ oranında artırım yapılması gerektiği gözetilmeden, suç tarihinde yürürlükte olmayan 765 sayılı TCK'nun 80. maddesi uyarınca 1/6 oranında artırım yapılarak sanık hakkında eksik ceza tayin edilmesi isabetsizliği aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş 5271 sayılı CMK'nun 231/5. maddesinin uygulanmama gerekçesi gösterilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,

2) Sanık müdafiinin, “2003 ve 2004 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “2003 ve 2004 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarının yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, 31.12.2003 ve 27.12.2004 suç tarihlerinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,

3) Sanık müdafiinin, “2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

5237 sayılı TCK'nun 61. maddesi uyarınca hakim somut olayda; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. 5237 sayılı TCK'nun “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hâkimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir. Ancak, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK'nun 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca hükümde bu takdirin denetime olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Yasa metinlerindeki ifadelerin kararda tekrar edilmesi ile bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütler somut olaya ve failine özgülenmediği müddetçe yeterli bir gerekçe olmadığı , sanığa yüklenen suçlarla ilgili olarak suç tarihlerinde yürürlükte olan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/b-1 maddesinde 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü cihetle yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile alt sınırdan uzaklaşılarak sanık hakkında en üst sınırdan ceza tayini,

Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.