2016/2819 K. 2016/6464 T. 31.10.2016

21. CD., E. 2016/2819 K. 2016/6464 T. 31.10.2016

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 21. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/2819
Karar No.: 2016/6464
Karar tarihi: 31.10.2016
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na muhalefet

HÜKÜM : Sanıklar ... ve ...: Beraat

Sanık ...: Mahkumiyet

1) Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede;

5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “defter ve belgeleri ibraz etmemek” suçunun suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 213 sayılı VUK’nun 359/a-2 maddesindeki cezasının miktarına göre tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan sanıkların sorgusunun yapıldığı 31.05.2006 ve 13.06.2006 tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen asli zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,

2-) Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede;

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre katılan vekilinin ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;

Ancak:

a) Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunun işlendiği tarihte yürürlükte bulunan 5728 sayılı Yasa ile değişiklikten önceki hali olan 213 sayılı Yasanın 359/a-2. maddesinde öngörülen hapis cezasının alt sınırının 6 ay hapis cezası olduğu gözetilmeden fazla ceza tayini,

b) Takdiren yer olmadığından bahisle sanık hakkında 5271 sayılı CMK.nun 231/5. maddesinin uygulanmamasına karar verilmiş ise de;

Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK.nun 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; sanığın adli sicil kaydında geçen 3167 sayılı Kanun uyarınca verilen mahkumiyetlerine ilişkin eylemlerinin 31/01/2012 tarih ve 28193 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 03/02/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereğince idari yaptırıma dönüştüğü cihetle, suç tarihi itibari ile engel bir sabıkası bulunmayan sanık hakkında yasanın aradığı objektif ve subjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,

c) Uygulanan ve ertelenen hapis cezasının kısa süreli olmadığı da gözetildiğinde, kasten işlenen bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan 5237 sayılı TCK'nun 53/1. maddesindeki yazılı hak yoksunluklarının sanık hakkında uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,

Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.