2016/1311 K. 2017/142 T. 8.3.2017

VDDK., E. 2016/1311 K. 2017/142 T. 8.3.2017

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2016/1311
Karar No.: 2017/142
Karar tarihi: 08.03.2017

İstemin_Özeti :Davacı tarafından, 26.4.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak, 1.5.2014 tarihinde yürürlüğe giren Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin bir kısım düzenlemelerinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden Danıştay Dördüncü Dairesinin 17.2.2016 gün ve E:2014/4238, K:2016/557 sayılı kararı temyiz edilmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14'üncü maddesi uyarınca ilk inceleme ile görevli Tetkik K2'un açıklamaları dinlenilerek işin gereği görüşülüp düşünüldü:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3'üncü maddesinin 1'inci fıkrasında, idari davaların, Danıştay, İdare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı, 2'nci fıkrasının (a) bendinde de dilekçelerde, tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin bulunması gerektiği belirtilmiştir. Aynı Kanunun 48'inci maddesinin 2'nci fıkrasında, temyiz dilekçelerinin 3'üncü madde esaslarına göre düzenlenmesi, düzenlenmemiş ise eksikliklerin onbeş gün içinde tamamlatılması hususunun, kararı veren Danıştay veya mahkemece ilgiliye tebliğ olunması, bu sürede eksiklikler tamamlanmazsa temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına Danıştay veya mahkemece karar verileceği öngörülmüş, maddenin 7'nci fıkrasında da dilekçenin 3'üncü madde esaslarına göre düzenlenmediği hususlarının dosyanın gönderildiği Danıştayın ilgili dairesi ve kurulunca saptanması hallerinde de 2'nci fıkrada sözü edilen kararların daire ve kurulca verileceği düzenlenmiştir.

Temyiz istemine ilişkin dilekçenin; davacı şirketi temsilen K1 tarafından imzalandığı, davanın açılması sırasında dosyaya sunulan Ankara Onuncu Noterliğinin 23.9.2005 tarih ve 23300 yevmiye numarası ile onaylı imza sirkülerine göre on yıl süre ile temsile yetkili kılınan K1'ın temsil yetkisinin, temyiz dilekçesinin kayda girdiği 21.7.2016 tarihinde sona erdiği, temsil yetkisinin uzatıldığına dair dosyada başka bir belge de bulunmadığının görülmesi üzerine, Kurulumuzca 14.12.2016 tarihinde verilen ve 30.1.2017 tarihinde K1'a tebliğ edilen ara kararla; 21.7.2016 tarihini de kapsayacak şekilde, şirketi yargı yerlerinde temsil yetkisinin ortaklar kurulu üyeleri arasında taksim edilip edilmediği, taksim edilmişse bunun ne şekilde yapıldığını gösteren ortaklar kurulu kararı ve imza sirküleriyle, bu sirkülere göre temyiz dilekçesinin adı geçen dışındaki kimselerce imzalanması gerektiği takdirde yetkili kimselerce imzalanacak iki nüsha temyiz dilekçesinin istenmesi, karar gereğinin 2577 sayılı Yasanın 48'inci maddesinin 2'nci fıkrası uyarınca tebliğinden itibaren onbeş gün içinde yerine getirilmesi, eksikliğin belirtilen sürede tamamlanmaması halinde temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına karar verileceği davacı şirkete duyurulmasına karşın, ara karar gereğinin yerine getirilmediği anlaşıldığından, temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına, 8.3.2017 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X- KARŞI OY

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun geçici 8'inci maddesi uyarınca uyuşmazlık konusu olayda uygulanması gereken aynı Kanunun değişiklik öncesi 48'inci maddesinin 1'inci fıkrasında, temyiz istemlerinin Danıştay Başkanlığına hitaben yazılmış dilekçeler ile yapılacağı; 2'nci fıkrasında da temyiz dilekçelerinin 3'üncü madde esaslarına göre düzenlenmesinin gerektiği; düzenlenmemiş ise eksikliklerin onbeş gün içinde tamamlatılması hususunun, kararı veren Danıştay veya mahkemece ilgiliye tebliğ olunacağı; bu sürede eksiklikler tamamlanmazsa temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına Danıştay veya mahkemece karar verileceği açıklanmış, 3'üncü maddesinde ise dava dilekçelerinin nasıl düzenleneceği; dilekçelerde hangi hususların yer alacağı belirtilmiştir.

Temyiz başvurusu üzerine yapılacak işlemleri düzenleyen 48'inci maddenin 6'ncı fıkrasında tanınan yetki uyarınca, dilekçeler üzerine, dilekçelerle ilgili ilk incelemeyi yapma ve gereğini yerine getirme görevi, ilk derece mahkemeleri ile ilk derece mahkemesi olarak davaya bakan Danıştay dairesine aittir. Maddenin 2'nci ve 6'ncı fıkralarındaki kararların, Danıştay ilgili dairesince verilebileceği hükmünün iki dereceli yargılamaya engel olmayacak şekilde uygulanması gerektiği kuşkusuzdur.

Açıklanan nedenle, davacı şirketin temyiz istemine ilişkin dilekçesi hakkında, 48'inci madde hükümlerine göre incelemenin, temyize konu kararı veren Dairece yapılması icap ettiğinden, dosyanın, Danıştay Dördüncü Dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.