2015/21369 K. 2015/8607 T. 16.12.2015

19. CD., E. 2015/21369 K. 2015/8607 T. 16.12.2015

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 19. Ceza Dairesi
Esas No.: 2015/21369
Karar No.: 2015/8607
Karar tarihi: 16.12.2015
 

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,

213 Sayılı VUK'nın 359/a-2. maddesinde düzenlenen defter ve belgeleri gizlemek suçunun konusunun ''vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan'' defter ve belgeler olduğu, aynı Kanun'un 220 ve devamı maddelerine göre defterlerin notere tasdik ettirilmelerinin gerektiği, tasdik ettirilmeyen yasal defterler usulsüzlük cezası gerektirse de ibraz edilmemesinin suç oluşturmayacağı, 05.03.2012 tarihli vergi suçu ve ekindeki vergi inceleme raporlarında ibrazı istenen 2007 takvim yıllarına ait defterlerin tasdik bilgileri ile anlaşmalı matbaalarda bastırılmış belge bilgilerinin belirtilmemesi ve istem yazısı suretinin dosyada bulunmaması karşısında, VUK'nın 223. maddesi gözetilerek sanığın yetkilisi olduğu şirketin 2007 takvim yılına ait defter ve belgelerin noter tasdik bilgileri ve/veya matbaa belge basım form suretleri ve istem yazısının onaylı suretinin ilgili vergi dairesinden istenmesi, gerekirse şirketin bulunduğu yerdeki noterliklerden defterlerin tasdik edilip edilmediğinin araştırılmasının ardından defter ve belgelerin noter tasdik kaydı yada matbaa belge basım bilgilerinin tespiti halinde; sanığın, muhasebecisinin alacağı nedeniyle defterleri kendisine vermediği şeklindeki savunmasının da 213 sayılı VUK'nın 13. maddesinde düzenlenen mücbir sebep kapsamında değerlendirilemeyeceği, muhafaza ve ibraz yükümlülüğünün sanığa ait olduğu gözetilerek suçun unsurları itibariyle oluşacağı anlaşılmakla, eksik kovuşturma ile yetinilerek, suç kastının bulunmadığı şeklindeki hatalı gerekçe ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,

Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki onama düşüncesine aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.