2016/12871 K. 2019/2921 T. 21.3.2019

11. CD., E. 2016/12871 K. 2019/2921 T. 21.3.2019

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/12871
Karar No.: 2019/2921
Karar tarihi: 21.03.2019
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : 213 Sayılı Vergi Usul Kanununa Muhalefet

HÜKÜM : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, Düşme

5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinin 8. fıkrasının son cümlesine göre, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 14.12.2009 tarihi ile denetim süresi içinde sanığın işlediği ikinci suçun suç tarihi olan 28.05.2014 tarihleri arasında dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;

1- Dosya kapsamından, sanık hakkında, “muhteviyatı itibarıyla sahte fatura kullanma” suçundan verilen 22.10.2009 tarih 2009/17 esas, 2009/133 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ilamın, 14.12.2009 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içerisinde 28.05.2014 tarihinde basit yaralama suçunu işlediği ve bu suç nedeniyle Bandırma Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23.12.2014 tarih ve 2014/765 Esas, 2014/580 Karar sayılı 2000-TL adli para cezasına hükmedilmesine dair ilamın 23.02.2014 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; denetim süresi içinde yeniden suç işlemesi nedeniyle CMK'nin 231/11. maddesi uyarınca sanık hakkındaki hükmün açıklanması gerekirken yazılı şekilde düşme kararı verilmesi,

2- Açıklanması geri bırakılan mahkumiyet hükmü, ancak açıklanmakla hukuki sonuç doğurmaya başlayıp, infaza elverişli hüküm niteliğini kazanacağı gözetilerek, duruşma açılarak, katılan taraf ve sanığın çağrılması ile savunmanın tespitinden sonra anılan maddenin 11. fıkrası uyarınca değerlendirme yapılıp, yeniden hüküm kurulmak suretiyle hükmün açıklanması gerektiği gözetilmeden, dosya üzerinden duruşma yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi,

Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.03.2019 tarihinde üye ...'ın değişik gerekçesiyle oy birliğiyle karar verildi.

DEĞİŞİK GEREKÇE

Dairemizin 21/03/2019 tarih, 2016/12871 Es. , 2019/2921 Kr. sayılı çoğunluk görüşüne aşağıdaki sebepten muhalifim.

Sanığın VUK'nin 359/a-2, 62/1, 53. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair, 22/10/2009 tarihli kararın kesinleşmesinden sonra denetim süresi içinde yeni suç işlemediğinden bahisle düşürülmesine ilişkin Maçka Asliye Ceza Mahkemesinin 05.01.2015 tarih, 2009/17 Es., 2009/133 Kr. sayılı kararı usul ve yasaya uygundur.

Dosya kapsamına göre; sanık hakkında aynı mahkemece 12.12.2012 tarih 2012/365 Es. - 2012/696 Kr. sayıyla verilen hükmün CMK’nin 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmaktadır.

Sayın çoğunluk tarafından bozma gerekçesine dayanak kabul edilen Bandırma Asliye Ceza Mahkemesinin 23.12.2014 tarih 2014/765 Es, 2014/580 Kr. sayılı kararıyla sanık ...'un TCK'nin 86/2, 62/1, 52/2. maddeleri ile iki kez ve kesin nitelikte doğrudan 1000 TL APC ile kesin olarak cezalandırıldığı görülmektedir.

Kesin olarak verilen kararların olağan yargı yolu içinde temyiz incelenmesine konu edilmesi mümkün değildir. Ancak şartların varlığı halinde kanun yararına bozma suretiyle hukuka aykırılığın giderilmesi mümkündür. Dolayısıyla etkin bir yargısal denetime tabi olmayan kesin hükümlerin hükmün açıklanmasına dayanak alınması mümkün değildir. Bu durum iç hukukumuzun bir parçası olan İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesinin 6/2. maddesine güvence altına alınan Masumiyet Karinesinin ihlali niteliğindedir.

Bu sebeblerle hükmün açıklanma koşullarının oluşmadığından sayın çoğunluğun (hükmün açıklanma koşullarının koşullarının oluştuğu yönündeki) bozma görüşüne katılmıyorum. 21/03/2019