2016/10628 K. 2019/9714 T. 18.12.2019

11. CD., E. 2016/10628 K. 2019/9714 T. 18.12.2019

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/10628
Karar No.: 2019/9714
Karar tarihi: 18.12.2019
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Sahte fatura düzenleme, defter ve belge gizleme

HÜKÜM : Mahkumiyet

I- “Defter ve belge gizleme” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz talebinin incelenmesinde;

5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanıkların sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

Toplanan deliller gerekçeli kararda incelenip, sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, temel cezayı teşdit gerekçesi, cezayı azaltıcı sebebin bulunmadığı takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz nedenlerinin reddiyle hükmün ONANMASINA,

II- “2012 ve 2013 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesine gelince;

1- Sanık hakkında 2012 ve 2013 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın suç tarihlerinde sağlık sorunlarından dolayı iş yerine gitmediğini, suça konu usulsüzlükleri muhasebecisinin yaptığını, okuma yazması dahi olmadığını savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması için; sanığın savunmasında adı geçen muhasebecisinin CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi, suça konu faturaları kullanan mükelleflerin de tanık sıfatıyla dinlenerek faturaları kimden teslim aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların verilmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması, mükellefe ait suça konu fatura asıllarından her takvim yılı için kanaat oluşturacak sayıda temin edilerek yazı ve imza incelemesi yaptırılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik araştırma ile hükümler verilmesi,

2- Kabule göre de;

a) Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK'nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,

b) Sahte fatura düzenleme suçundan hüküm kurulurken uygulama maddesinin 213 sayılı yasanın 359/b maddesi yerine 359/b-2 olarak yanlış gösterilmesi,

c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanıkların sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulmasına,

18/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.