2016/1148 K. 2016/957 T. 28.9.2016

VDDK., E. 2016/1148 K. 2016/957 T. 28.9.2016

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2016/1148
Karar No.: 2016/957
Karar tarihi: 28.09.2016
 

İstemin_Özeti : Davacı adına, F1 Konut Yapı Kooperatifine yaptığı inşaat ve taahhüt işleriyle ilgili olarak 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29'uncu maddesi uyarınca indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade talebi nedeniyle incelenmesi üzerine Aralık 2008 dönemi için salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi davaya konu yapılmıştır.

Adana 1. Vergi Mahkemesi 22.6.2016 gün ve E:2016/943, K:2016/991 sayılı kararıyla; Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun, 13.4.2016 gün ve E:2016/244, K:2016/406 sayılı bozma kararına uyarak, Türk Medeni Kanununun 683, 684, 704 ve 718'inci maddelerinde yer alan düzenlemelerin, arazi veya arsa üzerine inşaat yapma yetkisinin taşınmaz malikine tanındığını gösterdiği, 3194 sayılı İmar Kanununun 20'nci maddesinin, yapının, kendisine ait tapusu bulunan kimseler tarafından arazi, arsa veya parsellerde, imar planı, yönetmelik, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılabileceğini; 22'nci maddesinin ise yapı ruhsatı almak için başvurunun, yapı sahipleri veya kanuni vekilleri tarafından dilekçe ile yapılmasını öngördüğü, inşaat ruhsatı da Türk Medeni Kanununun taşınmaz malikini yetkili kıldığı tasarruf yetkisinin kapsamına girdiğinden, taşınmaz maliki tarafından ve onun adına verilmesinin olanaklı olduğu, değinilen düzenlemeler uyarınca, indirimli oranda katma değer vergisi uygulanabilmesinin, inşaatın yapıldığı arsanın tapu sicilinde inşaat taahhüt hizmetini alan kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş ve inşaat ruhsatının kooperatife verilmiş olması aranarak yapılan tarhiyatın, bu uygulamanın öngörülüş amacına uygun düştüğü gerekçesiyle davayı reddetmiştir.

Davacı tarafından; Katma Değer Vergisi Kanunundaki düzenlemeler yerine, Medeni Kanun hükümleri ön plana çıkarılarak hüküm kurulamayacağı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi : K1

Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin 4'üncü fıkrasında, davanın incelendiği ilk derece yargı yeri kararının temyiz incelemesi sonunda bozulmasından sonra bozmaya uyulmayarak ilk kararda ısrar edilmesi halinde, bu karara karşı yapılan temyiz isteminin İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından inceleneceği ve Kurulların kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu öngörülmekle; yargılamanın bu aşamasında, ne bozulmakla kaldırılan ilk karar ve ne de ısrar edilmekle hükmüne uyulmayan bozma kararına göre temyiz incelemesi yapılamayacağı için ısrar kararı, Vergi Dava Daireleri Kurulu kararıyla bozulan vergi mahkemesi tarafından yeniden verilen karara karşı yapılan temyiz başvurusunun, uyulması yasadan dolayı zorunlu olan Kurulun bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak incelenebileceğine ve bu incelemenin, uyulması zorunlu bozma kararını veren Kurulumuz tarafından yapılabileceğine; aynı nedenle temyiz isteminin Kurulumuzca incelenmesi gerektiğine; Kurul Üyeleri K2 ve K3'ün bu konudaki karşı oyları ve oyçokluğu ile karar verilerek dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı üzerine vergi mahkemelerince verilen kararlar, bozma esaslarına uygunluk yönünden temyizen incelenebileceğinden ve temyiz istemine konu kararın, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararındaki esaslara uygun olduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine, 28.9.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY

Vergi Mahkemesinin ısrar kararının Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca bozulması üzerine, bu karara uyularak aynı Mahkemece verilen kararın temyizen bozulması istenilmektedir.

2575 sayılı Danıştay Kanununun 38'inci maddesinin 2'nci fıkrasında, Vergi Dava Daireleri Kurulunun, vergi mahkemelerinden verilen ısrar kararları ile vergi dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği hükme bağlanmıştır. Dosyada temyizen bozulması istenilen karar vergi mahkemesince verilmiş bulunduğundan, temyiz başvurusunun Kurulca incelenebilmesi için, söz konusu kararın ısrar kararı niteliğinde olması gerekmektedir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin 4'üncü fıkrasında yer alan düzenlemeden, "ısrar" kararının, Danıştayın ilgili dava dairesince kararı bozulan ilk derece mahkemesinin bu karara uymaması, ilk kararında direnmesi olduğu anlaşılmaktadır. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun görevi, bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu ile ilgilidir. Anılan 4'üncü fıkrada belirtildiği üzere Kurul, bu başvuruyu inceledikten sonra, dairenin bozma kararını uygun görürse, mahkemenin ısrar kararını bozar ve söz konusu kararı ortadan kaldırır. Israr kararı ortadan kalkan Mahkeme, bozma kararına uymak zorundadır. Bozma üzerine verilen vergi mahkemesi kararının temyizi halinde ise inceleme, kararın daire kararına uygunluğu yönünden olacaktır. Bu incelemey yapmaya yetkili merci de Vergi Dava Daireleri değil ilk bozma kararını veren dava dairesidir.

Bu nedenle ısrar niteliğinde bulunmayan kararı temyizen incelemek üzere dosyanın ilgili dava dairesine gönderilmesi gerektiği oyu ile temyiz isteminin esasının incelenmesi yolundaki karara katılmıyoruz.