2016/1107
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
ABDÜLMACİT SELEKLER VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2016/1107) |
|
Karar Tarihi: 10/12/2019 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Hasan Tahsin GÖKCAN |
Üyeler |
: |
Burhan ÜSTÜN |
|
|
Hicabi DURSUN |
|
|
Kadir ÖZKAYA |
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ |
Raportör |
: |
Heysem KOCAÇİNAR |
Başvurucular |
: |
1.Abdülmacit SELEKLER |
|
|
2.Adnan Fuat SELEKLER |
|
|
3.Ahmet Edip SELEKLER |
|
|
4.Hayriye SELEKLER |
|
|
5.Nilüfer BALCI |
|
|
6.Seher SELEKLER |
|
|
7.Seher Şule SELEKLER |
|
|
8.Ünser SELEKLER |
Vekili |
: |
Av. Necati YILMAZ |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat davasının reddedilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 15/1/2016 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
A. Kadastro Tespitine İtiraz Süreci
8. 1958 yılında 15/12/1934 tarihli ve 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu'na göre yapılan kadastro çalışmalarında 570 ada 3 parsel sayılı taşınmaz 19 Sefer 1264 tarihli tapu kaydına dayalı olarak Hazine ve diğer paydaşlar adına tespit edilmiştir.
9. Tespite yönelik itiraz üzerine Antalya Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılmış, 13/10/1987 tarihli karar ile 21/6/1986 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 1. maddesi uyarınca dava dosyası Antalya Kadastro Mahkemesine devredilmiştir.
10. Tespite itiraz davasında davacılar; dava konusu 570 ada 3 parselde harici satış, muristen intikal ve zilyetliğe dayanmışlardır. Antalya Kadastro Mahkemesince 29/6/2004 tarihli karar ile dava konusu taşınmazın payları oranında Hazine ve gerçek kişiler adına tesciline karar verilmiştir. Anılan kararda, başvurucular murisi Mehmet Rüştü oğlu Abdülmecit Tevfik Selekler 15840/414720 oranında pay sahibi olarak gösterilmiştir. Hüküm Yargıtay denetiminden geçerek 13/7/2006 tarihinde kesinleşmiştir.
11. Başvurucular murisi Abdülmacit Selekler yargılama devam ederken 11/11/1977 tarihinde vefat etmiştir.
12. Öte yandan 570 ada 3 parsel tapuya tescil edildikten sonra imar uygulamasına tabi tutulmuş olup bu parselin ifrazından oluşan 4520 ada 48 parselin 11/288 hissesi hâlen muris Abdülmecit Selekler adına kayıtlıdır.
B. Kamulaştırma Süreci
13. Uyuşmazlığa konu taşınmazın 47.459 m2 yüz ölçümlü kısmının 24/12/1964 tarihinde ve 39.771 m2 yüz ölçümlü kısmının da 21/4/1969 tarihinde Karayolları Genel Müdürlüğünce (KGM) kamulaştırılması yönünde işlem tesis edilmiş, kamulaştırma kararı ilgililere tebliğ edilmiş ve belirlenen kamulaştırma bedeli de bankaya depo edilmiştir. Ancak taşınmazın mülkiyeti ihtilaflı olduğu için söz konusu bedelin ödenmesi kadastro davasının sonucuna kadar mümkün olamamıştır.
C. Başvuruya Konu Yargılama Süreci
14. Başvurucular 25/1/2012 tarihli dilekçeyle 570 ada 3 parselin ifrazından oluşan 4520 ada 48 parsel sayılı taşınmazda murislerinden intikal eden 11/288 oranında payınsahibi olduklarını ve söz konusu taşınmazın 33.718 m²sinin davalı KGM tarafından yol olarak kullanıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL'nin bu Kurumdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
15. Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi, yapmış olduğu yargılama sonucunda 25/1/2012 tarihinde davanın reddine karar vermiştir. Mahkeme gerekçeli kararında, dava konusu 4520 ada 48 parselin geldisi olan 573 ada 3 parselin bedeli karşılığında KGM tarafından kamulaştırılıp kamulaştırma işleminin başvurucuların murisine usulune uygun olarak tebliğ edildiği saptamasına yer vermiştir. Mahkemeye göre bu sebeple dava sübuta ermemiştir.
16. Karar başvurucular tarafından temyiz edilmiş ise de Yargıtay 18. Hukuk Dairesince 18/2/2014 tarihinde onanmış, karar düzeltme talebi de aynı Dairenin 23/11/2015 tarihli kararıyla reddedilmiştir.
17. Hüküm 23/12/2015 tarihinde tebliğ edilmiş, başvurucular 15/1/2016 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
A. Ulusal Hukuk
18. 31/8/1956 tarihli ve 6830 sayılı mülga İstimlâk Kanunu'nun 13. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"İstimlâki kararlaştırılan yerlerin tapu ve tapu kaydı yoksa vergi kayıtları ile ve ayrıca haricen yapılacak tahkikatla tesbit edilen mal sahibi, zilyed ve diğer alâkalılarından ikametgâhı tesbit edilmiş olanlara istimlâk olunacak gayrimenkulun plân veya ebatlı krokisi, istimlâk kararı ve takdir olunan kıymeti ve istimlâkin hangi idare lehine yapıldığı ve açılacak davalarda husumetin kime tevcih edileceği 15 gün içinde noter marifetiyle tebliğ olunur. Tebligatta Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri tatbik olunur…"
19. 6830 sayılı mülga Kanun'un "Müddetler ve merci" kenar başlıklı 14. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"İstimlâk olunacak gayrimenkulun sahibi zilyed ve diğer alâkalılar veya istimlâki yapan idare tarafından 13 üncü madde gereğince ikametgâhlarında tebligat yapılmış olanlar tebliğ tarihinden itibaren 15 gün, bunlar haricindekiler son ilân tarihinden itibaren 30 gün içinde istimlâk muamelesine karşı Şûrayı Devlette ve takdir edilen bedelle maddi hatalara karsı da gayrimenkulün bulunduğu mahal asliye hukuk mahkemesinde dâva açabilirler...
..."
20. 3402 sayılı Kanun'un "Kesin hüküm" kenar başlıklı 34. maddesi şöyledir:
''Kadastro mahkemeleri kararları, davada taraf olanlar ile taraflar dışında hak iddia ederek davaya müdahil sıfatıyla katılanların leh ve aleyhine kesin hüküm teşkil eder...''
B. Uluslararası Hukuk
21. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (Sözleşme) ek 1 No.lu Protokol'ün "Mülkiyetin korunması" kenar başlıklı 1. maddesi şöyledir:
"Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir.
Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez."
22. Kamulaştırmasız el atma ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları için bkz. Şevket Karataş [GK], B. No: 2015/12554, 25/10/2018, §§ 26-33.