2016/12190 K. 2019/2836 T. 19.3.2019

11. CD., E. 2016/12190 K. 2019/2836 T. 19.3.2019

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/12190
Karar No.: 2019/2836
Karar tarihi: 19.03.2019
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet

HÜKÜM : Sanık ... hakkında; beraat

Sanık ... hakkında; mahkumiyet

A) Sanık ... hakkında defter ve belgeleri gizleme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;

213 sayılı VUK'nin 253 ve 254. maddeleri uyarınca defter ve belgeleri muhafaza ve istenildiğinde ibraz etme sorumluluğunun, mükellefe ve/veya şirketin kanuni temsilcisine ait olduğu,... Yapı Malz. İnş. Tur.İth. İhr.San. Tic. Ltd. Şti’nin ortağı olan sanığın, şirketi temsil yetkisinin bulunmadığı gözetilerek, unsurları itibariyle oluşmayan suçtan, 5271 sayılı CMK’nin 223/a maddesi uyarınca beraatine hükmedilmesi gerekirken, cezalandırılmasına yetecek derecede delil elde edilemediğinden bahisle beraatine hükmolunmuş ise de, sonuçta beraate hükmolunması isabetli bulunduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,

B) Sanık ... hakkında defter ve belgeleri gizleme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekili ve sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde;

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre katılan vekilinin ve sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak:

1-Defter ve belgeleri gizleme suçu yönünden suç tarihi itibariyle 5904 sayılı Kanunun 23. maddesi ile değişik 213 sayılı Kanun'un 359/a-2. maddesince öngörülen temel cezanın alt sınırının 18 ay olduğu gözetilmeyerek temel cezanın 1 yıl olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,

2-Sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde, 5275 sayılı Kanun’un 28.06.2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6545 sayılı Kanunun 81. maddesiyle değişik 106/3 maddesi gereğince infazı yerine hapse çevrilmesine karar verilmesi,

C)Sanık ... hakkında 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin, sanık ... hakkında 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekilinin ve sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde;

1...Yapı Malz. İnş. Tur.İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti’nin müdürü olan sanık ... ile ortağı olan sanık ... hakkında 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; suç konusu faturaları kullanan şirketler veya mükellefler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği ilgili vergi dairelerinden araştırılarak, söz konusu şirket yetkilileri veya mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığı sorulup, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen ve kullanan mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması; suç konusu fatura asıllarından her takvim yılı için kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması, sanıklara gösterilerek faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kabul etmemeleri halinde yazı ve imza örnekleri temin edilerek, suça konu faturalardaki yazı ve imzaların aidiyeti yönünden uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması; sanıkların ve şirketin banka hesapları ile ticaret odası kayıtları araştırılıp şirket adına kimin iş ve işlemlerde bulunduğunun belirlenmesi, sanık ...’ün ortak sıfatıyla şirketten bir maaş ya da pay alıp almadığının, şirketin banka hesaplarındaki paraların kimler tarafından çekildiğinin araştırılması; suça konu faturaları kullanan şirket yetkilileri veya mükellefler tanık olarak dinlenilerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların verilmesinde sanıkların iştirakinin olup olmadığının sorulması, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,

2-Kabule göre de;

a)Sahte fatura düzenleme suçlarında her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, ancak aynı takvim yılı içerisinde farklı zamanlarda düzenlenen sahte fatura eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme sahte fatura düzenleme suçunu oluşturacağı gözetilmeden, sanık ... hakkında 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından tek hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini,

b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluklarının sanığın kendi alt soyu dışındakiler için hapis cezasının infazı tamamlanana kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.