2016/355 K. 2016/536 T. 11.5.2016

VDDK., E. 2016/355 K. 2016/536 T. 11.5.2016

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2016/355
Karar No.: 2016/536
Karar tarihi: 11.05.2016
 

İstemin_Özeti : Davacı ortaklık adına, defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek Ocak ilâ Aralık 2005 dönemleri için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri davaya konu yapılmıştır.

Ankara 5.Vergi Mahkemesi 27.9.2011 gün ve E:2011/20, K:2011/1964 sayılı kararıyla; Yenimahalle 4.Noterliğinin 10.8.2010 tarih ve 2010/173 sayılı yazısından, 2005 yılına ait defterlerinin, 29.11.2004 tarih ve 05335, 05336, 05337 sayılı yevmiye numaraları ile tasdik ettirildiğinin tespiti sonrasında, 2005 yılı defter ve belgelerin ibrazına ilişkin yazının davacı ortaklığın işçisine tebliğ edilmesine karşın, yasal sürede ibraz edilmeyerek ek süre talep edildiği ve bu talebi üzerine davacıya ek süre verildiği, davacı, söz konusu döneme ilişkin defter ve belgelerin tüm aramalara rağmen bulamadığını belirterek ilgili yıla ait yedek kayıtlardan dökümü yapılan 1 adet yevmiye defterini ibraz ettiği ancak, her hangi bir mücbir sebep halini de ileri sürmediği, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 34'üncü maddesinde mükelleflerin katma değer vergisi indiriminden yararlanabilmelerinin, alış faturalarını kanuni defterlere kaydetmeleri şartına bağlandığı ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 220'nci maddesinde de yevmiye defterinin, tutulması ve tasdiki zorunlu defterler arasında sayıldığı dikkate alındığında, ilgili dönem kanuni defterlerin yerine ibraz edilen tasdiksiz defterlere yapılan kayıtların, yasal defterlere yapılmış kayıt olarak kabulüne olanak bulunmadığı, davacı ortaklığın 2005 yılına ait defter ve belgelerini mücbir sebep hali olmadan incelemeye ibraz etmeyerek indirim hakkından yararlanmak için zorunlu yasal koşulları yerine getirmemesi karşısında, yapılan vergilendirmede hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davayı reddetmiştir.

Davacının temyiz istemini Danıştay Dördüncü Dairesi, 20.10.2014 gün ve E:2011/9698, K:2014/5836 sayılı kararıyla reddetmiş ise de karar düzeltme istemini kabul ederek önceki kararını kaldırdıktan sonra temyiz istemini yeniden inceleyerek verdiği 3.6.2015 gün ve E:2015/1317, K:2015/2744 sayılı kararıyla; davacının, indirim konusu yapılan vergileri gerçekten yüklendiği gibi Yasanın öngördüğü belgelendirme koşullarının yerine getirildiğinin, yargı yerine sunabileceği defter ve belgeleriyle kanıtlayacağını iddia ettiği, kendisinden istenen defter ve belgelerini ibrazdan ve vergi idaresinin denetiminden kaçınan davacının, yargı yerine ibraz edilen defter ve belgeleri üzerinde vergi idaresine tanınmış yetki ve teknikler kullanılamayacağından, davacı adına yapılan vergilendirmenin hukuka uygunluğu ile ilgili olarak, davanın, diğer taraf olan idarenin, henüz bilgisine ulaşmamış defter ve belgeler hakkında hiçbir görüş belirtmesine olanak tanınmadan sonuçlandırılmasının İdari Yargılama Usulü Kanununa uygun düşmeyeceği, davanın çözümünün, davacı tarafından daha önce vergi idaresine ibrazdan kaçınılmış faturaların gerçekten yapılmış bir teslime dayanıp dayanmadığının saptanmasına bağlı olduğu, böyle bir saptama, ancak vergi idaresi tarafından yapılabileceğinden, vergi mahkemesine sunulan defter ve belgeler hakkında vergi idaresinin bilgi ve tespitlerine başvurulması gerektiği, vergi mahkemesi tarafından, sözü edilen saptamalardan sonra durum gerektirdiği takdirde diğer kanıtların, 2577 sayılı Yasanın 31'inci maddesinin 1'inci fıkrası uyarınca elde edilmesinin olanaklı bulunduğu, bu nedenle, davacının vergilendirme dönemine ilişkin yasal defterleri ve belgelerinin dosyaya sunulması istenip, defterlerdeki kayıtlar incelenmeden ve bu kayıt ve belgeler hakkında davanın diğer tarafı olan vergi idaresinin görüşü ve saptamaları alınmaksızın verilen kararda hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.

Bozma kararına uymayan Ankara 5.Vergi Mahkemesi, 15.9.2015 gün ve E:2015/1401, K:2015/1781 sayılı kararıyla; aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

Davacı tarafından; defter asılları bulunulamadığından ibraz edilmemiş ise de yevmiye defterinin bilgisayar ortamında tutulan sureti ile belgelerin asıllarının inceleme elemanına sunulduğu ancak, kabul edilmediği ileri sürülerek kararın bozulması istenmştir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi : K1

Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Ankara 5. Vergi Mahkemesinin 15.9.2015 gün ve E:2015/1401, K:2015/1781 sayılı ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

Bu nedenlerle, temyiz isteminin reddine, 11.5.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY

Davacı ortaklık adına, defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek Ocak ilâ Aralık 2005 dönemleri için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerine karşı açılan davanın reddine ilişkin ısrar kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Katma Değer Vergisi Kanununun 29'uncu maddesinin 1'inci fıkrasının (a) bendinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak, düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanunun 34'üncü maddesinin 1'inci bendinde de, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar yasal defterlere kaydedilmek koşuluyla indirilebileceği kurala bağlanmıştır.

Bu hükümler karşısında katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için indirim konusu yapılacak verginin, fatura ve benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmekte olup, 34'üncü madde ile tayin edilen şekil şartlarının gerçekleşmesi halinde yapılacak indirimin gerçeğe uygunluğu ve oto kontrolü sağlanmış olmaktadır.

Diğer yandan, 28.12.2001 tarih ve 4731 sayılı Kanunun 4'üncü maddesinin (E) fıkrası ile 213 sayılı Kanunun Mükerrer 242'nci maddesinin başlığı "Elektronik ortamdaki kayıtlar ve elektronik cihazla belge düzenleme" şeklinde değiştirildiği ve aynı maddeye 2 numaralı fıkra eklendiği, bu fıkrada da elektronik defterin, şekil hükümlerinden bağımsız olarak bu kanuna göre tutulması zorunlu olan defterde yer alması gereken bilgileri kapsayan elektronik kayıtlar bütünü olduğu, elektronik belgenin, şekil hükümlerinden bağımsız olarak bu kanuna göre düzenlenmesi zorunlu olan belgelerde yer alan bilgileri içeren elektronik kayıtlar bütünü olduğu, elektronik kaydın elektronik ortamda tutulan ve elektronik defter ve belgeleri oluşturan elektronik yöntemlerle erişimi ve işlenmesi mümkün olan en küçük bilgi ögesini ifade ettiği, bu kanunda ve diğer vergi kanunlarında defter, kayıt ve belgelere ilişkin olarak yer alan hükümlerin elektronik defter, kayıt ve belgeler için de geçerli olduğu ve bu konuda Maliye Bakanlığının usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

Gelirler Genel Müdürlüğünün 23.7.2001 tarih ve 40199 sayılı özelgesinde de tutulması mecburi olan defterlerde tasdik işleminin hiç yaptırılmamış olması ya da bir önceki yıla ait tasdikli defterlere ara tasdik yaptırılmadan kayıt yapılması hali re'sen takdir sebebi olmakla birlikte 3065 sayılı Kanunun uygulanmasında, bu defterlere kaydedilen gider belgelerinden dolayı yüklenilen katma değer vergisinin, mükelleflerce indirim konusu yapılabileceği, ancak bunun için inceleme elemanınca alış belgelerinin gerçekliğine kanaat getirilmesi ve bu verginin satıcı tarafından beyan edildiğinin tespitinin zorunlu olduğu belirtilmiştir.

Açıklanan mevzuat hükümlerinden, gelişen teknoloji gereği artık yasal defterler dışında elektronik ortamlarda yer alan kayıtlarında dikkate alınması gerektiği yönünde yeni hukuki düzenlemelere gidildiği anlaşılmaktadır.

Öte yandan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda re'sen araştırma ilkesi benimsenmiş, aynı Kanunun 31'inci maddesinin atıfta bulunduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 275'inci maddesinde, hakimin özel bilgi ve uzmanlık isteyen bir konuda bilirkişi incelemesi yaptırmaya yetkili olduğu belirtilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacının defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle indirimleri reddedilmek suretiyle vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, davacının defter ve belgelerini ibraz etmemesi nedeniyle re'sen takdire gidilmesi yerinde olmakla birlikte, defter tasdikine ilişkin bilgilerin vergilendirmenin dayanağı olan inceleme raporunda yer aldığı ve alış belgeleri ile indirime konu katma değer vergisine ilişkin bilgilerin bilgisayarda kayıtlı olduğunun iddia edildiği ve bilgisayar kayıtları da ibraz edildiğine göre işlemlerin tümü bilgisayar hafızasında kayıtlı ve bilgisayar kayıtları her an incelenebilme olanağı bulunmakta olup, bu hususların aksi de idarece ileri sürülmemiştir. Gelişen teknolojinin bir gereği olan bilgisayarlı muhasebe sistemi ile de 3065 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen 34'üncü madde hükmü ile amaçlanan oto kontrol sağlanmış olmaktadır. Buna göre yukarıda sözü edilen re'sen araştırma ilkesi karşısında Vergi Mahkemesince davacının ibraz edilen bilgisayar kayıtları ve alış belgelerinden vergi dairesi müdürlüğünün de haberdar edilmesi suretiyle söz konusu belgelerin gerçekten alış yaptığı emtialara ait alış faturaları olup olmadığı hususları gözönüne alınarak ödenecek verginin tespiti için bu bilgisayar kayıtları ve faturalar üzerinde gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılarak hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle ısrar kararının bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.