2015/14888 K. 2016/617 T. 20.1.2016

19. CD., E. 2015/14888 K. 2016/617 T. 20.1.2016

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 19. Ceza Dairesi
Esas No.: 2015/14888
Karar No.: 2016/617
Karar tarihi: 20.01.2016
 

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

1- 213 Sayılı VUK'nın 359/a-2. maddesinde düzenlenen defter ve belgeleri gizlemek suçunun konusunun vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan defter ve belgeler olduğu, 18.11.2009 tarihli vergi suçu raporunda ibrazı istenen 2004 takvim yılına ait satış faturalarının hangi anlaşmalı matbaalarda bastırıldığına ilişkin bilgilerin belirtilmediğinin anlaşılması karşısında, VUK'nın 223. maddesi gözetilerek sanığın 2004 yılına ait belgelerine ait matbaa belge basım form suretlerinin ilgili vergi dairesinden istenilerek sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

2- Kabule göre de;

a) 213 sayılı VUK’nın 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının, 08/02/2008 tarih ve ... sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanun'un 276. maddesi ile altı ay'dan bir yıl hapis cezasına yükseltilmesi, madde metninde 03/07/2009 tarih ve ... sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/06/2009 tarih ve 5904 sayılı Kanun'un 23. maddesiyle yapılan değişiklikle de cezanın alt sınırının on sekiz aya yükseltilmiş olması karşısında, defter ve belgelerin istem yazısının tebliğ edildiği tarihten on beş gün sonrası olan suç tarihi itibariyle anılan maddede öngörülen hapis cezasının asgari haddinin on sekiz ay olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılarak eksik ceza tayini,

b) Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve ... sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK'nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmemek suçunda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında, engel adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında Kanun'un aradığı objektif ve subjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan, sabıka kayıtlarından bahisle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.