2016/120 K. 2016/535 T. 11.5.2016

VDDK., E. 2016/120 K. 2016/535 T. 11.5.2016

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2016/120
Karar No.: 2016/535
Karar tarihi: 11.05.2016

İstemin_Özeti : Davacı adına, defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek yeniden oluşturulan beyanlarına göre ödenmesi gereken katma değer vergileri 6111 sayılı Kanun kapsamında matrah arttırımında bulunulduğundan istenmeyen ancak, daha önce tasdik raporuna istinaden mahsuben iade alınan Mart, Mayıs ilâ Ekim ve Aralık 2008 dönemleri için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri, bir kısım alışlarını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353'üncü maddesinin 1'inci bendi uyarınca; defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle de aynı Kanunun mükerrer 355'inci maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması ve özel esaslara tabi mükellefler listesine alınması işleminin iptali istemiyle dava açılmıştır.

Samsun Vergi Mahkemesi 11.9.2014 gün ve E:2014/579, K:2014/1113 sayılı kararıyla; yasal dayanağı olmadan yapılacak sınıflandırmalar, vergi barışını bozacak etki yaratacağı ve Anayasada güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlere de aykırılık teşkil edeceğinden davacının özel esaslara tabi mükellefler listesine alınması işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı, vergi idaresince mükelleflerden istenilen defter ve belgelerin ibrazı için mükelleflere onbeş günden az olmamak üzere süre verilmesi gerektiği, belirlenen bu sürede defter ve belgelerin ibrazının zorunlu olduğu, defter ve belgelerin mazeretsiz olarak getirilmemesi halinde bunların ibraz edilmemiş sayılacağı ve yüklenilen indirilecek katma değer vergilerinin alış faturası veya benzeri vesikalar üzerinde gösterilmediği ve kanuni defterlere kaydedilmediği sonucunun doğacağı, 2008 yılına ilişkin defter ve belgelerin incelemeye ibrazına ilişkin yazının 9.12.2013 tarihinde davacıya tebliğ edilmesine rağmen, defter ve belgelerin herhangi bir mücbir sebep hali ileri sürmeden inceleme elemanına ibraz etmeyen ve katma değer vergisi indirimlerinin reddi neticesinde iade edilecek katma değer vergisi doğmayan davacı adına önceden mahsuben iade edilen katma değer vergilerinin talep edilmesinde ve bu fiil sebebiyle özel usulsüzlük cezası kesilmesinde hukuka aykırılık olmadığı, sahte belge ile belgelendirildiği belirtilen emtianın gerçekte kimden, hangi tarihte ve hangi tutarda alındığına ilişkin hukuken geçerli bir tespit yapılmadığı, özel usulsüzlük cezası kesilmesini öngören ve bu cezanın kesilmesine ilişkin koşulları düzenleyen yasa hükmünde belirtilen unsurların uyuşmazlık konusu olayda birlikte gerçekleşmediğinden, faturasız alım yapıldığından bahisle özel usulsüzlük cezası kesilemeyeceği gerekçesiyle üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile defter ve belge ibraz etmeme eylemi nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden davayı reddetmiş, özel esaslara tabi mükellefler listesine alınma işlemini iptal etmiş, faturasız alım yapıldığından bahisle kesilen özel usulsüzlük cezasını kaldırmıştır.

Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 7.4.2015 gün ve E:2014/11248, K:2015/1831 sayılı kararıyla; Vergi Mahkemesi kararının, defter belge ibraz etmeme eylemi nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairelerince de uygun görüldüğü, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29 ve 34'üncü maddeler nedeniyle emtia veya hizmet alışını temsil eden fatura veya yerine geçen belgenin yasal defterlere usulüne uygun olarak kaydedilmesi ve bu belgelerde katma değer vergisinin ayrıca gösterilmesinin, katma değer vergisi indirimi yapılabilmesinin ön koşullarından olduğu, bu ön koşulların varlığının, sözü edilen defter ve belgelerin ibrazı ve incelenmesiyle saptanabileceği, vergi idaresinin, vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetini ortaya çıkarabilmesinin ise defter ve belgelerin istendiğinde vergi idaresinin denetim ve incelemesine sunulması ve gerektiğinde, şekline ve usulüne uygun belgelerle tevsik edilen hukuki muamelelerin karşı tarafı nezdinde inceleme ve araştırma yapılması ile olanaklı olduğu, 213 sayılı Kanunun 30'uncu maddesinin 2'nci fıkrasının 3'üncü bendi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20'nci maddesinin 1'inci bendine değindikten sonra; incelenmek üzere istenmesine karşın, ihtilaflı döneme ilişkin defter ve belgeleri hukuken geçerli bir nedenin varlığını ileri sürmeden ibraz etmeyen davacının dönem matrahının tespiti için re'sen takdire gidilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ancak, bu durum vergilendirmeye karşı dava açıldığında, katma değer vergisi yönünden yukarıda sözü edilen Yasa hükümleri uyarınca indirim konusu yapılan mal ve hizmet alımlarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığının yargı yerince incelenmesine engel olmadığından, dava dilekçesinde, istenmesi halinde ibraz edilebileceğini ileri süren davacıdan, defter ve belgelerinin re'sen araştırma ilkesi uyarınca istenmesi ve vergi dairesi müdürlüğüne gönderilerek söz konusu belgelerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığının araştırılması suretiyle ortaya çıkacak sonuca göre yeniden bir karar verilmek üzere kararın; üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerine ilişkin hüküm fıkrasını bozmuş; defter ve belge ibraz etmeme nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden temyiz istemini reddetmiştir.

Bozma kararına uymayan Samsun Vergi Mahkemesi, 12.11.2015 gün ve E:2015/1140, K:2015/1186 sayılı kararıyla; aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle bozulan hüküm fıkrası yönünden ilk kararında ısrar etmiştir.

Davacı tarafından; defter ve belgelerin istenildiği takdirde bilirkişi incelemesi yapılmak üzere mahkemeye sunulabileceği, defter ve belgelerinin eski muhasebecinde olması nedeniyle inceleme elemanına ibraz edilemediği, katma değer vergisi indirimlerini kanıtlama imkanının sağlanmadığı, alımlarının gerçek olduğu, eksik inceleme ve araştırma sonucu tarhiyat yapıldığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, tebligat işlemleri tamamlandığından yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca karar verilmesine gerek görülmeyerek dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Samsun Vergi Mahkemesinin 12.11.2015 gün ve E:2015/1140, K:2015/118 sayılı ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

Bu nedenlerle, temyiz isteminin reddine, 11.5.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY

Davacı adına, defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek yeniden oluşturulan beyanlarına göre ödenmesi gereken katma değer vergileri 6111 sayılı Kanun kapsamında matrah arttırımında bulunulduğundan bahisle istenmediği ancak, iade alabileceği katma değer vergisi bulunmadığından daha önce tasdik raporuna istinaden mahsuben iade alınan Mart, Mayıs ilâ Ekim ve Aralık 2008 dönemleri için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri, bir kısım alışlarını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353'üncü maddesinin 1'inci bendi uyarınca; defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle de aynı Kanunun mükerrer 355'inci maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması ve özel esaslara tabi mükellefler listesine alınması işleminin iptali istemiyle açılan davada; üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri yönünden davanın reddine ilişkin ısrar kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, inşaat, hafriyat ve taahhüt işi ile iştigal eden davacının, 9.12.2013 tarihli vergi müfettişi yazısı ile 2008 ve 2009 yılı defter ve belgelerinin 15 gün içerisinde incelemeye ibrazının istenilmesine karşın verilen süre içerisinde defter ve belgelerin ibraz edilmediğinden bahisle hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda; 2008 yılında bir kısım alışlarını gerçek bir emtia teslimine dayanmayan fatura düzenleme fiili sebebiyle hakkında vergi tekniği raporu bulunan bir şirkette temin ettiği faturalarla belgelendirdiği tespit edilerek söz konusu faturalarda yer alan katma değer vergisi indirimlerinin reddinin gerektiği sonucuna varıldığı ancak, defter ve belgeler ibraz edilmediğinden 2008 yılı katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek beyan tablosunun yeniden düzenlendiği, beyan tablosuna göre ödenmesi gereken katma değer vergilerinin, 2008 yılına ilişkin olarak 6111 sayılı Kanun kapsamında matrah artırımında bulunulduğundan bahisle tarhının önerilmediği ancak, iade edilecek katma değer vergisi doğmadığından, yeminli mali müşavir tasdik raporuna dayalı olarak daha önce mahsuben iade edilen tutarların, cezalı olarak salındığı anlaşılmıştır.

Yukarıda belirtilen tespitlere göre davacı hakkında yapılan vergilendirme yeminli mali müşavir tasdik raporuna dayalı olarak daha önce mahsuben iade alınan tutarların istenmesine ilişkin olmasına karşın, hem vergi mahkemesi hem de Danıştay Üçüncü Dairesinin istemin özetinde belirtilen kararlarında, uyuşmazlığın, defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi ve gerçek emtia teslimine dayanmayan fatura kullanılması nedeniyle katma değer vergisi indirimleri kabul edilmemesinden kaynaklandığı kabul edilerek, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29 ve 34'üncü maddelerinde belirtilen katma değer vergisi indirimi yapılabilmesinin ön koşulları açısından değerlendirme yapılmış, vergilendirmeye neden olan maddi olay hatalı nitelendirilmiştir.

Her ne kadar temyiz istemine konu kararda ilk kararda ısrar edildiği belirtilmişse de vergilendirmenin dayanağı yanlış nitelendirilerek verilen karar, ısrar kararı niteliği taşımadığından ve bu açıdan Danıştay Üçüncü Dairesi tarafından da bir değerlendirme yapılmadığından, temyiz isteminin Kurulumuzca değil, ilk derecede verilen kararları temyizen incelemekle görevli dava dairesince incelenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz incelemesi sonuçlandırılmak üzere Danıştay Başkanlık Kurulunun 15.1.2016 gün ve Karar No:2016/1 sayılı Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İş Bölümü kararı uyarınca dosyanın Danıştay Dokuzuncu Dairesine gönderilmesi gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.

XX - KARŞI OY

Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.