2015/1966 K. 2015/6633 T. 4.11.2015

19. CD., E. 2015/1966 K. 2015/6633 T. 4.11.2015

İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi - 19. Ceza Dairesi
Esas No.: 2015/1966
Karar No.: 2015/6633
Karar tarihi: 04.11.2015
 

Tebliğname No : 11 - 2013/301874

SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

1-Her ne kadar sanık hakkında ''2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek'' suçundan beraat, ''2007 takvim yılında sahte fatura düzenlemek'' suçundan mahkumiyet kararı verilmiş ise de;

Sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ''Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun'un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır'' şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, vergi inceleme ve tekniği raporlarında faturaların varlığından söz edilmesi ve mali polis tarafından ele geçirildiği belirtilmesine rağmen dosya içine konulmadığının anlaşılması karşısında;

Öncelikle 2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarına ilişkin suça konu faturaların onaylı suretleri getirtilip incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, ardından vergi raporu ve eklerine göre sanığın 31.08.2006 tarihi itibariyle şirketin ortağı olduğunun belirtilmesi, aynı eylemden ötürü mahkemenin 2011/52 Esas sayılı dosyasında sanık olan G. G.' in, şirketin işlerini sanığın yönettiğini, 2005 ve 2006 yıllarında şirkette şoför olarak çalışan ve anılan dosyada tanık olarak dinlenen İ. B' in ise, kendisini şirkete sanığın aldığını ve şirketin sanık adına olduğunu beyan etmeleri, sanığın aşamalarda şirket adına fatura düzenlemediğini savunması karşısında; diğer dosyanın sanıkları olan G. G., R. V. K. ile tanık İ. B.' in tanık sıfatıyla dinlenerek, sanığın resmi kayıtlarda ortak olmadığı 2005 ve sonraki yıllarda şirketi fiilen yönetip yönetmediğinin sorulması, düzenlendiği iddia edilen faturalar üzerinde imza ve yazı incelemesi yaptırılması, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler dinlenerek, 2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarına ait faturaları kimden ve hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıkları ve bunlarla ilgili belgeler olup olmadığının sorulmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçe sonucu 2005 ve 2006 yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan beraat, 2007 yılında sahte fatura düzenlemek suçundan mahkumiyet kararları verilmesi,

2- CMK’ nın 116 ve devamı maddelerinde “arama ve elkoyma” işlemine dair usul ve esaslar düzenlenmiş ise de 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesindeki suçlar yönünden anılan Kanun'un 142 ve devamı maddelerinde aramanın usul ve şartları ayrıca hükme bağlanmıştır. Buna göre vergi kaçırıldığına delalet eden emarelerin bulunması halinde, vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar, arama yapılmasını gerekli kılan bir yazıyla sulh ceza hâkiminden talepte bulunacak, arama kararının verilmesi halinde de, arama işlemi genel kolluk görevlileri tarafından değil, vergi inceleme elemanlarınca gerçekleştirilecektir. VUK'nın 147. maddesinde, “bu bölümde açıkça yazılı olmayan hallerde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun arama ile ilgili bulunan hükümlerinin uygulanacağı" nın belirtilmesinden maksat, bu Kanun'un aramaya ilişkin 142-146. maddelerinde açıkça düzenlenen konularda bu hükümlerin, açıkça düzenlenmeyen konularda ise CMK hükümlerinin uygulanmasının sağlanmasıdır.

Genel hükümlere tabi bir suç ihbarı üzerine, delil elde edilmesi amacıyla CMK uyarınca yapılan arama işlemi sonucunda, vergi suçunun da işlendiğini gösteren delillerin bulunması veya VUK'nın 147. maddesi hükmü karşısında, vergi suçuna ilişkin olmasına rağmen gecikmesinde sakınca bulunan hâllerin varlığı halinde, CMK hükümlerine göre arama işlemi yapılabilir ve bu şartlarda yapılan arama sonucunda elde edilen deliller hukuka uygun kabul edilebilir ise de, VUK’nın 359. maddesi kapsamındaki bir suç soruşturmasında arama kararı ve aramanın gerçekleştirilmesi işleminin VUK hükümlerine göre yapılması gerekir. Aksi halde elde edilecek delil hukuka aykırı olacağından, hükme esas alınamayacaktır.

Bu itibarla; vergi tekniği raporunda; sanığın ortağı olduğu şirketin adresinde Şişli 1. Sulh Ceza Mahkemesi' nin 14.04.2006 gün ve 2006/1464 müt. no ile verdiği karar neticesinde yapılan aramada söz konusu faturaların ele geçtiğinin belirtilmesi karşısında; delillerin hukuka uygun elde edilip edilmediği ve aramanın yukarıda belirtilen mevzuat çerçevesinde yapılıp yapılmadığının belirlenmesi yönünden, sanık hakkında hangi suç nedeniyle soruşturmaya başlandığının, en başından beri vergi suçundan soruşturma yapılıp yapılmadığının tespiti ve arama kararı ile bu kararın icrasına ilişkin arama ve el koyma tutanaklarının aslı veya onaylı örneklerinin getirilmesinden sonra hukuki durumun takdiri gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde beraat ve mahkumiyet kararları verilmesi,

3-Kabule göre ise;

a-Mahkemenin gerekçesinde, sanığın 31.08.2006 tarihinden itibaren şirketin ortağı ve yönetici sıfatıyla işlemleri devam ettirdiği ve bu dönemde suçu işlediğini belirtmesine karşın hüküm ve kısa kararda 2006 takvim yılından beraat kararı verilerek çelişkiye neden olunması,

b- 2007 takvim yılında düzenlenen faturaların farklı tarihlerde düzenlenip düzenlenmediği araştırılmadan temel ceza üzerinden zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini,

Kanuna aykırı ve sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.