2014/12078

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

İLBEYİ KEMALOĞLU VE MERİYE KEMALOĞLU BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/12078)

 

Karar Tarihi: 5/4/2017

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

 

 

Muammer TOPAL

 

 

M. Emin KUZ

Raportör

:

Nahit GEZGİN

Başvurucular

:

1. İlbeyi KEMALOĞLU

 

 

2. Meriye KEMALOĞLU

Vekili

:

Av. İsmail Aziz Ergin CİNMEN

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, yakınlarının yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan olaya ilişkin ceza soruşturmasının makul süratle yürütülmemesi nedeniyle yaşama hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 8/7/2014 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüş bildirmemiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Bakanlığın 18/1/2017 tarihinde Anayasa Mahkemesine gönderdiği belgelere göre olaylar özetle şöyledir:

8. Başvurucular İstanbul'da yaşamaktadırlar. Başvurucuların oğlu Atalay Kemaloğlu (A.K.) olay tarihinde yedi yaşındadır ve Ümraniye'deki bir ilköğretim okulunda ikinci sınıf öğrencisidir. A.K. 22/1/2004 günü okuluna gitmiş ancak havanın çok soğuk ve karlı olması nedeniyle Millî Eğitim Bakanlığının aldığı kararla İstanbul'daki okullar planlanandan bir gün önce yarı yıl tatiline girdiğinden okulun her zamanki saatinden daha erken saatte dağılmasına karar verilmiştir.

9.A.K. okula gidiş ve gelişlerinde Belediye tarafından ücretsiz olarak hizmet veren servis aracını kullanmaktadır. Olağan dışı durum bildirilmediği için araç, o gün okulun erken dağıldığı saatte gelmemiştir.

10. Bu nedenle A.K. okulundan 4 km uzakta olan evine yürüyerek gitmeyeçalışmış ancak kar ve tipi nedeniyle yolu üzerinde bulunan bir nehir yatağında donarak yaşamını yitirmiştir.

A. Olay Hakkında Yürütülen Ceza Soruşturması Süreci

11. Başvurucular 27/2/2004 tarihinde, Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılığına (Cumhuriyet Başsavcılığı) başvurarak oğullarının gittiği okulun müdürü, müdür yardımcısı ve A.K.nin sınıf öğretmeni hakkında suç duyurusunda bulunmuşlardır.

12. Cumhuriyet Savcısı 4/12/1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde soruşturma dosyasını Ümraniye Kaymakamlığına (Kaymakamlık) göndermiş ve söz konusu kamu görevlileri hakkında soruşturma izni istemiştir.

13. Kaymakamlık 16/4/2004 tarihinde, okul görevlilerine hiçbir hatanın atfedilemeyeceğini belirten muhakkik raporuna dayanarak ilgililer hakkında soruşturma izni vermemiştir.

14. Başvurucuların bu karara 13/5/2004 tarihinde gerçekleştirdikleri itirazı inceleyen İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 25/6/2004 tarihinde, Kaymakamlığın bu kararını iptal ederek suçlanan müdür, müdür yardımcısı ve sınıf öğretmeni hakkında ceza soruşturmasıbaşlatılması için dava dosyasında yeterli delil bulunduğuna karar vermiştir.

15. Cumhuriyet Başsavcılığı 4/10/2004 tarihinde okul müdürü, okul müdür yardımcısı ve A.K.nin sınıf öğretmeni hakkında görevi ihmal suçundan kamu davası açmıştır.

16. Başvurucular, Ümraniye 3. Asliye Ceza Mahkemesinde (Mahkeme) görülmeye başlanan kamu davasına müdahil olmuşlar ve tazminat talep etme haklarını saklı tutmuşlardır.

17. Mahkeme 28/6/2006 tarihindesanıkların beraatine karar vermiştir.

18. Başvurucu İlbeyi Kemaloğlu'nun temyiz etmesi üzerine anılan karar, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin (4. Ceza Dairesi) 11/11/2010 tarihli kararıyla esaslı işlemlerin yapıldığı 2/2/2005 tarihli duruşma tutanağının zabıt kâtibi tarafından imzalanmadığı gerekçesiyle bozulmuş ve dava dosyası, diğer yönleri incelenmeksizin Mahkemeye iade edilmiştir.

19. Mahkeme, bozmaya uyarak yargılamaya devam etmiş ve 13/5/2011 tarihinde yeniden sanıkların beraatine karar vermiştir.

20. Başvurucu İlbeyi Kemaloğlu'nun temyizi üzerine dosyayı yeniden inceleyen 4. Ceza Dairesi, zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle davanın düşmesine 10/4/2012 tarihinde karar vermiştir.

B. Olaya İlişkin İdari Dava Süreci

21. İstanbul Valiliği Millî Eğitim Müdürlüğü İlköğretim Müfettişleri Başkanlığı (Başkanlık) olay hakkında disiplin soruşturması başlatmış ve bu soruşturma kapsamında 18/2/2004 tarihinde, okul müdür yardımcısının sınıfların erken dağılacağından Belediyedeki ilgilileri haberdar etmeyi ihmal ettiği gerekçesiyle kusurlu olduğuna ve bu nedenle hakkındauyarı disiplin cezası uygulanmasına karar vermiştir.

22. Başvurucu Meriye Kemaloğlu 6/8/2004 tarihinde Millî Eğitim Bakanlığı ve Sancaktepe Belediyesi aleyhine İstanbul 3. İdare Mahkemesi (İdare Mahkemesi) nezdindemaddi ve manevi tazminat talepli dava açmıştır. Başvurucu, dava dilekçesinde yargılama giderleri için adli yardım talebinde bulunmuştur.

23. Adli yardım talebini desteklemek için diğer başvurucuyla birlikte ikamet ettikleri mahallenin muhtarlığından aldığı fakirlik belgesini, Kaymakamlıktan aldığı taşınmaz malları olmadığını ve Vergi Dairesinden aldığı borçlu olduğunu gösteren belgeleri İdare Mahkemesine ibraz etmiştir.

24. İdare Mahkemesi 8/6/2005 tarihinde, başvurucunun adli yardım talebini reddetmiş ve 8/8/2005 tarihinde başvurucuya dava işlemlerinin devam etmesi için harcı bir ay içinde ödemesi gerektiğini bildirmiş; başvurucunun harcı ödememesi üzerine de29/12/2005 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.

C. Başvurucuların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yaptığı Başvuru ve Ardından İdare Mahkemesinde Görülen Davanın Yenilenmesi

25. Bakanlığın 19/1/2017 tarihli yazısı ile eklerine göre başvurucular 19/4/2006 tarihinde, oğulları A.K.nin yaşamının korunmadığı, ölümüne ilişkin etkili bir ceza soruşturması yürütülmediği ve olaya ilişkin açtıkları tazminat davasında adli yardım taleplerinin reddedilmesi nedenleriyle yaşama ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvurmuşlardır.

26. AİHM 10/4/2012 tarihinde, başvurucuların yaşama ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğine ve ihlaller nedeniyle 50.000 avro manevi tazminatın başvuruculara müşterek olarak ödenmesine karar vermiştir. Anılan karar 10/7/2012 tarihinde kesinleşmiş olup Bakanlık tarafından söz konusu tazminat 24/9/2012 tarihinde başvuruculara ödenmiştir.

27. Bu karar üzerine başvurucu Meriye Kemaloğlu 5/12/2012 tarihinde İdare Mahkemesine başvurmuş ve yargılamanın yenilenmesini talep etmiştir. İdare Mahkemesi 29/4/2013 tarihinde başvurucunun bu talebini kabul etmiştir.

28. İdare Mahkemesi 27/2/2015 tarihinde olayda idarenin hizmet kusurunun bulunduğuna ve davalı idarelerin başvurucu Meriye Kemaloğlu'na 70.000 TL manevi ve 49.423,64 TL maddi olmak üzere toplam 119.423,64 TL tazminatı yasal faizi ile birlikte ödemesine karar vermiştir.

29. Bu karar, davalı Millî Eğitim Bakanlığı ve Sancaktepe Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir. Bakanlığın yazısının ekinde bulunan ilgili belgeye göre dava dosyası 9/11/2016 tarihi itibarıyla Danıştay incelemesi aşamasındadır.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

30. Mahkemenin 5/4/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucuların İddiaları

31. Başvurucular, oğullarının yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan olayla ilgili olarak yürütülmekte olan ceza soruşturmasının çok uzun süredir tamamlanmadığını belirterek Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşama hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve ihlalin tespiti ile tazminata karar verilmesi taleplerinde bulunmuşlardır.

B. Değerlendirme

32. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un geçici 1. maddesinin (8) numaralı fıkrası şöyledir:

 “Mahkeme, 23/9/2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceler.”

33. Anılan hüküm uyarınca Anayasa Mahkemesinin yetkisinin zaman bakımından başlangıcı 23/9/2012 tarihi olup Mahkeme, ancak bu tarihten sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılan bireysel başvuruları inceleyebilecektir. Anayasa Mahkemesinin yetki kapsamının anılan tarihten önce kesinleşmiş nihai işlem ve kararları da içerecek şekilde genişletilmesi mümkün değildir (Hasan Taşlıyurt, B. No: 2012/947, 12/2/2013, § 16).

34. Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisi için kesin bir tarihin belirlenmesi ve Mahkemenin yetkisinin geriye yürür şekilde uygulanmaması hukuk güvenliği ilkesinin bir gereğidir (Zafer Öztürk, B. No: 2012/51, 25/12/2012, § 18).

35. Somut olayda yürütülen ceza soruşturması, 4. Ceza Dairesinin10/4/2012 tarihli kararı ile sona erdirilmiştir (bkz. § 20). Bu durumda söz konusu şikâyet, zaman bakımından Anayasa Mahkemesinin yetkisi dışında kalmaktadır.

36. Açıklanan nedenlerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin zaman bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun zaman bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 5/4/2017tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.