2015/3235 K. 2015/4102 T. 9.9.2015

19. CD., E. 2015/3235 K. 2015/4102 T. 9.9.2015

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 19. Ceza Dairesi
Esas No.: 2015/3235
Karar No.: 2015/4102
Karar tarihi: 09.09.2015
 

Tebliğname No : 11 - 2011/227691

SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihlerine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

1- 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddia olunan sanığın, suçlamayı kabul etmeyerek sahte fatura düzenlemediğini savunması ve fatura aslı yada onaylı suretlerinin dosya içinde bulunmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi ve 213 sayılı VUK'nın 227/3 ve 230. maddelerinde öngörüldüğü üzere anılan suçun oluşabilmesi için sahte olarak düzenlendiği iddia edilen faturaların Kanun'da öngörülen zorunlu bilgileri içermesi gerektiğinden, sondajlama suretiyle fatura asılları veya onaylı suretleri getirtilerek incelenmesinden sonra, sanığın hukuki durumun takdiri gerekirken, eksik kovuşturma ile yetinilerek yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi,

Kabule göre de,

2- 2007 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçunun cezası 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 4369 sayılı Kanun ile değişik 359/b-1. maddesinde onsekiz aydan üç yıla kadar hapis iken 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle anılan maddeki suç için üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü, defter ve belge ibraz etmeme suçunun düzenlendiği aynı Kanunun 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının, 5728 sayılı Kanun ile altı ay dan bir yıla, 03.07.2009 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16.06.2009 tarih ve 5904 sayılı Kanunun 23. maddesiyle yapılan değişiklikle de cezanın alt sınırının on sekiz aya yükseltildiği nazara alındığında, 31.12.2007 ve 18.03.2009 olarak belirlenen suç tarihlerinde sahte fatura düzenlemek suçunun cezasının asgari haddinin 18 ay, defter ve belge ibraz etmeme suçunun ise 1 yıl hapis olup ve bu haliyle sanığın lehine olduğu cihetle, uygulamalı kanun karşılaştırması yapılmadan temel cezaların 3 yıl ve 18 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,

3- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin

aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; engel adli sicil kaydı bulunmayan ve takdiri indirim nedenleri uygulanıp cezası ertelenen sanık hakkında Kanunun aradığı objektif ve sübjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan, katılan kurumun zararının giderilmediğinden bahisle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,

4- Gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinin 31.12.2007, 31.12.2008 ve 18.03.2009 yerine 2007,2008 ve 2009 olarak eksik gösterilmesi suretiyle, CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı davranılması,

Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.