2016/1805 K. 2016/5403 T. 9.6.2016

11. CD., E. 2016/1805 K. 2016/5403 T. 9.6.2016

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/1805
Karar No.: 2016/5403
Karar tarihi: 09.06.2016
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Defter ve belge ibraz etmemek, sahte fatura düzenlemek

HÜKÜM : Mahkumiyet

Yokluğunda verilen karar sanık ...'a 16.12.2010 tarihinde Tebligat Kanununun 21. maddesine göre tebliğ edilmiş ise de, anılan maddede belirtilen hususlar yerine getirilmeden yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı ve sanığın temyizinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;

I- “Defter ve belge ibraz etmemek” suçundan kurulan hükme yönelik sanık ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;

5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

Toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı, azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,

II- Sanıklar hakkında ''2007, 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek'' suçlarından verilen hükümlere yönelik sanıkların temyizine gelince;

1- Sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ''Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun ... Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır'' şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, vergi tekniği raporunda faturaların varlığından söz edilmesine rağmen dosya içinde fatura asılları veya onaylı örneklerinin bulunmadığının anlaşılması, Vergi tekniği raporunda açıklanan Ba ve Bs analizi incelendiğinde 2007 takvim yılına ilişkin düzenlenen belge adedinin “0” yazması karşısında; 2007 takvim yılı için sahte fatura düzenlenip düzenlenmediği de araştırılıp tespiti halinde 4 takvim yılına ait suça konu faturaların aslı ya da onaylı suretleri getirtilip incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığı tespit edilip sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile yetinilerek mahkumiyet kararları verilmesi,

2-2008 takvim yılında- kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıdığının belirlenmesi halinde- sahte fatura düzenlemek suçundan eylemine uyan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5728 sayılı Kanunun 276. maddesiyle değişen ve suç tarihinde yürürlükte olan 359/b-l maddesi uyarınca temel cezanın 3 yıl yerine 18 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle sonuç cezanın eksik tayini ,Yasaya aykırı,

3- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 2008 takvim yılı için kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 09.06. 2016 gününde oybirliği ile karar verildi.