2016/15853
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
MUHSİN HÜKÜMDAR BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2016/15853) |
|
Karar Tarihi: 7/11/2019 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Hasan Tahsin GÖKCAN |
Üyeler |
: |
Burhan ÜSTÜN |
|
|
Hicabi DURSUN |
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ |
|
|
Selahaddin MENTEŞ |
Raportör |
: |
Özgür DUMAN |
Başvurucu |
: |
Muhsin HÜKÜMDAR |
Vekili |
: |
Av. Şenol OPUZ |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, gece vakti alkollü içki satışı yapıldığı gerekçesine dayalı olarak idari para cezası verilmesi üzerine yapılan itirazın reddi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 6/9/2016 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvuruların kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu, İstanbul'un Avcılar ilçesine bağlı Mustafakemalpaşa Mahallesi İstiklal Caddesi üzerinde, alkollü içecek satışı da yapan bir kuruyemiş dükkânı işletmektedir.
9. Kolluk görevlileri devriye sırasında 7/2/2016 günü saat 00.30 civarında başvurucunun işlettiği dükkândan çıkan K.K.yı durdurmuş ve K.K.nın elindeki poşette iki kutu bira olduğunu tespit ederek hakkında tutanak düzenlemişlerdir. Tutanak, K.K. ile dükkânda bulunan görevli M.B. tarafından da imzalanmıştır. Müşteri K.K. daha sonra kolluk görevlilerine verdiği ifadesinde; olay günü saat 20.00 civarı söz konusu işyerinden iki bira, kuruyemiş ve bisküvi satın aldığını ancak satın aldığı bu ürünleri bir akrabasının rahatsızlandığı haberini aldıktan sonra dükkânda bırakarak hastaneye gittiğini beyan etmiştir. Ayrıca hastaneden döndükten sonra bu ürünleri dükkândan alarak evine doğru yola koyulduğunu belirten K.K., evinin önünde polis memurlarının kendisini durdurduğunu ve poşeti kontrol ettiklerini ifade etmiştir.
10. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, düzenlenen söz konusu tutanağı 8/3/2016 tarihli yazı ile Tütün ve Alkol Piyasasını Düzenleme Kurumuna (TAPDK) göndermiştir. Kurul 4/6/2016 tarihinde, başvurucuya ikinci defa gece vakti alkollü içecek satışı yaptığı gerekçesiyle 40.000 TL idari para cezası verilmesine karar vermiştir. Kararın gerekçesinde; kolluk görevlilerince düzenlenen tutanak esas alınarak 8/6/1942 tarihli ve 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu'nun 6. maddesinin beşinci fıkrası, 7. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve üçüncü fıkrası ile 3/1/2002 tarihli ve 4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 8. maddesinin beşinci fıkrasının (k) bendi dayanak olarak gösterilmiştir.
11. Başvurucu bu karara karşı 29/6/2016 tarihinde Küçükçekmece 2. Sulh Ceza Hâkimliği nezdinde itirazda bulunmuştur. İtiraz dilekçesinde, kolluk görevlilerince yapılan aramanın kanuna aykırı olduğu belirtilmiştir. Başvurucu, müşteri K.K. ile dükkânda görevli olan M.B.nin tanık olarak dinlenilmesini talep etmiştir. Başvurucu; müşterinin beyanlarının -ısrarlara rağmen- tutanağa geçirilmediğini,yasağın başladığı saat 22.00'den sonra bu içkileri müşterinin satın aldığının tespit edilmiş olmadığını belirtmiştir.
12. Hâkimlik 1/8/2016 tarihinde itirazın reddine karar vermiştir. Kararın gerekçesinde, idari yaptırım kararına dayanak tutanağa göre muterizin alkol satışının yasak olduğu saat 00.30 civarı alkollü içecek satışı yaptığının tespit edildiğini belirtilerek idari yaptırım kararında usulsüzlük olmadığı sonucuna varılmıştır.
13. Başvurucu bu karara karşı da itirazda bulunmuştur. İtiraz dilekçesinde, polisin zorla arama yaptığını ve kanun dışı arama sonucu üçüncü şahsın elindeki biraların başvurucunun işyerinden satın alındığı varsayımına dayalı olarak idari para cezasının uygulandığını vurgulamıştır. Küçükçekmece 1. Sulh Ceza Hâkimliğince itiraza konu kararda usule ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle 11/8/2016 tarihinde başvurucunun itirazı reddedilmiştir.
14. Nihai karar, başvurucu vekiline 22/8/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir.
15. Başvurucu 6/9/2016 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
A. Ulusal Hukuk
16. 4250 sayılı Kanun’un 24/5/2013 tarihli ve 6487 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile yeniden düzenlenen 6. maddesinin beşinci fıkrasının üçüncü cümlesi şöyledir:
“Alkollü içkiler, 22:00 ila 06:00 saatleri arasında perakende olarak satılamaz.”
17. 4250 sayılı Kanun’un 6487 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile yeniden düzenlenen 7. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi şöyledir:
“Bu Kanunun 6 ncı maddesinin;
...
e) Beşinci fıkrasındaki yasaklara aykırı hareket edenlere, 3/1/2002 tarihli ve 4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin beşinci fıkrasının (k) bendinde öngörülen,
idari para cezası verilir.”
18. 4733 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
“...
Tütün, tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkiler piyasasında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından gerekli izinleri alarak veya almadan mal veya hizmet üreten, işleyen, ihraç veya ithal eden, pazarlayan, alan veya satan gerçek ve tüzel kişilere aşağıda yazılı idarî yaptırımlar uygulanır:
...
k) Tütün mamulleri veya alkollü içkilerin tüketicilere satışını; internet, televizyon, faks ve telefon gibi elektronik ticaret araçları ya da posta ile sipariş yöntemi kullanarak yapmak üzere satış sistemi kuran veya faaliyette bulunanlara yirmibin Yeni Türk Lirasından yüzbin Yeni Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. (Ek ikinci cümle: 13/2/2011-6111/175 md.) Satışın internet ortamında yapılması halinde, 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda öngörülen usullere göre erişimin engellenmesine karar verilir ve bu karar hakkında da anılan Kanun hükümleri uygulanır. "
19. 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 15. maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesi şöyledir:
"Aynı kabahatin birden fazla işlenmesi halinde her bir kabahatle ilgili olarak ayrı ayrı idarî para cezası verilir."
20. 5326 sayılı Kanun'un 17. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
"(1) İdarî para cezası, maktu veya nispi olabilir.
(2) İdarî para cezası, kanunda alt ve üst sınırı gösterilmek suretiyle de belirlenebilir. Bu durumda, idarî para cezasının miktarı belirlenirken işlenen kabahatin haksızlık içeriği ile failin kusuru ve ekonomik durumu birlikte göz önünde bulundurulur.
...
(7) İdarî para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Bu suretle idarî para cezasının hesabında bir Türk Lirasının küsuru dikkate alınmaz. Bu fıkra hükmü, nispi nitelikteki idarî para cezaları açısından uygulanmaz."
B. Uluslararası Hukuk
21. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) 6. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (d) bendi şöyledir:
“(3) Bir suç ile itham edilen herkes aşağıdaki asgari haklara sahiptir:
…
d) İddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında davet edilmelerinin ve dinlenmelerinin sağlanmasını istemek;”
22. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türk hukukunda kabahatlere ilişkin sulh ceza hâkimliklerinde görülen itiraz süreçleri yönünden adil yargılanma hakkının gerekliliklerinin incelendiği Özmurat İnşaat Elektrik Nakliyat Temizlik San. ve Tic. Ltd. Şti. (B. No: 48657/06, 28/11/2017) kararında ihlal sonucuna ulaşmıştır. Karara konu olayda başvurucu inşaat şirketine, maden işletmek için izin verilen alanın dışında kum taşındığı gerekçesiyle idari para cezası verilmiştir. Başvurucu, idari para cezasına karşı Tarsus Sulh Ceza Mahkemesinde itirazda bulunmuş ve mahallinde keşif yapılarak tanıklarının dinlenilmesini talep etmiştir. Ancak Mahkeme bu talepleri bir gerekçe göstermeden reddetmiştir. Mahkeme itirazı reddederken denetim raporunu esas almıştır. Bu karara karşı yapılan itirazı Ağır Ceza Mahkemesi yine duruşma yapmaksızın reddetmiştir (Özmurat İnşaat Elektrik Nakliyat Temizlik San. ve Tic. Ltd. Şti., §§ 5-17).
23. AİHM öncelikle Sözleşme'nin 6. maddesinin uygulanabilir olup olmadığını tartışmıştır. Engel ölçütleri olarak bilinen (bu ölçütler için bkz. Engel ve diğerleri/Hollanda, 8/6/1976, § 82) üç ölçütü uygulayan AİHM, verilen para cezası idari nitelikli olduğundan ilk ölçütün uygulanamayacağını belirtmiş ancak ikinci ölçüte göre bu para cezasının belirli bir durum için genel bir yükümlülük olarak uygulandığını, ayrıca üçüncü ölçüt yönünden de 131.200 TL tutarındaki para cezasının önemli bir miktar olup söz konusu cezanın hem caydırıcı hem de cezalandırıcı nitelikte olduğunu vurgulamıştır. AİHM bu sebeple Sözleşme’nin 6. maddesinin suç isnadı yönüyle uygulanabilir olduğunu kabul etmiştir (Özmurat İnşaat Elektrik Nakliyat Temizlik San. ve Tic. Ltd. Şti., §§ 24, 25).
24. AİHM esas yönünden yaptığı değerlendirmede ise duruşma yapılması zorunluluğunun mutlak olmadığını, suç isnadı kavramının ceza hukukunun geleneksel kategorilerine ait olmayan davalara (idari cezalar, gümrük kanunları veya vergi cezaları gibi) da genişletildiği gözetildiğinide açık bir şekilde farklı ağırlıkta suç isnatlarının mevcut olduğunu belirlemiştir. Buna göre adil yargılanma hakkının gereklilikleri doğrudan ceza hukuku ile ilgili davalarda en katı şekilde uygulanmakta iken Sözleşme’nin ceza hukukuna uygulanan 6. maddesi kapsamındaki güvencelerin bu başlık altında değerlendirilen ancak önemli bir ağırlık derecesi teşkil etmeyen diğer dava kategorileri yönünden uygulanmasının zorunlu olmadığı kabul edilmiştir. AİHM bu sebeple duruşma yapmanın suç isnadı kapsamındaki bütün davalarda uygulanmasının gerekmediğini kabul etmiştir (Özmurat İnşaat Elektrik Nakliyat Temizlik San. ve Tic. Ltd. Şti., § 28).
25. AİHM somut davanın koşullarında duruşma yapılmamasının haklı olup olmadığı ve hakkaniyete ilişkin gereklilikler ile uyumlu olup olmadığını değerlendirirken özellikle yerel mahkeme tarafından kararlaştırılacak konuların doğası ışığında başvurucunun menfaatlerinin yargılama sürecinde gerçekten temsil edilip edilmediğini ve korunup korunmadığını dikkate alacağını açıklamıştır (Özmurat İnşaat Elektrik Nakliyat Temizlik San. ve Tic. Ltd. Şti., § 33). AİHM sonuç olarak ise sulh ceza mahkemesinin başvurucunun duruşma yapılması isteğini herhangi bir gerekçe göstermeden reddettiğine ve güvenilirliği şüpheli olan bir raporun esas alınarak itirazın reddedildiğine vurgu yaparak somut olayın koşulları altında uyuşmazlığın adil yargılanma bağlamında başvurucu ve tanıklarının şahsen verecekleri delillerin doğrudan incelemeye tabi tutulmaksızın doğru bir şekilde değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle ihlal sonucuna ulaşmıştır (Özmurat İnşaat Elektrik Nakliyat Temizlik San. ve Tic. Ltd. Şti., §§ 35-37).