2016/3625 K. 2016/5328 T. 15.6.2016

21. CD., E. 2016/3625 K. 2016/5328 T. 15.6.2016

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 21. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/3625
Karar No.: 2016/5328
Karar tarihi: 15.06.2016
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na muhalefet

HÜKÜM : Sanık ... hakkında; Mahkumiyet

Sanık ... ve sanık ... hakkında; Beraat

I- Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,

II- Sanık ... hakkında "2005 takvim yılında sahte fatura kullanmak", "2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek", "2006 takvim yılında sahte fatura kullanmak" "2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek ve sahte fatura kullanmak suçlarından kamu davası açıldığı, mahkemece her takvim yılında kendi içerisinde teselsül eden sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarının birbirlerinden bağımsız ve ayrı suçlar olduğu gözetilerek, sanık hakkında her takvim yılı için kullanma ile düzenleme suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bu hususa ilişen bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle;

1) Sanık ... hakkında bozmadan önce mahkemece 13.10.2008 tarih 2007/341 Esas ve 2008/512 Karar sayılı hükmüyle, 2005 ve 2006 takvim yılına ait eylem ayrımı yapmaksızın 213 sayılı VUK 359/b-1 maddesi gereğince iki defa 26 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu hükmün yalnızca sanık tarafından temyiz edildiği ve kararın Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin 11.03.2013 tarih ve 2013/3892 sayılı kararıyla lehe bozulduğu anlaşılmakla sanığın CMUK 326. maddesi uyarınca ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı olduğunun dikkate alınmaması yasaya aykırı;

2- T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,

Bozmayı gerektirmiş ise de yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında CMUK 326. maddesi gereğince ceza miktarı itibari ile sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek sanık ... ilgili A) bölümüne VII. madde olarak '2005 takvim yılında sahte fatura kullanmak, 2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek, 2006 takvim yılında sahte fatura kullanmak, 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine ilişkin, 13.10.2008 tarih 2007/341 Esas ve 2008/512 sayılı Kararı dikkate alınarak, sanık hakkındaki infaz edilecek hapis cezaları toplamının 52 ay olduğu hususunun infaz aşamasında gözetilmesine' ibaresinin eklenmesine, hükümlerden TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların çıkartılması ile yerine "TCK'nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

III- Sanık ... hakkında "2005 takvim yılına ait kanuni defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hilesi yapmak" suçundan kurulan mahkumiyet ve sanık ... hakkında kurulan "2005 ve 2006 takvim yılında sahte fatura kullanmak" hükümlerine yönelik temyiz itirazının incelenemesinde;

Sanık ... hakkında kanuni defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hilesi yaparak vergi ziyaına sebep olduğunun iddia olunması, dosya içerisinde yer alan ve sanık hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu ile vergi suçu raporunda sanığın eyleminin ne şekilde vergi ziyaına sebep olduğunun somut olarak ortaya konulmaması ve bilirkişi ... 17.10.2014 tarihli ek raporunda "kasa ve banka hareketlerinin usulüne uygun işlenmemiş olması sanığın ödemesi gereken KDV ve Gelir vergisi ... aleyhine bir sonuç doğurmamaktadır" şeklindeki tespiti karşısında; ilgili vergi dairesine bu hususun sorularak var ise ilgili vergi raporlarının da dosyaya intikal ettirilmesinden ve bilirkişiden yeniden ek rapor alınarak eylem nedeniyle vergi ziyaına sebep olup olmadığının tespit edilmesinden sonra sanığın hukuki durumun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,

Sanık ... hakkında 2005 ve 2006 takvim yılında ...'dan temin ettiği 10 adet sahte faturayı kullandığının iddia edilmesi, dosya içeresinde yer alan vergi tekniği raporlarında da görüleceği üzere 2005 takvim yılında 5 adet ve 2006 takvim yılında 5 adet olmak üzere toplam 10 adet sahte faturayı kullandığının ortaya konulması, ...'ın düzenlediği faturaların sahte olduğunu mahkemece de kabul edilmesi karşısında; sanığa yüklenen suçların tüm unsurları itibariyle oluştuğu gözetilmeden mahkumiyeti yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde beraatine karar verilmesi; yasaya aykırı,

Sanık ... hakkındaki kabule göre de; T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,

Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 15.06.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.