2015/14589 K. 2015/7718 T. 24.11.2015

19. CD., E. 2015/14589 K. 2015/7718 T. 24.11.2015

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 19. Ceza Dairesi
Esas No.: 2015/14589
Karar No.: 2015/7718
Karar tarihi: 24.11.2015
Tebliğname No : 11 - 2011/254455

SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Her ne kadar, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK'nın 231/6-c maddesinde işaret olunan zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmemek suçunda somut bir zarardan söz edilemeyeceği, sanığın adli sicil kaydındaki hükümlülüklerinin silinme koşulları oluştuğu ve yine adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ilamının da engel teşkil etmediği anlaşılmakta ise de, mahkemece bu konuda yalnızca katılan kurumun zararının giderilmemesi ve adli sicil kayıtlarının esas alınmaması sözkonusu adli sicil kayıtlarından anlaşılan kişiliğine atıf yapılmak suretiyle, tekrar suç işlemeyeceği yolunda kanaat edinilememesi gerekçesiyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği, sanığın fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki gözlemlenen olumlu ve saygın davranışları ve cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkisi gerekçesiyle TCK'nın 62. maddesi uyarınca cezasından indirim yapılmasının çelişki oluşturmadığı cihetle mahkemenin kararında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

213 Sayılı VUK'nın 359/a-2. maddesinde düzenlenen defter ve belgeleri gizlemek suçunun konusunun ''vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan defter ve belgeler" olduğu, aynı Kanun'un 220 ve devamı maddelerine göre defterlerin notere tasdik ettirilmelerinin gerektiği, tasdik ettirilmeyen yasal defterler usulsüzlük cezası gerektirse de ibraz edilmemesinin suç oluşturmayacağı, 18.10.2010 tarihli vergi suçu raporunda ibrazı istenen 2005-2006 yıllarına ait defterlerin tasdik bilgileri ile anlaşmalı matbaalarda bastırılmış belgelerin bulunduğu konusunda açıklık bulunmadığının anlaşılması karşısında, bu hususlar araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.