2016/1717 K. 2016/6136 T. 13.10.2016

21. CD., E. 2016/1717 K. 2016/6136 T. 13.10.2016

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 21. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/1717
Karar No.: 2016/6136
Karar tarihi: 13.10.2016
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na muhalefet

HÜKÜM : Mahkumiyet

Gerekçeli karar başlığına yanlış ve eksik olarak 24.10.2008 şeklinde yazılan suç tarihlerinin, "2003 ve 2004 takvim yıllarında deftere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydetmek" suçları bakımından her bir takvim yılının son günü olan 31.12.2003 ve 31.12.2004 olarak; defter ve belge ibraz etmemek suçu yönünde ise, bu suçun varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, ibraz için verilen sürenin bitimini izleyen tarihin suç tarihi olduğu cihetle; sanığa 15.03.2008 tarihinde tebligat yapıldığı ve ibraz için 15 gün süre verildiği gözetildiğinde suç tarihinin 31.03.2008 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

1-Sanık ve müdafii ile Cumhuriyet savcısının sanık hakkında "2003 ve 2004 takvim yıllarında deftere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydetmek" suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;

5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "2003 ve 2004 takvim yıllarında deftere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydetmek" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihlerinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,

Yasaya aykırı olup, sanık ve müdafii ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı Kanun'un 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,

2-Sanık ve müdafii ile Cumhuriyet savcısının sanık hakkında "defter ve belge ibraz etmemek" suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ve müdafii ile Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;

a)15.03.2008 tarihinde sanığa yapılan tebligat ile 2003 ve 2004 yıllarına ait defter ve belgelerinin istenmesine rağmen, bir kısım fatura, müşteri listesi ve adisyonların ibraz edilmemesinden ibaret eylemin, 213 sayılı yasanın 359/a-2. maddesindeki tek bir suçu oluşturduğu gözetilmeyerek, iki ayrı suçu oluşturduğunun kabulü ile yazılı şekilde fazla ceza tayini,

b)Suç tarihi itibariyle 213 sayılı Yasa'nın 359/a-2 maddesinde anılan eylem için öngörülen cezanın alt sınırının “1 yıl" olduğu gözetilmeden, temel cezanın “6 ay hapis” olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmesi yasaya aykırı,

c)T.C. Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,

Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ve müdafii ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.