2014/6025

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MEDİCAN MEDİKAL ÜRÜNLER İTH. İHR. TİC.VE TURZ. LTD. ŞTİ. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/6025)

 

Karar Tarihi: 22/6/2017

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Nuri NECİPOĞLU

 

 

Kadir ÖZKAYA

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

Raportör

:

Özgür DUMAN

Başvurucu

:

Medican Medikal Ürünler İth. İhr. Tic. ve Turz. Ltd. Şti.

Vekili

:

Av. Şenol SALTIK

 

 

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, borçlu kamu kurumu aleyhine başlatılan icra takibi sırasında kamu kurumunun üçüncü kişiden olan alacağına uygulanan haczin şikâyet merciince savunma alınmadan ve duruşma açılmadan kaldırılması nedeniyle adil yargılanma hakkının; alacağın kamu kurumundan tahsil edilememesi nedeniyle de mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 21/4/2014 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü sunmuştur.

7. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı süresinde beyanda bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR

8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

A. Başvuru Tarihine Kadar Yaşanan Gelişmeler

9. Başvurucu, medikal ürünlerin ithalat ve ihracatı alanında faaliyet gösteren bir ticaret şirketidir. Başvurucu Şirket 3/10/2011 tarihinde 281.060,28 TL, 31/1/2012 tarihinde 30.488 TL ve 7/6/2012 tarihinde de 38.016 TL tutarlarında olmak üzere değişik nitelik ve sayıda medikal sarf malzemesinin Gazi Üniversitesine(Üniversite) satışına dair faturalar düzenlemiştir.

10. Üniversite de bu faturalara dayalı olarak 30/12/2011, 1/3/2012 ve 17/7/2012 tarihlerinde ödeme emri belgeleri düzenlemiştir. Ancak başvurucunun alacağı ödenmemiştir.

11. Başvurucu bunun üzerine söz konusu alacaklarını tahsil etmek amacıyla Ankara 17. İcra Müdürlüğünün (İcra Müdürlüğü) E.2013/12949 sayılı icra dosyasında borçlu Gazi Üniversitesi aleyhine 13/9/2013 tarihinde ilamsız icra takibi talebinde bulunmuştur.

12. İcra Müdürlüğünce aynı tarihte düzenlenen ödeme emri 16/9/2013 tarihinde borçlu Üniversiteye tebliğ edilmiştir. Üniversite tarafından İcra Müdürlüğüne gönderilen 23/9/2013 tarihli yazıda, alacaklı Şirketin damga vergisi düşüldükten sonra 349.648,19 TL tutarında alacağının olduğu kabul edilerek takibin bu alacak tutarı dışında kalan kısmına itiraz edildiği belirtilmiştir. Ayrıca daha önce temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle işletilmiş faize de itiraz edilmiş ve takipte işleyecek faizin de yıllık %9'dan fazla olamayacağı ifade edilmiştir.

13. Alacaklı başvurucunun kısmi itirazın kaldırılması veya iptali isteminde bulunmaması sonucu icra takibi bu şekilde kesinleşmiştir. İcra Müdürlüğü tarafından düzenlenen 22/11/2013 tarihli hesap dökümünde, icra takibinde kesinleşmiş takip alacağının 349.648,19 TL olduğu belirtilmiştir.

14. Başvurucunun haciz talebini kabul eden İcra Müdürlüğü, Üniversitenin Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanelerine Yardım ve Yardımlaşma Derneğinden (Dernek) olan alacaklarının haczi için 25/9/2013 tarihinde birinci haciz ihbarnamesi göndermiştir.

15. Üniversite, devlet mallarının haczedilemeyeceği iddiasıyla 11/11/2013 tarihinde Ankara 9. İcra Hukuk Mahkemesinde (Mahkeme) anılan Dernekten olan alacaklarının haczine ilişkin icra işlemini şikâyet etmiştir.

16. Mahkeme, duruşma açmadan evrak üzerinde verdiği karar ile 27/11/2013 tarihinde şikâyeti kabul etmiş ve şikâyete konu haciz işlemi ile müzekkeresinin iptaline karar vermiştir. Kararda 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 82. maddesinin (1) numaralı bendine göre devlet mallarının haczedilemeyeceği belirtilmiştir. Mahkemeye göre 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrolü Kanunu'nun 12. maddesi ve ekli (II) no.lu listesi ile 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 56. maddesi uyarınca üniversitenin malları devlet malı kapsamındadır. Mahkeme bu nedenle Üniversite adına açılan tüm hesaplar, Üniversiteye ait tüm mal ve alacakların devlet malı olup bu mal ve alacak ve hesapların haczinin mümkün olmadığı sonucuna varmıştır.

17. Bu arada borçlu Üniversite, icra dosyasına 9/12/2013 tarihinde 1.591,78 TL ve 25/12/2013 tarihinde de 278.913,29 TL tutarlarında ödemeler yapmıştır.

18. Başvurucu, kararı temyiz etmiş; Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 4/3/2014 tarihli ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.

19. Nihai karar başvurucu vekiline 21/3/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.

20. Başvurucu 21/4/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

B. Başvuru Tarihinden Sonra Yaşanan Gelişmeler

21. Borçlu Üniversite, başvuru tarihinden sonra icra dosyasına 29/5/2014 tarihinde 33.009,90 TL, 22/10/2014 tarihinde 37.725,60 TL ve son olarak 5/12/2014 tarihinde de40.256,70 TL tutarlarında ödemeler yapmıştır.

22. Başvurucu vekili 9/3/2015 tarihinde İcra Müdürlüğüne başvuruda bulunarak yapılan tahsilatlar sonucu dosyanın kapandığını belirtmiş ve borçlu Kuruma dosyanın kapandığına dair belge verilmesini talep etmiştir. İcra Müdürlüğünün 17/3/2015 tarihli yazısıyla, icra dosyasının 9/12/2014 tarihinde infazen işlemden kaldırıldığı belirtilmiştir.

IV.İNCELEME VE GEREKÇE

23. Mahkemenin 22/6/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

24. Başvurucu, Üniversitenin kabul ettiği borcunu ödememesine rağmen haczedilemezlik şikâyetinde bulunduğundan yakınmaktadır. Başvurucuya göre üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının kamu malı olarak kabul edilmesi hukuka aykırıdır. Başvurucu ayrıca, icra işlemini şikâyete ilişkin yargılamanın duruşma açılmadan ve savunması alınmadan yapıldığını ifade etmiştir. Başvurucu sonuç olarak bir kamu kurumu niteliğindeki Üniversiteden olan alacağına kavuşamadığını belirterek eşitlik ilkesinin, adil yargılanma ve mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu; yeniden yargılamaya, bu mümkün olmadığı takdirde tazminata karar verilmesi taleplerinde bulunmuştur.

25. Bakanlığın görüş yazısında, duruşma açılmasının mevzuatta Mahkemenin takdirine bırakıldığı belirtilerek bu durumun silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesinin ihlaline yol açıp açmadığının takdirinin Anayasa Mahkemesinin ait olduğu bildirmiştir. Bakanlık, mülkiyet hakkının ihlali iddiası yönünden ise Yargıtay içtihatlarına göre haczedilmezliğin istisnai bir durum olduğunu ve bu yöndeki düzenlemelerin dar yorumlanması gerektiğini belirtmiştir.

26. Başvurucu cevap dilekçesinde, duruşma açılmaksızın haczin kaldırılmasının hukuksal bir dayanağı olmadığını belirtmiştir. Başvurucu ayrıca, benzer bir şikâyet dosyasında Yargıtayca haczin kaldırılmasına ilişkin hükmün bozulmasına karar verildiğini ifade etmiştir. Başvurucu, Mahkemenin haczi kaldırması nedeniyle alacağın tahsilinin yaklaşık 1,5 yıl kadar geciktiğinden yakınmıştır. Başvurucu sonuç olarak alacağın tahsil edilmemiş olması nedeniyle yeniden yargılamanın yararına olmadığını belirterek alacağıyla orantılı bir tazminatın ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

B. Değerlendirme

27. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:

“Kabul edilebilirlik şartları ve incelemesinin usul ve esasları ile ilgili diğer hususlar İçtüzükle düzenlenir.”

28. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 80. maddesi şöyledir:

“(1) Bölümler ya da komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hallerde düşme kararı verilebilir:

ç) Bölümler ya da Komisyonlarca saptanan herhangi bir başka gerekçeden ötürü, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi.

(2) Bölümler ya da Komisyonlar; yukarıdaki fıkrada belirtilen nitelikteki bir başvuruyu, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde incelemeye devam edebilir.”

29. Başvurucu, esas itibarıyla bir kamu kuruluşu olan Üniversiteden olan alacağına kavuşamamasından yakınmaktadır. Ancak bireysel başvuru öncesinde borçlu Üniversitenin 9/12/2013 tarihinde 1.591,78 TL ve 25/12/2013 tarihinde de 278.913,29 TL tutarlarında ödemeler yaptığı görülmektedir (bkz. § 17). Başvuru devam ederken de Üniversite 29/5/2014 tarihinde 33.009,90 TL, 22/10/2014 tarihinde 37.725,60 TL ve son olarak 5/12/2014 tarihinde de 40.256,70 TL tutarlarında ödemeler yapmıştır (bkz. § 21). Yapılan bu ödemeler sonucu başvurucu tarafından borçlu Üniversite aleyhine başlatılan icra dosyasının 9/12/2014 tarihinde infazen işlemden kaldırıldığı anlaşılmaktadır (bkz. § 22).

30. Diğer taraftan başvurucunun giderim olarak alacağıyla orantılı bir tazminatın ödenmesi isteminde bulunmakla yalnızca maddi tazminat talebinde bulunduğu, ayrıca manevi tazminat talebinin ise bulunmadığı görülmektedir. Dolayısıyla icra takibiyle kesinleşmiş alacağın kanuni faizi ile birlikte başvurucuya ödendiği gözönüne alındığında başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir nedenin kalmadığı anlaşılmıştır.

31. Öte yandan İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen başvurunun incelenmesinin devamında Anayasa'nın uygulanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı herhangi bir durumun da söz konusu olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

32. Açıklanan gerekçelerle incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden kalmadığı anlaşıldığından başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin düşmesine karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden kalmamış olması nedeniyle DÜŞMESİNE,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 22/6/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.