2015/3114 K. 2015/7012 T. 11.11.2015

19. CD., E. 2015/3114 K. 2015/7012 T. 11.11.2015

Eskişehir 3. Asliye Ceza Mahkemesi - 19. Ceza Dairesi
Esas No.: 2015/3114
Karar No.: 2015/7012
Karar tarihi: 11.11.2015
 

Tebliğname No : 11 - 2011/218527

SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

I-2004 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçuna ilişkin sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

Sanığa yükletilen suç için, yasada öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, suçun oluştuğu tarih itibariyle, temyiz süreci içinde sanık yararına olan 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen yedi yıl altı aylık olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği,

Anlaşıldığından, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz istemleri bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aynı Kanun'un 322. maddesinin verdiği yetkiyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak KAMU DAVASININ DÜŞMESİNE,

II-2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak ile defter ve belgeleri gizlemek suçlarına ilişkin olarak sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazının incelenmesine gelince:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

1-Sanık hakkında düzenlenen 16.02.2009 tarihli mütalaa ile ekindeki 05.02.2009 tarihli vergi suçu raporunda; sanığın 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura kullandığının belirtilmesine karşın 20.02.2009 günlü iddianamede sevk maddesi doğru gösterilerek ''şüphelinin ibraz ettiği bir kısım defter ve belgelerin sahte olduğu ve bu konuda vergi kaybına neden olduğu'' şeklindeki bir anlatımla açık ve net olmayacak şekilde dava

açıldığı cihetle; öncelikle davanın anılan yıllarda sahte fatura kullanma suçundan açılıp açılmadığı hususunda iddianamenin açıklattırılmasından sonra sanığın, 2005 ve 2006 takvim yıllarında kullandığı iddia olunan faturaları düzenleyen C.... şirketi hakkında düzenlendiği belirtilen 27.11.2006 tarihli vergi tekniği raporları ve eklerinin aslı veya onaylı örnekleri getirtilerek, anılan raporla ilgili olarak faturaları düzenleyenler hakkında ''2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek'' suçlarından dava açılmış olup olmadığının ilgili vergi dairesinden araştırılması, açıldığının tespiti halinde mümkünse birleştirilmesi mümkün olmadığı takdirde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesinden sonra toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, ''2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak'' suçlarından yazılı şekilde eksik kovuşturma sonucu mahkumiyet kararı verilmesi,

2-Kabule göre ise;

a-Defter ve belgeleri gizlemek suçu yönünden; 213 sayılı VUK’nın 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanun'un 276. maddesi ile altı ay'dan, bir yıl'a, yükseltilmiş olması karşısında, suç tarihi itibariyle anılan maddede öngörülen hapis cezasının asgari haddinin "bir yıl" olduğu gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılarak eksik ceza tayini,

b-2005 ve 2006 takvim yıllarında değişik tarihlerde birden fazla sahte fatura kullanıldığı kabul edildiği halde, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini,

c- 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçlarından hükmedilen kısa süreli olmayan hapis cezaları ertelenen sanık hakkında TCK’nın 53/3. fıkrası gereğince kendi altsoyu dışındaki kişiler yönünden TCK’nın 53/1-c bendindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,

Kanuna aykırı ve sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak hükümlerin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.