2016/2080 K. 2016/7440 T. 7.11.2016

11. CD., E. 2016/2080 K. 2016/7440 T. 7.11.2016

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/2080
Karar No.: 2016/7440
Karar tarihi: 07.11.2016
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet

HÜKÜM : 1. Sanık ... hakkında ölüm nedeniyle düşme

2. Sanık ... hakkında;

a) 2004 yılında sahte fatura düzenleyip kullanmak suçundan zamanaşımı nedeniyle düşme

b) 2005, 2006, 2007 ve 2008 yılında sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçundan mahkumiyet

c) Defter ve belgeleri gizlemek suçundan mahkumiyet

3. Sanık ... hakkında;

a) 2004 yılında sahte fatura düzenleyip kullanmak suçundan zamanaşımı nedeniyle düşme

b) 2005, 2006 ve 2007 yılında sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçundan mahkumiyet

c) Defter ve belgeleri gizlemek suçundan mahkumiyet

4. Sanık ... hakkında;

a) ...'in sahte fatura düzenlemek suçuna iştirak suçundan beraat

b) 2004 yılında sahte fatura kullanmak suçundan zamanaşımı nedeniyle düşme

c) 2006 yılında sahte fatura kullanmak suçundan beraat

d) 2005 yılında sahte fatura kullanmak suçundan mahkumiyet

5. Sanık ... hakkında; 2007 yılında sahte fatura kullanmak suçundan mahkumiyet

6. Sanık ... hakkında 14.03.2014 tarihli temyiz talebinin reddi,

Sanık ... hakkında “2004, 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarından açılan kamu davası nedeniyle mahallinde karar verilmesi mümkün görülmüştür.

I- “2005 takvim yılında sahte fatura kullanmak” suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme karşı sanık ...'nın; sanık ... hakkında kurulan düşme hükmü ile sanıklar ... ve ... hakkında “2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek ve kullanmak” ve sanık ... hakkında “2004 takvim yılında sahte fatura kullanmak” suçlarından kurulan düşme hükümlerine karşı katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde,

Yokluğunda verilip usülüne uygun olarak 07.11.2013 tarihinde tebliğ edilen hükmü, yasal süresinden sonra 13.03.2014 havale tarihli dilekçe ile temyiz ettiği anlaşılan sanık ...'nın temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi uyarınca reddine dair yerel mahkemenin 14.03.2014 tarihli ek kararında bir isabetsizlik görülmediğinden bu karara karşı vaki sanığın temyiz itirazlarının reddiyle; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklar ..., ... ve ... hakkında yargılaması yapılan “2004 yılında sahte fatura düzenlemek ve kullanmak” suçlarının yasada gerektirdiği cezalarının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının suçun işlendiği tarihten hüküm tarihine kadar gerçekleştiği; sanık ...'ın ise hükümden önce 22.05.2012 tarihinde öldüğü anlaşıldığından kamu davalarının düşürülmesi gerektiği gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,

II- Sanık ... hakkında “2004 takvim yılında sahte fatura düzenlenmesine iştirak” suçundan kurulan hükme karşı katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “2004 takvim yılında sahte fatura düzenlenmesine iştirak” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,

Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı Kanun'un 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,

III- Sanık ... hakkında “2005, 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek ve kullanmak” ve “defter ve belgeleri ibraz etmemek” suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine karşı sanık ...'in, sanık ... hakkında “2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek ve kullanmak” ve “defter ve belgeleri ibraz etmemek” suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine karşı sanık ... müdafiinin, sanık ... hakkında “2007 takvim yılında sahte fatura kullanmak” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne karşı sanık ... müdafiinin, sanık ... hakkında “2005, 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlenmesine iştirak” ve “2006 takvim yılında sahte fatura kullanmak” suçlarından kurulan beraat hükümlerine karşı katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK'nun 34/1, 230 ve 1412 sayılı CMUK'nun 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat, her bir sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ve bunların nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden gerekçesiz hüküm kurulması,

2- Sahte fatura düzenlemek veya kullanmak suçlarında, suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ''Bu Kanun'a göre kullanılan veya bu Kanun'un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır'' şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında; her bir sanık yönünden ilgili yıllara ait düzenlenen veya kullanılan suça konu faturaların asılları veya onaylı suretleri dosya içerisine konulup incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi ile sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,

3- Dosyadaki bilgi ve belgeler ile UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemeden, Tokat C. Başsavcılığının 13.02.2009 tarihli iddianamesi ile 2006 takvim yılında sahte fatura kullandığı iddiasıyla hakkında açılan davada sanık ...'in, Tokat 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/115 esas ve 2011/172 karar sayılı dosyasında yargılanıp mahkum olduğu anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti ve mükerrer yargılamanın önlenmesi bakımından, belirtilen davaya ilişkin dosya celp edilip, incelenerek özetinin duruşma tutanağına geçirilmesi, mümkünse kamu davalarının birleştirilmesi, aksi takdirde bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya intikali sağlanıp, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,

4- Sanıklar ... ve ... hakkında “defter ve belgeleri ibraz etmemek” suçundan açılan kamu davasında, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/a-2. maddesinde öngörülen defter ve belgeleri ibraz etmemek suçunun oluşabilmesi için varlığı noter tasdiki, belge basım-teslim formu gibi belgelerle sabit olan defter ve belgelerin vergi incelemesi amacıyla kanuni saklama süresi içerisinde istenmesi gerektiği cihetle, sanık ... hakkında düzenlenen vergi suçu raporundan varlığı anlaşılan 15.01.2009 tarih ve 1529 sayılı defter ve belge isteme yazısı ve bu yazının tebliğine ilişkin mazbata temin edilerek, defter ve belge isteme yazısının sanık ...'ye tebliğ edilip edilmediği araştırılarak sanıklardan defter ve belgelerin hangi amaçla istendiği belirlenip, katılan idareden ibrazı istenen defter ve belgelerin varlığını kanıtlayan belgelerin bulunup bulunmadığı sorularak, varsa bunlara ilişkin tutanak ve belgelerin denetime olanak verecek biçimde dosyaya intikalinin sağlanmasından sonra sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

5- Sanık ... hakkında 2006 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, 213 sayılı Yasanın 367. maddesi uyarınca dava şartı olan 20.10.2009 tarihli mütalaanın “2004 ve 2005 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak ve düzenlemek” suçlarına ilişkin olduğu cihetle; yargılama koşulu olan mütalaa bulunmadığından durma kararı verilip ilgili vergi dairesinden “2006 takvim yılında sahte fatura kullanmak” suçundan mütalaa verilip verilmeyeceğinin sorulup, verilmeyeceğinin anlaşılması durumunda davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,

6- Sanık ... hakkında “2005, 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlenmesine iştirak” suçundan açılan kamu davasında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak bir şekilde belirlenebilmesi için, sahte düzenlendiği iddia olunan faturaları kullanan şahıs ve şirket yetkilileri dinlenerek faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıkları konusunda beyanlarının alınması, gerektiğinde faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu aldırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

7- “Sahte fatura kullanmak” ve “sahte fatura düzenlemek” suçları birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olup biri diğerinin unsuru olmadığı gibi her iki suçun birbirine dönüşmeyeceği gözetilmeden düzenleme ve kullanma suçlarından tek bir mahkumiyet hükmü kurulması,

8- Sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihinin son fatura tarihi olduğu sahte fatura kullanma suçunda suç tarihinin sahte faturalar hangi vergi türünde kullanılmışsa bu vergiye göre sunulması gereken son beyanname tarihi olduğu cihetle; sanıklar ... ve ...'in 2007 yılında suça konu faturaları sadece Katma Değer Vergisinde kullandıkları gözetilmeden, faturaların gelir vergisinde kullanıldığının kabulü ile suç tarihinin yanlış belirlenip suç tarihlerinden sonra 08/02/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/b. maddesinin uygulanması suretiyle fazla cezaya hükmolunması, yasaya aykırı,

9- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanık ... ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakların saklı tutulmasına, 07.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.