2014/12553

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

HÜSEYİN ÇAĞLIYAN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/12553)

 

Karar Tarihi: 22/2/2018

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

 

 

Recep KÖMÜRCÜ

 

 

Celal Mümtaz AKINCI

 

 

Recai AKYEL

Raportör

:

Mehmet Sadık YAMLI

Başvurucu

:

Hüseyin ÇAĞLIYAN

Vekili

:

Av. Serhat YURDAÖL

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, ödeme emirlerine karşı açılan davanın eksik inceleme sonucu reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 21/7/2014 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. İkinci Bölüm Birinci Komisyonunca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

7. Sarıyer Vergi Dairesi Müdürlüğünce 2006 ve 2007 yıllarına ilişkin vergi borcu bulunduğu gerekçesiyle başvurucu adınaödeme emirleri düzenlenerek tebliğ edilmiştir.

8. İradesi dışında adına işletme kurulduğu, imzası taklit edilerek belgeler imzalandığı ve yapılan işlemlerin hukuka aykırı olduğu iddialarıyla ödeme emirlerinin iptali istemiyle başvurucu tarafından İstanbul 3. Vergi Mahkemesi (Mahkeme) nezdinde dava açılmıştır. Mahkeme, öncelikle başvurucunun iddialarının açıklığa kavuşturulması amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini belirtmiştir. İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Müdürlüğü Belge İnceleme Birimi tarafından hazırlanan bilirkişi raporu ile 12/4/2006 tarihli işe başlamaya ilişkin yoklama fişindeki imzanın başvurucuya ait olduğunun saptandığını ifade eden Mahkeme yine aynı rapor uyarınca 11/4/2006 tarihli işe başlama bildirimi ve 27/3/2007 tarihli 2007 Şubat dönemine ilişkin katma değer vergisi düzeltme beyannamesindeki imzaların başvurucuya ait olmadığının tespit edildiğini belirtmiştir. Başvurucu tarafından imza edildiği anlaşılan 12/4/2006 tarihli işe başlamaya ilişkin yoklama fişi ile başvurucunun şahsi mükellefiyetinden haberdar olduğunun altını çizen Mahkeme; anılan yoklama fişi uyarınca dekorasyon, doğal gaz, elektrik, toptan ve parekende satış işleri ile iştigal edildiğinin, işyerinde demirbaş olarak hangi eşyaların bulunduğunun usulüne uygun olarak tespit edildiğini vurgulamıştır. Mahkeme, işe başladığına ilişkin yoklama fişini mükellef sıfatıyla imzaladığı anlaşılan başvurucunun şahsi mükellefiyetinden haberdar olması nedeniyle elektronik ortamda verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden vergiler için düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varmıştır. Diğer taraftan başvurucunun imzalamadığı anlaşılan 27/3/2007 tarihli düzeltme beyannamesi üzerine tahakkuk eden vergilerin tahsili maksadıyla düzenlenen ödeme emrinde ise hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varan Mahkeme kısmen iptal kısmen ret kararı vermiştir.

9. Başvurucu, davanın reddine ilişkin kısma itiraz etmiş ise dekarar İstanbul Bölge İdare Mahkemesinin 19/12/2013 tarihli ilamı ile onanmıştır.

10. Başvurucunun karar düzeltme talebi, aynı Mahkemenin 15/5/2014 tarihli ilamı ile reddedilmiştir. Bu karar, başvurucu vekiline 20/6/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.

11. Başvurucu 21/7/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

12. Mahkemenin 22/2/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

13. Başvurucu; adına düzenlenen ödeme emirlerinin dayanağı olan mükellefiyet kaydını kendisinin yaptırmadığını, ilgili belgelerdeki imzaların kendisine ait olmadığını, hatta bazı belgelerde adının yanlış yazıldığını, bu mükellefiyetten ödeme emri gönderildiğinde haberdar olduğunu, talebi üzerine yapılan imza incelemesinde sadece yoklama fişindeki imzanın kendisine ait olduğunun, diğer imzaların ise kendisine ait olmadığının tespit edildiğini, bu tespitler üzerine Vergi Mahkemesince beyannamelerin iptaline karar verilerek davanın bu kısmının kabul edildiğini ancak e-beyannameler bakımından davanın reddedildiğini oysa e-beyanname bulunduğu hususunu bu aşamada öğrendiğini, e-beyanname için Vergi Dairesine başvuru yapmadığını ve şifre almadığını, bu yöndeki iddiaları araştırılmaksızın ve karşılanmaksızın karar verildiğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme

14. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvurukonusu olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya açık keyfîlik içeren tespit ve sonuçlar bu kapsamda değildir (Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).

15. Başvuruya konu olayda Vergi Mahkemesi başvurucunun mükellefiyete ilişkin iddialarını araştırmak amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırmıştır. İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Müdürlüğü Belge İnceleme Birimi tarafından hazırlanan raporda 12/4/2006 tarihli işe başlamaya ilişkin yoklama fişindeki imzanın başvurucunun eli ürünü olduğu, diğer belgelerdeki imzaların ise başvurucuya ait olmadığı tespit edilmiştir. Vergi Mahkemesi anılan tespite dayanarak başvurucunun işyeri adresine gidilerek yapılan işe başlama yoklamasında başvurucunun işe başladığına ilişkin yoklama fişini mükellef sıfatıyla imzaladığı; dolayısıyla şahsi mükellefiyetinden haberdar olduğunu ifade etmiştir. Bu durumda elektronik ortamda verdiği beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin vadesinde ödememesi üzerine kesinleşen amme alacağından sorumlu olacağı gerekçesine yer vererek davayı kısmen reddetmiştir. Karar itiraz mercilerince incelenerek kesinleşmiştir.

16. Başvurucu tarafından ileri sürülen iddialar, derece mahkemesince delillerin değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının yorumlanmasına ilişkin olup Mahkeme kararında bariz takdir hatası veya açık birkeyfîlik oluşturan bir durumun da bulunmadığı dikkate alındığında ihlal iddialarının kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.

17. Açıklanan nedenlerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 22/2/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.