2016/1596 K. 2017/209 T. 17.1.2017

21. CD., E. 2016/1596 K. 2017/209 T. 17.1.2017

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 21. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/1596
Karar No.: 2017/209
Karar tarihi: 17.01.2017
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na muhalefet

HÜKÜM : Sahte fatura düzenlemek suçundan: Beraat, Defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan; Mahkumiyet

I-“Sahte fatura düzenlemek” suçundan verilen karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA,

II-“Defter ve belge ibraz etmemek” suçundan verilen karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunun varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, ibraz için verilen sürenin bitimini izleyen tarihin suç tarihi olduğu cihetle; sanığa 19.01.2009 tarihinde tebligat yapıldığı ve ibraz için 15 gün süre verildiği gözetildiğinde suç tarihinin “04.02.2009” olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

1-)Vergi incelemesi yapılan şirkete tasfiye memuru olarak atanan sanığın, yapılan tebligata rağmen 2005 yılına ait defler ve belgeleri incelemeye ibraz etmediğinin iddia ve kabul olunduğu somut olayda; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/a-2 maddesindeki defter, kayıt ve belgelerin gizlenmesi suçunun oluşması için ilk koşulun, vergi incelemesi sırasında, yetkililer tarafından ibrazı istenen defter, kayıt ve belgelerin varlıklarının noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olmasının gerekmesine, diğer bir anlatımla, yetkililerin, ancak varlıkları noter kayıtları veya sair suretlerle sabit olan defter, kayıt ve belgelerin ibrazını isteyebilecekleri, aksi halde isteme hak ve yetkisinin mevcut olmadığı, zorunluluk bulunmasına rağmen defter, kayıt ve belgelerin tutulmaması keyfiyetinin usulsüzlük cezasını gerektirdiği, vergi tekniği raporunda “fatura basımı ile ilgili herhangi bir bilgiye rastlanılmadığının” belirtilmesi, 2005 yılına ait defter tasdikine ilişkin bir tespitin bulunmadığının anlaşılması karşısında, suçun sübut delillerinin nelerden ibaret olduğu karar yerinde gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,

2-)Kabul ve uygulamaya göre de;

a-)Suç tarihinden önce 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 276. maddesiyle yapılan değişiklik ile 213 sayılı Kanunun 359/a-2. maddesindeki hapis cezasının alt sınırının 6 aydan 1 yıla çıkartılması karşısında, sanığın eylemine uyan 213 sayılı Kanunun 359/a-2. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, temel cezanın suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunmayan değişiklikten önceki 359/a-2. maddesi uyarınca 6 ay olarak tespiti suretiyle eksik ceza tayini,

b-)Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nun 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; engel adli sicil kaydı bulunmayan ve cezası ertelenen sanık hakkında yasanın aradığı objektif ve sübjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan, ''kurumun zararı giderilmediğinden'' bahisle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,

c-)TCK’nun 53/4 maddesi gereğince kısa süreli hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi halinde, anılan maddenin 1. fıkrasındaki hak yoksunluklarına hükmolunamayacağının gözetilmemesi,

Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı yasa ile değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.01.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.