2015/1952 K. 2015/6993 T. 11.11.2015

19. CD., E. 2015/1952 K. 2015/6993 T. 11.11.2015

İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesi - 19. Ceza Dairesi
Esas No.: 2015/1952
Karar No.: 2015/6993
Karar tarihi: 11.11.2015
 

Tebliğname No : 11 - 2015/59573

SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

I-Sanık M.. B.. hakkında verilen hükme yönelik katılan vekili ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyizinde;

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan vekili ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,

II- Sanık G.. T.. hakkında verilen hükme yönelik müdafiinin temyizine gelince;

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK'nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmemek suçunda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında, adli sicil kaydı bulunmayan ve cezası ertelenen sanık hakkında ertelemeye göre daha lehe sonuç doğuran CMK'nın 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması, sanık hakkında, TCK'nın 51 ve 62. maddelerinin uygulanması yerine suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunmayan 765 sayılı Kanun'un 59 ve 647 sayılı Kanun'un 6. maddeleriyle uygulama yapılması,

2- 213 sayılı VUK’nun 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanun'un 276. maddesi ile "altı ay” dan, "bir yıl” hapis cezasına yükseltilmesi, madde metninde 03/07/2009 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/06/2009 tarih ve 5904 sayılı Kanun'un 23. maddesiyle yapılan değişiklikle de cezanın alt sınırının on sekiz aya yükseltilmiş olması karşısında, suç tarihi itibariyle anılan maddede öngörülen hapis cezasının asgari haddinin "altı ay" olduğu gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılarak fazla ceza tayini,

3- 09.11.2007 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 2007 olarak eksik yazılması,

Kanuna aykırı ve sanık G.. T.. müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, 647 sayılı Kanun'un 6. maddesi ile uygulama sanık lehine olduğundan kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.