2014/3303

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

NİLGÜN GÖKAY VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/3303)

 

Karar Tarihi: 12/1/2017

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Recep KÖMÜRCÜ

 

 

Celal Mümtaz AKINCI

 

 

Muammer TOPAL

 

 

Recai AKYEL

Raportör Yrd.

:

İsmail Emrah PERDECİOĞLU

Başvurucular

:

1. Nilgün GÖKAY

 

 

2. Turgut CEYLAN

 

 

3. Ali CEYLAN

 

 

4. Dudu ACAR

 

 

5. Azize NAZLIER

 

 

6. Nail CEYLAN

 

 

7. Şerife CEYLAN

 

 

8. Lilifer MUTLU

 

 

9. Ayşe Hülya BESEN

 

 

10. Ahu YÜRÜYEN

 

 

11. Layıka CEYLAN

 

 

12. Hüseyin İŞLEK

 

 

13. Ahmet GENCER

 

 

14.Emel YILDIZOĞULLARI

 

 

15.Yıldız KOCABAŞOĞULLARI

 

 

16. Mehmet Fuat KARDAM

 

 

17. Canan ŞEKERCİ

 

 

18. İsmet CEYLAN

 

 

19. Hasan CEYLAN

 

 

20. Muharrem SARIGÜL

 

 

21. Hanife AYDOĞAN

 

 

22. Esma ÖZMEN

 

 

23. Ayşe CEYLAN

 

 

24. Şadiye Filiz GÜRCÜOĞLU

 

 

25. Hadiye Zübeyde Candan ÖZPINAR

 

 

26. Sedef BESEN ÖZTEKİN

Vekilleri

:

Av. Necati YILMAZ

Başvurucular

:

27. Attila KARAKÖY

 

 

28. Hüsnü ÖRKE

 

 

29. Hanife KILLIOĞLU

 

 

30. Mesude KÖRÜK

 

 

31. Hakan SİPAHİOĞLU

 

 

32. Mürvet TAYLAN

 

 

33. Tülay GÜVEN

 

 

34. Melek KARTOP

 

 

35. Ayşe Ece ÖNOCAK

 

 

36. Hüsnü Cemal KARAKÖY

 

 

37. Siray ÖNCEL

 

 

38. Taylan ACAR

 

 

39. Zekiye ACAR

 

 

40. İbrahim ŞANLI

 

 

41. Şükrü ŞANLI

 

 

42. Türkan SELVİ

 

 

43. Nevin ÖZTÜRK

 

 

44. Sevin KOÇ

 

 

45. Müberra TATLIER

 

 

46. Remzi SİPAHİOĞLU

 

 

47. Handan CENGİZ

 

 

48. Namiktar ÇOBANOĞLU URCU

 

 

49. Bekir SİPAHİOĞLU

 

 

50. Atıl PEKŞEN

 

 

51. Gamze ÇAĞLAYAN

 

 

52. Dilek SİPAHİOĞLU

 

 

53. Ramazan ŞANLI

 

 

54. Esma KÖSTELİ

 

 

55. Mazhar Acar ÖNOCAK

 

 

56. Didar Ebru KAÇMAZ

 

 

57. Nevin Esra ÖNOCAK

 

 

58. Muhammet Tahsin ÖRKE

 

 

59. Ahmet PEKŞEN

 

 

60. Levent PEKŞEN

 

 

61. Ayten GÜLER

 

 

62. Hüseyin ŞANLI

 

 

63. Kemal ŞANLI

 

 

64. Ali ŞANLI

 

 

65. Dudu GÜLER

 

 

66. Fatma ŞANLI

 

 

67. Yılmaz YALÇIN

 

 

68. Bülent ŞANLI

 

 

69. Rıfat Hüseyin ATAMER

 

 

70. Ayten ŞANLI

 

 

Ayşe ÇINAR mirasçıları

 

 

71. Melek Çisem ÇINAR HANEDAN

 

 

72. Çiler ERCİVAN

 

 

73.Çiğdem ZENGİN

 

 

Zehra ÖNOCAK mirasçısı

 

 

74. Ayla AKCURA

Vekilleri

:

Av. Atiye ÜLKÜ

 

 

Ayşe ÇINAR mirasçısı

 

 

75. Sezer UZAR

 

 

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasının reddedilmesinden dolayı adil yargılanma hakkının ve mülkiyet haklarının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru, 13/3/2014 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. Komisyonlarca muhtelif tarihlerde 2014/3303 numaralı bireysel başvuru dosyasının ve bu dosya ile arasında konu yönünden hukuki irtibat bulunan 2014/3821 numaralı bireysel başvuru dosyasının kabul edilebilirlik incelemelerinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

4. 16/10/2015 tarihinde 2014/3821 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyasının konu yönünden hukuki irtibat nedeniyle 2014/3303 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine, 2014/3821 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyasının kapatılmasına, incelemenin 2014/3303 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından 22/2/2016 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık 21/3/2016 tarihinde sunduğu belge ile mevcut başvuru hakkında verilen kabul edilebilirlik kararının Bakanlıklarına gönderilmesi hâlinde 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 49/2. ve Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 71. maddeleri uyarınca görüş bildirilebileceğini belirtmiştir.

7. Merkezî Nufüs İdaresi Sistemi'nden yapılan sorgulama neticesinde başvuruculardan Hüsnü Cemal Karaköy (T.C. Kimlik No:), Ramazan Şanlı (T.C. Kimlik No: ), Yılmaz Yalçın (T.C. Kimlik No:) ve Zekiye Acar'ın (T.C. Kimlik No: ) bireysel başvuru tarihinden önce sırasıyla 27/5/2013, 12/4/2013, 20/12/2010 ve 27/8/2012 tarihlerinde vefat ettikleri tespit edilmiştir.

8. Merkezî Nufüs İdaresi Sistemi'nden yapılan sorgulama neticesinde başvuruculardan Ayşe Çınar (T.C. Kimlik No:) ve Zehra Önocak'ın (T.C. Kimlik No: ) bireysel başvuruda bulunduktan sonra sırasıyla 16/8/2014 ve 31/1/2016 tarihlerinde vefat ettikleri tespit edilmiştir.

9. Bireysel başvuruda bulunduktan sonra vefat eden başvurucu Ayşe Çınar'ın mirasçıları Melek Çisem Çınar Hanedan (T.C. Kimlik No:, Çiler Ercivan (T.C. Kimlik No: ), Çiğdem Zengin (T.C. Kimlik No:) ve Sezer Uzar (T.C. Kimlik No:) tarafından Anayasa Mahkemesine sunulan 31/8/2016 tarihli dilekçeler ile anılan kişiler murisleri tarafından yapılmış olan bireysel başvuruyu devam ettirdiklerini beyan etmişlerdir.

10. Bireysel başvuruda bulunduktan sonra vefat eden başvurucu Zehra Önocak'ın mirasçısı Ayla Akcura (T.C. Kimlik No:) Anayasa Mahkemesine sunduğu 23/5/2016 tarihli dilekçe ile murisi tarafından yapılmış olan bireysel başvuruyu devam ettirdiğini beyan etmiştir.

III. OLAYLAR VE OLGULAR

A. Olaylar

1. Bireysel Başvuruya Konu Edilen Yargılama

11. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

12. Başvurucular ve diğer bir kısım davacılar tarafından 12/11/2007 tarihinde Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Muratpaşa Belediyesi aleyhine Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davasında başvurucular ve diğer davacılar, uyuşmazlık konusu Antalya ili Bahçelievler Mahallesi'nde bulunan 5279 ada 1 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan 570 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kendileri ve müşterekleri adına tespit gördüğünü; bununla birlikte aynı taşınmaz için tapu kaydına dayalı kadastro tespitine karşı dava dışı N.I. ve arkadaşlarının başka bir tapu kaydına dayanarak Antalya Kadastro Mahkemesinin E.1958/644 sayılı dava dosyası ile tespite itiraz davası açtıklarını; E.1990/58 dosya numarası ile devam eden bu davanın seneler sonra Antalya Kadastro Mahkemesinin E.2003/27, K.2004/19 sayılı kararı ile N.I. ve arkadaşları aleyhine sonuçlandığını ve bu kararın kesinleştiğini belirterek söz konusu 5279 ada 1 nolu parsel üzerine davalı idarelerce Atatürk Kültür Merkezi, fuar alanı, Sabancı Kongre ve Fuar Merkezi, Cam Piramit, 7 Mehmet Restaurant ve sair bina, yol, tesis yapmak suretiyle el atıldığını ifade etmişler, bu çerçevede mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürererek fazlaya ilişkin istek ve dava hakları saklı olmak kaydı ile dava tarihinden itibaren yasal faizi de eklenerek 8.000 TL taşınmaz bedeline hükmedilmesini istemişlerdir.

13. Yapılan yargılama sürecinde Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesince uyuşmazlık konusu taşınmazın tapu kayıtları incelenmiş, tapu kayıtlarına göre malik olan kişilerin veraset ilamları getirtilmiş, taşınmazda keşif yapılarak bilirkişi heyeti raporu alınmış, taşınmazın üzerinde Cam Piramit, Atatürk Kültür Merkezi, gezi, dinlenme ve sosyal amaçlı alanların bulunduğu tespit edilmiş ve taşınmazın m² birim fiyatı belirlenmiştir.

14. Yargılama sonunda Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 7/10/2009 tarihli ve E.2007/391, K.2009/346 sayılı kararı ile davanın Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı yönünden kabulü ile 8.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tapudaki ve veraset ilamlarındaki payları oranında davacılara ödenmesine, davacıların fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına hükmetmiştir.

15. İlk Derece Mahkemesinin kararı davalı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığınca temyiz edilmiş, temyiz incelemesi sonucu Yargıtay 5. Hukuk Dairesi,6/7/2010 tarihli ve E.2010/5332, K.2010/813449 sayılı ilamı ile İlk Derece Mahkemesinin kararını bozmuştur. İlamın ilgili kısımları şöyledir:

 "...

 Dosyada bulunan kanıt ve belgeler ile mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna aynı taşınmazın diğer hissedarları tarafından açılan ve Dairemize intikal eden Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/385 Esas-2008/470 karar sayılı dava dosyası ile Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/27 Esas-2008/324 karar sayılı dava dosyasında bulunan belgelere göre; dava konusu 5279 Ada 1 parselin geldisinin 570 Ada, 3 parsel iken, bu parselin ikiye ifrazı sonucu 4520 Ada, 6 ve 7 parsellerin oluştuğu, 7 parselin çeşitli tarihlerde yapılan istimlakler nedeniyle 4520 Ada, 18 parsele gittiği, bu parselde yapılan imar uygulaması sonucu da dava konusu parselle birlikte başka parsellerin oluştuğu, 4520 Ada 7 parselin ise Antalya Belediyesi'nce kamulaştırıldığı, kamulaştırma işlemleri nedeniyle kayyım atandığı, kayyım tarafından açılan bedel artırım davasının kesinleştiği ve yine Antalya Belediyesi adına Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi gereğince hükmen tescil edildiği ve kamulaştırma işleminin kesinleştiği anlaşılmıştır.

 Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1987/1192 Esas-1988/85 sayılı hükmen tescil kararının tapuya işlenmemiş olması mülkiyet hakkını ortadan kaldırmaz.

 Tüm bu nedenlerle dava konusu taşınmazın geldisi olan 4520 Ada, 7 parsel yönünden kesinleşmiş bir kamulaştırma işlemi bulunduğundan ve kamulaştırmasız el atmadan söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi,

 Doğru görülmemiştir.

 ..."

16. Bozma ilamı üzerine yargılamanın davacı taraflarınca karar düzeltme talebinde bulunulmuş; ancak, bu talep Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 16/5/2011 tarihli ve E.2011/540, K.2011/8652 sayılı ilamı ile reddedilmiştir.

17. Bozma ilamı üzerine Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, 14/12/2011 tarihli ve E.2011/287, K.2011/417 sayılı kararı ile bozma ilamı doğrultusunda yaptığı değerlendirme sonucu uyuşmazlık konusu taşınmazın geldisi olan 4520 Ada 7 parsel bakımından kesinleşmiş kamulaştırma işlemi bulunduğu gerekçesine dayanarak davanın reddine hükmetmiştir.

18. İlk Derece Mahkemesi kararının davacı taraflarca temyiz edilmesi üzerine dava dosyası Yargıtay 5. Hukuk Dairesine gönderilmiş, yapılan inceleme sonucu 4/12/2012 tarihli ve E.2012/13698, K.2012/25176 sayılı ilam ile dava dosyasının geri çevrilmesine karar verilmiştir. Geri çevirme kararının ilgili kısımları şöyledir:

 "...

 1) Dava konusu taşınmazın davalılardan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca yapılan 06.10.1982 tarihli kamulaştırma işlemleri sırasında kayyım olarak atanan Osman Üner'e kamulaştırma işlemlerinin tebliğ edilip edilmediği, bu kamulaştırma nedeniyle adı geçen kayyım tarafından bedel arttırım davası açılıp açılmadığı, kamulaştırma bedelinin ödenip ödenmediği davalı idareden sorulup, buna ilişkin belgeler getirtildikten,

 2) Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1985/244 esas-561 karar sayılı dava dosyası mahkemesinden getirtilip, dosya içerisine konulduktan,

 Sonra, birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,

 ..."

19. Belirtilen eksikliklerin tamamlanmasının ardından dava dosyası tekrar temyiz incelemesi için Yargıtay 5. Hukuk Dairesine gönderilmiş, Dairece yapılan inceleme sonucu 30/4/2013 tarihli ve E.2013/3525, K.2013/8332 sayılı ilam ile İlk Derece Mahkemesi kararı onanmıştır.

20. Aynı Daireye yapılan karar düzeltme istemi de 23/12/2013 tarihli ve E.2013/20182, K.2013/23632 sayılı ilam ile reddedilmiştir.

21. Karar düzeltme talebinin reddine ilişkin ilam başvuruculara 18/2/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.

22. Başvurucular 13/3/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır.

2. Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde Görülmekte Olan E.2006/385 Sayılı Yargılama

23. Davacılar, Antalya ili Bahçelievler Mahallesi'nde bulunan 5279 ada 1 parsel sayılı taşınmazın geldisi 570 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında murisleri adına tespit gördüğünü ardından kadastro tespitine karşı açılan itiraz davasının da lehlerine sonuçlandığını, söz konusu taşınmaza davalı idare Antalya Büyükşehir Başkanlığı tarafından kamulaştırmasız olarak el atıldığını ileri sürmüşler fazlaya ilişkin istek ve dava hakları saklı olmak kaydı ile dava tarihinden itibaren yasal faizi de eklenerek 8.000 TL taşınmaz bedeline hükmedilmesini istemişlerdir.

24. Dava kapsamında yapılan incelemeler neticesinde Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 21/11/2008 tarihli ve E.2006/385, K.2008/470 sayılı kararı ile dava konusu 5279 ada 1 parsel sayılı taşınmazın değişik idarelerce kamulaştırılmış olan parsellerin dışında kaldığını ve herhangi bir kamulaştırma işlemine konu olmadığını, taşınmaz üzerinde davalı idareye ait yapıların bulunduğunu bu durumda davacıların tazminat talep etme haklarının bulunduğunu belirtmiş, davanın kabulüne hükmetmiştir.

25. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı temyiz talebinde bulunulması üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 10/11/2009 tarihli ve E.2009/8613, K.2009/15267 sayılı ilamı ile bozmaya hükmetmiştir. İlamın ilgili kısımları şöyledir:

 " ...

 Dosyada bulunan kanıt ve belgeler ile mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna göre, dava konusu 5279 Ada 1 parselin geldisinin 570 Ada, 3 parsel iken, bu parselin ikiye ifrazı sonucu 4520 Ada, 6 ve 7 parsellerin oluştuğu, 7 parselin çeşitli tarihlerde yapılan istimlakler nedeniyle 4520 Ada, 18 parsele gittiği, bu parselde yapılan imar uygulaması sonucu da dava konusu parselle birlikte başka parsellerin oluştuğu, 4520 Ada 7 parselin ise Antalya Belediyesi'nce kamulaştırıldığı, kamulaştırma işlemleri nedeniyle kayyım atandığı, kayyım tarafından açılan bedel artırım davasının kesinleştiği ve yine Antalya Belediyesi adına Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi gereğince hükmen tescil edildiği ve kamulaştırma işleminin kesinleştiği anlaşılmıştır.

 Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1987/1192 Esas-1988/85 sayılı hükmen tescil kararının tapuya işlenmemiş olması mülkiyet hakkını ortadan kaldırmaz.

 Tüm bu nedenlerle dava konusu taşınmazın geldisi olan 4520 Ada, 7 parsel yönünden kesinleşmiş bir kamulaştırma işlemi bulunduğundan ve kamulaştırmasız el atmadan söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi,

 Doğru görülmemiştir.

 ..."

26. Bozma ilamına karşı davacı taraflarca karar düzeltme isteminde bulunulmuş, istem Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 14/6/2010 tarihli ve E.2010/8194, K.2010/11035 sayılı ilamı ile reddedilmiştir.

27. Bozma ilamı üzerine dava dosyası üzerinde tekrar inceleme yapan Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 15/12/2010 tarihli ve E.2010/318, K.2010/461 sayılı hükmü ile 21/11/2008 tarihli ilk kararında direnilmesine karar vermiştir. Hükmün ilgili kısımları şöyledir:

 "...

 Yüksek Mahkeme ile Mahkememiz arasındaki uyuşmazlık, dava konusu 5279 ada 1 parselin usulüne uygun şekilde kamulaştırılıp kamulaştırılmadığı noktasında toplanmaktadır.

...

Açıklanan nedenlerle, dava konusu 5279 ada 1 parsel sayılı 276.496 m2 yüzölçümlü taşınmazın Antalya Kadastro Mahkemesinin kesinleşen 2003/27 Esas 2004/19 Karar sayılı kararının infaz edilmesi sonucu tapu malikleri ve Hazine adına tapuya tescil edildiği, dava konusu parselin geldisi 4520 ada 7 parselin (1.773.209 m2 ) yapılan ifrazlar sonucu kapatıldığı, bu parselin tamamının kamulaştırılmadığı, bozma ilamında değinilen Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1987/1192 Esas 1988/85 Karar sayılı tescil kararının 4520 ada 7 nolu parselden kamulaştırılarak ifraz edilen 4520 ada 65 parsel sayılı 132.587,50 m2 lik taşınmaza ait olduğu, anılan ilamın dava konusu 276.496 m2 yüzölçümlü 5279 ada 1 nolu parsel ile ilgisi bulunmadığı, davalı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin cevap ve beyan dilekçeleri ile Antalya Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığının 30/10/2006 tarihli yazısında da belirtildiği üzere dava konusu 5279 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamının 276.496 m2 olduğu, bu parselin 558/2400 hissesinin Maliye Hazinesi, 1842/2400 hissesinin davalı görünmekte iken Maliye Hazinesi ile yapılan protokol gereği ve imar planında Kültür Parkı olarak belirlenmesi nedeni ile park tanzimi yapılarak halkın kullanımına açıldığının belirtildiği, davalı olan taşınmazın hükmen davacılar adlarına tescil edildiği, Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1984/269 Esas 1984/222 Karar sayılı tescil kararı ile taşınmazın Kamulaştırma Yasasının 17. Maddesine göre tescil edildiği belirtilmiş ise de söz konusu Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1984/269 Esas ve 1984/222 Karar sayılı tescil kararının kayyum Osman Üner'in karar düzeltme talebi doğrultusunda Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 19/02/1985 tarih ve 1671-1856 sayılı kararı ile ortada usulüne uygun şekilde tamamlanmış bir kamulaştırma bulunmadığı gerekçesiyle bozulmasından sonra 1985/244 Esas numarasını aldığı ve yapılan yargılama sonucunda Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1985/244 Esas 1985/561 Karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği, verilen kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiği, dava konusu 5279 ada 1 parsel sayılı 276.496 m2 yüzölçümlü taşınmazla ilgili yapılan keşif ve ibraz edilen bilirkişi raporları ve fen bilirkişisi ek raporuna göre bu parselin değişik idarelerce kamulaştırılmış olan ifraz parsellerinin dışında kaldığı ve usulüne uygun şekilde tamamlanmış bir kamulaştırma işlemine konu olmadığı, taşınmazın Antalya Belediyesi tarafından fiilen park haline getirildiği sabit olduğundan önceki kararda ısrar etmek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm açıklanmıştır.

..."

28. İlk Derece Mahkemesinin direnme kararı üzerine dava dosyası Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna taşınmış yapılan değerlendirme sonucunda 15/6/2011 tarihli ve E.2011/5-312, K.2011/407 sayılı ilam ile direnme kararının bozulmasına hükmedilmiştir. İlamın ilgili kısımları şöyledir:

 "...

 Uyuşmazlık, dava konusu taşınmaz hakkında kesinleşmiş bir kamulaştırma işlemi bulunup bulunmadığı, buna bağlı olarak taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığının ve bedelinin ödenmesi gerektiğinin kabul edilip edilemeyeceği, noktasındadır.

 Özel Dairenin dava konusu taşınmaz yönünden taşınmazın geldi kaydını teşkil eden parsel yönünden daha önce kamulaştırma işlemi ve tapuya işlenmemiş hükmen tescil kararı bulunduğuna ilişkin belirlemesine karşılık mahkemenin dava konusu taşınmazın kamulaştırılmadığı ve kamulaştırılan imar parsellerinin dışında kaldığına ilişkin tespiti göz önüne alınarak dosya kapsamındaki belgeler incelenip, tartışılmıştır.

 Niza konusu 5279 ada 1 parselin geldisi 570 ada 3 parseldir. Bu parsel Antalya Kadastro Mahkemesinin 29.06.2004 gün 2003/27 E.-2004/19 K. sayılı kesinleşmiş ilamına dayalı olarak Hazine ve kişiler adına tescil edilmiştir.

 Antalya Belediyesi tarafından, Antalya 1. Asliye Hukuk mahkemesinin 02.05.1984 gün 1984/169 E.-1984/222 sayılı kararına konu olan davada, davacı Belediye niza konusu yerin kamulaştırılan yerlerden olduğunu iddia ederek 507 ada 7 parselin 403,680 m2'nin adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 08.11.1984 gün 9110-9430 sayılı kararı ile onanmış, karar düzeltme aşamasında ise, ortada usulüne uygun kamulaştırma kararı olmadan tescile karar verilmesi doğru bulunmayarak bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda yöntemine uygun, tamamlanmış kamulaştırma olmadığından davanın reddine dair verilen 16.09.1985 gün 1985/244 E.-1985/561 K., 20.12.1985 tarihinde kesinleşmiştir. Ancak bu dosya bulunmadığından dosya içerisine alınamamıştır.

Dosya içerisinde kamulaştırma evrakları da bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, davacı Antalya Belediyesi tarafından 4520 ada 7 parselin bir kısmı için kamulaştırmaya dayalı olarak açılan 11.02.1988 gün 1987/1192 E.-1988/85 K. Sayılı kararla Antalya Belediyesi adına tesciline karar verilmiştir.

Sonuç olarak, dosya içerisinde bazı mahkeme kararlarının örnekleri varsa da dosya asılları ve kamulaştırmamevcut değildir.

Hal böyle olunca; uyuşmazlığın çözümüne yönelik olarak; dosyada örnekleri bulunan tüm kararlara ait dosyaların ve kamulaştırma dosyasının araştırılması ayrıca Kadastro Mahkemesine ait 2003/24 E., 2004/19 K. sayılı dosya da celbedilerek, kamulaştırma ile ilgili belgelerin olup olmadığının araştırılması, tüm belge ve bilgilerin karşılaştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

..."

29. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bozma ilamı üzerine dava dosyası tekrar Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde incelemeye başlanmıştır. E.2012/309 sıra sayısına kaydedilen dava dosyası halen İlk Derece Mahkemesi nezdinde derdesttir.

3. Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde Görülmekte Olan E.2007/27 Sayılı Yargılama

30. Davacılar, Antalya ili Bahçelievler Mahallesi 556 ada 2 parsel ve 570 ada 3 parsel sayılı taşınmazlarda Kadastro Mahkemesinin E.2003/27, K.2004/19 sayılı 31/07/2006 tarihinde kesinleşen kararı uyarınca paydaş olduklarını, bu parsellerin imar görmesiyle dava konusu Antalya ili Bahçelievler Mahallesi 5279 ada 1 parsel sayılı taşınmazın oluştuğunu, bu taşınmaza davalıların kamulaştırmasız olarak el attıklarını, kamulaştırmasız el atma nedeniyle dava tarihindeki bedellerin tespit edilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL lik kısmın dava tarihinden itibaren işleyecek kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.

31. Dava kapsamında yapılan incelemeler neticesinde Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi 13/10/2008 tarihli ve E.2007/27, K.2008/324 sayılı kararı ile davalı idarece dava konusu 5279 ada 1 parsel sayılı taşınmazın usulüne uygun şekilde kamulaştırıldığına ilişkin dosyaya belge sunulmadığını, kamulaştırmanın davacılara ya da murislerine tebliğ edildiğine ilişkin dosyaya herhangi bir belge sunulmadığını ve söz konusu taşınmaz üzerinde idareye ait yapılar bulunduğunu belirterek, davacıların tazminat talep etme haklarının bulunduğunu belirtmiş, davanın kabulüne hükmetmiştir.

32.İlk Derece Mahkemesi kararına karşı temyiz talebinde bulunulması üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 12/1/2010 tarihli ve E.2009/17974, K.2010/276 sayılı ilamı ile bozmaya hükmetmiştir. İlamın ilgili kısımları şöyledir:

 "...

Dosyada bulunan kanıt ve belgeler ile mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna aynı taşınmazın diğer hissedarları tarafından açılan ve Dairemize intikal eden Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/385 Esas-2008/470 karar sayılı dava dosyasında bulunan belgelere göre; dava konusu 5279 Ada 1 parselin geldisinin 570 Ada, 3 parsel iken, bu parselin ikiye ifrazı sonucu 4520 Ada, 6 ve 7 parsellerin oluştuğu, 7 parselin çeşitli tarihlerde yapılan istimlakler nedeniyle 4520 Ada, 18 parsele gittiği, bu parselde yapılan imar uygulaması sonucu da dava konusu parselle birlikte başka parsellerin oluştuğu, 4520 Ada 7 parselin ise Antalya Belediyesi'nce kamulaştırıldığı, kamulaştırma işlemleri nedeniyle kayyım atandığı, kayyım tarafından açılan bedel artırım davasının kesinleştiği ve yine Antalya Belediyesi adına Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi gereğince hükmen tescil edildiği ve kamulaştırma işleminin kesinleştiği anlaşılmıştır.

Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1987/1192 Esas-1988/85 sayılı hükmen tescil kararının tapuya işlenmemiş olması mülkiyet hakkını ortadan kaldırmaz.

Tüm bu nedenlerle dava konusu taşınmazın geldisi olan 4520 Ada, 7 parsel yönünden kesinleşmiş bir kamulaştırma işlemi bulunduğundan ve kamulaştırmasız el atmadan söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi,

Doğru görülmemiştir.

..."

33. Bozma ilamı üzerine dava dosyası üzerinde tekrar inceleme yapan Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi 2/11/2010 tarihli ve E.2010/313, K.2010/307 sayılı hükmü ile 13/10/2008 tarihli ilk kararında direnilmesine hükmetmiştir. Hükmün ilgili kısımları şöyledir:

"...

Yeniden yapılan yargılama sonucunda, önceki kararda ısrar edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

...mevcut tüm bu evraklar karşısında dava konusu yerin yüksek mahkemenin bozma ilamında belirttiği Antalya 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1987/1192 esas 1988/85 karar sayılı kararında belirtilen yer olmadığı, zira o kararda Antalya Belediyesinin 159699,50 m2’lik bölümü kamulaştırdığı ve o kararla kamulaştırılan yerin Atatürk Kültür Parkı olarak kamulaştırılan 403,680 m2’lik yerle ilgisinin bulunmadığı, bu sebeple de geçerli bir kamulaştırmadan söz edilemeyeceği, dava konusu yerde az yukarda anlatıldığı şekilde davacılar adına hisseli tapu oluşturulduğu bu nedenle fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak Büyükşehir Belediyesi adına açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ve davacıların murisleri adına tapuda kayıtlı hisselerinde tapu kayıtlarının iptali ile Büyükşehir belediyesi adına park alanı olarak tesciline karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

..."

34. İlk Derece Mahkemesinin direnme kararı üzerine dava dosyası Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna taşınmış yapılan değerlendirme sonucunda 5/10/2011 tarihli ve E.2011/5-452, K.2011/590 sayılı ilam ile direnme kararının bozulmasına hükmedilmiştir. İlamın ilgili kısımları şöyledir:

"...

 Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava konusu taşınmaz hakkında kesinleşmiş bir kamulaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı; buna bağlı olarak taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığının ve dolayısıyla bedelinin ödenmesi gerektiğinin kabulüne olanak bulunup bulunmadığı, noktasındadır.

Özel Dairenin dava konusu taşınmaza ait, taşınmazın geldi kaydını teşkil eden parsel yönünden daha önce kamulaştırma işlemi ve tapuya işlenmemiş hükmen tescil kararı bulunduğuna ilişkin belirlemesine karşılık; mahkemenin dava konusu taşınmazın kamulaştırılan imar parsellerinin dışında kaldığı ve kamulaştırılmadan el atıldığına ilişkin kabulü göz önüne alınarak heyetçe dosyadaki kayıt ve belgeler incelenip, değerlendirilmiş; üzerinde tartışılmıştır.

Hemen belirtmelidir ki, eldeki uyuşmazlık yönüyle çözümü gereken husus, dava konusu taşınmaza vaki el atmanın bir kamulaştırma işlemine dayanıp dayanmadığı; bu taşınmaz yönünden yapılıp, kesinleşmiş bir kamulaştırma işlemi bulunup bulunmadığı; dolayısıyla kamulaştırmasız el atma iddiasının yerinde olup olmadığı ve sonuçta da tazminat takdiri gerekip gerekmediği, olmasına karşın; mahkemece bu yön yeterince araştırılmamış ve açıklığa kavuşturulmamış olup; mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme varmaya yeterli değildir.

...

Hal böyle olunca; uyuşmazlığın çözümüne yönelik olarak, dosyada örnekleri bulunan tüm kararlara ait dosyalar ile kamulaştırma evrakı asıllarının veya onaylı örneklerinin etraflıca araştırılması; dava konusu taşınmaza ait tapu kayıtlarının tüm geldi ve gittileri ile müstenidatları ile birlikte getirilmesi, bu kayıtlarda geçen mahkeme dosyalarının aslı ya da onaylı örneklerinin araştırılıp, getirtilerek dosya içine alınması; Kadastro Mahkemesi’ne ait 2003/27 E., 2004/19 K. Sayılı dosyasının asılları veya onaylı örneklerinin istenilmesi, içerisinde kamulaştırma evrakının yer alıp almadığının araştırılması; daire kararında geçen Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 11.02.1988 gün ve 1987/1192 E., 1988/85 K. sayılı dosyasının da celbi ile kapsamının değerlendirilmesi tescil dışı kalan kısımların net bir biçimde tespiti ve sonucuna göre bir karar verilmesi, davalı tarafından yargılamanın iadesi talebi ile açılan Antalya 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/430 E. sayılı dava dosyasının getirilip incelenmesi ve gereğinde sonucunun beklenilmesi, sonuçta tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek sonuca varılması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.

Nitekim, aynı parselle ilgili başka hisse sahiplerince açılan ve direnme yoluyla daha önce Hukuk Genel Kurulu’na gelen bir başka dava dosyasında verilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15.06.2011 gün ve 2011/5-312-407 sayılı ilamında da aynı hususlara işaret edilmiştir.

Sonuç itibariyle, yukarıda belirtilen hususlar nazara alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş; yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerle bozulması gerekmiştir.

..."

35. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bozma ilamı üzerine dava dosyası tekrar Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde incelemeye başlanmıştır. E.2012/111 sıra sayısına kaydedilen dava dosyası hâlen İlk Derece Mahkemesi nezdinde derdesttir.

B. İlgili Hukuk

36.4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 24/4/2001 tarihli ve 4650 sayılı Kamulaştırma Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 21. maddesi ile yürürlükten kaldırılmadan önceki 17.maddesi şöyledir:

"Tebliğ edilen kamulaştırma işlemine karşı idari ve adli yargıya başvurulmadığı veya bu konuda açılan davaların kesin olarak sonuçlandığı ancak taşınmaz mal sahibinin ferağ vermediği hallerde, takdir edilen ve artırılan bedelin tamamı milli bankalardan birine yatırılarak makbuzu ilgili belge örnekleriyle birlikte mahkemeye verilir. Mahkeme iki tarafı derhal davet ederek, gelmemeleri halinde gıyaplarında, belgeleri inceleyerek; kamulaştırma usulüne uygun şekilde tamamlanmış ise, taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare adına tesciline karar verir ve tapu dairesine bildirir. Kamulaştırması yapılan taşınmaz mal tahsis edildiği kamu hizmeti itibariyle sicile kaydı gerekmeyen bir niteliğe dönüşmüş ise, istek halinde sicil kaydının terkinine karar verilir. Bu tescil ve terkin işlemi sırasında mal sahiplerinin bu taşınmaz mal nedeniyle vergi ilişkisi aranmaz. Ancak, ilgili tapu dairesi durumu vergi dairesine bildirir. Bu Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedelidir."

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

37. Mahkemenin 12/1/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucuların İddiaları

38. Başvurucular, tapu kayıtlarında maliki olarak göründükleri Antalya ilinde bulunan taşınmazlara Antalya Büyükşehir Belediyesince kamulaştırmasız olarak el atıldığını, bu nedenle açtıkları tazminat davasının ise usulüne uygun kamulaştırma yapıldığı gerekçesine dayanılarak reddedildiğini oysa geçerli bir kamulaştırma işlemi bulunmadığını, idare lehineherhangi bir tescil kararı olmadığını, kamulaştırmaya ilişkin bankaya depo edilen meblağın geri çekildiğini; açtıkları davanın, sonucu yönünden taşınmazların geldisi olan parseller ile ilgili başka dava dosyalarında verilen kararlar ile çeliştiğini, yargılama makamlarının eksik inceleme yaptığını; kendi taşınmazlarına ilişkin diğer malikler tarafından açılan başka davalarda İlk Derece Mahkemelerinin davacılar lehine direnme kararı verdiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun da direnme kararları üzerine dava dosyalarının daha ayrıntılı incelenmesini gerekçe göstererek bozmaya hükmettiğini, aynı taşınmazlara ilişkin açtıkları kendi davalarında ise Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin onamaya hükmettiğini ve yargılamanın aleyhlerine sonuçlandığını, bu sonucun kök parsel yönünden yapılan incelemeler sonucu Yargıtayca oluşturulan içtihat ile çeliştiğini; Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 6/7/2010 tarihli bozma ilamına dayanak oluşturan "Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E.1987/1192, K.1988/85 sayılı hükmen tescil kararının (bkz. § 15)" kendi taşınmazları ile hiçbir ilgisi bulunmadığını; yargılama safhasında yapılan yanlış değerlendirmeler nedeniyle tapuda maliki olarak göründükleri taşınmaz üzerinde tasarruf edemedikleri gibi, taşınmaza kamulaştırmasız olarak el atılmasına karşın tazminat da elde edemediklerini, ayrıca söz konusu taşınmazlara tapuda malik görünmelerinden dolayı adlarına emlak vergisi tahakkuk ettirildiğini belirterek adil yargılanma ve mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşler, ihlal sonuçlarının ortadan kaldırılması, yargılamanın yenilenmesine karar verilmesi ile tazminata hükmedilmesi taleplerinde bulunmuşlardır.

B. Değerlendirme

39. Anayasa Mahkemesince Merkezî Nüfus İdaresi Sistemi üzerinden yapılan incelemede başvuruculardan Hüsnü Cemal Karaköy, Ramazan Şanlı ve Zekiye Acar'ın bireysel başvuru tarihinden önce vefat ettiği anlaşıldığından (bkz. § 6) adı geçen başvurucular yönünden incelemenin ayrı başlık altında yapılması uygun görülmüştür.

a. Hüsnü Cemal Karaköy, Ramazan Şanlı, Yılmaz Yalçın ile Zekiye Acar Adına Av. Atiye Ülkü Tarafından Yapılan Başvurular Yönünden İnceleme

40. Başvurucular vekili Avukat Atiye Ülkü, adı geçen başvurucular yönünden de yukarıda yer verilen iddiaları ileri sürerek (bkz. § 38) başvurucuların adil yargılanma ve mülkiyet haklarının ihlal edildiğini belirtmiştir.

41.6216 sayılı Kanun'un "Bireysel başvuru hak