2015/2759 K. 2015/5586 T. 14.10.2015

19. CD., E. 2015/2759 K. 2015/5586 T. 14.10.2015

İstanbul Anadolu 32. Asliye Ceza Mahkemesi - 19. Ceza Dairesi
Esas No.: 2015/2759
Karar No.: 2015/5586
Karar tarihi: 14.10.2015
 

Tebliğname No : 11 - 2013/323976

SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihlerine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

1- Nakliye komisyonculuğu faaliyeti ile iştigal eden sanığın, 2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleyip kullandığının iddia ve kabul olunduğu olayda, sanığın suçlamayı kabul etmeyerek suça konu faturaların sahte olmadığını beyan etmesi, sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ''Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır'' şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında;

Sanık hakkında 2007 yılı için düzenlenen vergi inceleme raporlarının dosyada bulunmadığı gözetilip dosyaya konulmasından sonra, faturaları kullanılan firmalar hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan dava açılıp açılmadığı, açılmışsa akıbetleri araştırılıp bu dava ile birleştirilememesi halinde, dava dosyaları celp edilip incelenerek özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının tesbiti bakımından, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile, faturaları düzenleyen mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı dikkate alınarak, faturaları düzenleyenler ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması, sanık tarafından düzenlenen fatura asılları veya onaylı örnekleri ile 2005 yılında kullanıldığı kabul edilen fatura asılları veya onaylı örnekleri getirtilip incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile ve sanığın 2004 yılı Aralık - 2006 yılı Şubat ayları arasında askerde olduğunu savunması, dosya içinde bulunan Bolvadin Askerlik Şubesi Başkanlığı'nın 25.03.2011 tarihli yazısına göre sanığın 24.11.2004-24.02.2006 tarihleri arasında askerlik görevini yaptığının anlaşılması karşısında, 2005 takvim yılı için üzerine atılı suçun nasıl oluştuğu karar yerinde açıklanıp tartışılmadan mahkumiyetine karar verilmesi,

Kabule göre de;

2) Sahte fatura kullanmak eylemi bakımından 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 4369 sayılı Kanun ile değişik 359/b-1. maddesinde onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş olup, aynı eylemin düzenlendiği 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/b maddesinde ise üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörülmesi karşısında suç tarihinin tam olarak tespitiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

3- Sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, 29.08.2008 tarih ve 2008/2250 sayılı iddianame ile 2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarından ayrı ayrı dava açılmasına ve mahkemece eylemlerin de sabit olduğu kabul edilmesine rağmen, her takvim yılında işlenen sahte fatura düzenlemek ve kullanmak eylemlerinin tek suç olduğunun kabulü ile yazılı şekilde kararlar verilmesi,

4) Uzun süreli hapis cezaları ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca kendi altsoyu hariç olmak üzere uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,

Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, cezada kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine 14.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.