2014/3240

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

 

 

ANAYASA MAHKEMESİ

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

NECMİ KARAKUŞ BAŞVURUSU

 

(Başvuru Numarası: 2014/3240)

Karar Tarihi: 26/10/2016

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Nuri NECİPOĞLU

 

 

Hicabi DURSUN

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

Raportör

:

Yakup MACİT

Başvurucu

:

Necmi KARAKUŞ

Temsilcisi (Vasi)

:

Dursun KARAKUŞ

Vekili

:

Av. İzzet HAMLE

 

 

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, İş Mahkemesi tarafından verilen kararın Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK, Kurum) tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 11/3/2014 tarihinde Zonguldak 2. İş Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. Birinci Bölüm Birinci Komisyonunca 15/7/2014 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

4. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için 24/10/2014 tarihinde Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü 26/12/2014 tarihinde Anayasa Mahkemesine sunmuştur.

5. Bakanlık tarafından Anayasa Mahkemesine sunulan görüş 7/1/2015 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanlarını 23/1/2015 tarihinde ibraz etmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

6.Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:

1. Bireysel Başvuru Öncesi Süreç

7. Serbest meslek sahibi olan başvurucunun, SGK Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü Sağlık Kurulunun 9/11/2006 tarihli ve 15919 sayılı raporuylaparanoid şizofreni tanısıyla malul olduğuna karar verilmiş ve kendisine iş göremezlik geliri bağlanmıştır.

8. Kurum tarafından 4/9/2008 tarihinde yaptırılan kontrol muayenesi sonucu alınan hastane raporlarına dayanılarak SGK Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığının 6/10/2009 tarihli ve 33166 sayılı kararı ile başvurucunun maluliyet hâlinin devam etmediğine karar verilmiştir.

9. Karara yapılan itiraz Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun 7/5/2010 tarihli ve 35/2570 sayılı kararı ile reddedilmiştir.

10. Başvurucu, Kurum işleminin iptali ve malul olduğunun tespitine karar verilmesi istemiyle Zonguldak 2. İş Mahkemesinin E.2010/419 sayılı dosyasında dava açmıştır.

11.Mahkeme 24/7/2013 tarihli ve K.2013/353 sayılı kararı ile davayı kabul etmiştir. Gerekçeli kararın ilgili kısmı şöyledir:

"...

Mahkememizce yapılan yargılama sonunda tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yasal mevzuat uyarınca yargılamamız safahatında aldırılan ve yukarıda içerikleri zikrolunan bir birini teyit eder Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu ile Adli Tıp Genel Kurulu raporlarıyla davacı Necmi Karakuş'un 19/4/2004 tarihinden bu yana düçar olduğu hezayanlı bozukluk/şizofreni rahatsızlığı nedeni ile iş bu raporlarda belirtilen ilgili tüzük maddesi uyarınca çalışma gücünü kaybetmiş durumda olduğu, yine bu veçhile halen malüliyet halinin devam ettiği bu surette davacı kurumun davacı şahıs hakkındaki malüliyet halinin devam etmediğine ve bundan bahisle hastalık gelirinin durdurulmasına dair kararlarınında yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K ÜM. Yukarıda açıklanan nedenlerle

1- Davacının malüliyet halinin devam etmediğine ve bundan bahisle hastalık gelirlerinin durdurulmasınadair davalı kurum işlemlerinin iptali ile;

Davacının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü Ve Meslek de Kazanma Gücü Kaybı oranı Tespit işlemleri Yönetmeliği Arıza Hastalık Listesi Ek1/A-12. maddesi kapsamında çalışma gücünü kaybetmiş durumdaolduğunun (yine bu veçhile halen maluliyet halinin devam etmekte olduğunu ) maluliyet baişlangıç tarihinde 19/4/2004 olduğunun tespitine,

..."

12. Başvurucu 19/9/2013 tarihli dilekçe ile Kuruma başvurarak kararın uygulanmasını talep etmiş, Kurum 30/9/2013 tarihli yazısında kararın temyiz edildiğini belirterek onanması hâlinde işlem yapılacağını belirtmiştir.

13. Başvurucu; şikâyete esas yargı kararının uygulanmadığını belirttiği dönemde, 11/3/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

2. Bireysel Başvuru Sonrası Süreç

14. Davalı Kurumun temyizi üzerine karar, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 10/6/2014 tarihli ve E.2013/19699, K.2014/14272 sayılı ilamı ile onanmıştır.

15. Onama kararı üzerine Kurum 27/10/2014 tarihinde kararın gereğini yerine getirerek başvurucuya maluliyet aylığını bağlamıştır.

B. İlgili Hukuk

16.Anayasa’nın 138. maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:

“Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez. ”

17. 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. Ancak, ...disiplin hükümleri saklıdır. ”

18. 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 443. maddesi şöyledir:

"Temyizi dava icrayı tehir etmez. Ancak müstedi indettemyiz haksız çıktığı takdirde mahkümun bihi eda ve teslim edeceğine dair kefaleti kaviye göstermek veyahut mahkümunbih olan nutuk ve eşyayı bir mevkii resmiye depozito etmek veya hasmı tarafından emval ve emlakı haczedilmiş olmak şartiyle Mahkemei Temyiz talep üzerine müstacelen icranın tehirine karar verebilir.

Müstedi Devlet ise veya müzahareti adliyeye nail olup da davanın ve hükmün mahiyetine ve ahvali saireye nazaran icranın tehiri icap ediyorsa bila teminat icranın tehirine karar verilebilir.

Nafaka hükümleri müstesnadır.

Gayrimenkule ve buna mütaallik aynı haklara ve aile ve şahsın hukukuna mütedair hükümler katiyet kesbetmedikçe icra olunamaz."

19. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:

“Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.

Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.

…”

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

20. Mahkemenin 26/10/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

21. Başvurucu, maluliyet aylığının SGK tarafından kesilmesi üzerine idare aleyhine açtığı iptal ve tespit davasını kazandığınıancak kararın kesinleşmediği gerekçesiyle idare tarafından Mahkeme kararının yerine getirilmediğini, kararın uygulanması için kesinleşmenin şart olmadığını, bu açıdan idare tarafından derhâl uygulanması gerektiğini, SGK'ya karşı icra takibi yapılsa bile Kanun gereği mal varlığına haciz konulmasının mümkün olmadığını, 2009 yılı Temmuz ayından beri aylığını alamadığını, sağlık hizmetlerinden yararlanamadığını belirterek Anayasa'nın 17., 35. ve 60.maddelerinde güvence altına alınan haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüş; tazminat talebinde bulunmuştur.

B. Değerlendirme

22. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:

“Kabul edilebilirlik şartları ve incelemesinin usul ve esasları ile ilgili diğer hususlar İçtüzükle düzenlenir.”

23. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 80. maddesi şöyledir:

“(1) Bölümler ya da komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hallerde düşme kararı verilebilir:

ç) Bölümler ya da Komisyonlarca saptanan herhangi bir başka gerekçeden ötürü, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi.

(2) Bölümler ya da Komisyonlar; yukarıdaki fıkrada belirtilen nitelikteki bir başvuruyu, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde incelemeye devam edebilir.”

24. Başvurucu, Zonguldak 2. İş Mahkemesinin 24/7/2013 tarihli kararının SGK tarafından uygulanmaması nedeniyle anayasal haklarının ihlal edildiğinden şikâyet etmiştir. Başvurucu 19/1/2015 tarihli dilekçesinde, Mahkeme kararının Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmesinin ardından gereğinin 27/10/2014 tarihindeyerine getirildiğini belirtmiştir.

25. Bireysel başvuru incelemesi devam ederken SGK'nın temyizi üzerine kararın Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 10/6/2014 tarihli ilamı ile onandığı, hükmün bu şekilde kesinleştiği, 27/10/2014 tarihinde SGK tarafından başvurucuya malullük aylığının bağlandığı anlaşılmıştır.

26. Başvurucunun temel şikâyetinin Mahkeme kararının yerine getirilmemesi olduğu, bireysel başvuruya konu Zonguldak 2. İş Mahkemesinin 24/7/2013 tarihli kararının bireysel başvuru incelemesi devam ederken kararın kesinleşmesinin ardından makul sürede SGK tarafından uygulandığı ve bu karara istinaden başvurucuya malullükten doğan haklarının iade edildiği gözönüne alındığında başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden kalmadığı anlaşılmıştır.

27. Öte yandan İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen başvurunun incelenmesinin devamında Anayasa'nın uygulanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı herhangi bir durumun da söz konusu olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

28. Açıklanan nedenlerle başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir nedenin kalmadığı anlaşıldığından İçtüzük’ün 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendi gereğince başvurunun düşmesine karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi nedeniyle DÜŞMESİNE,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 26/10/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.