2016/4016 K. 2016/6426 T. 26.10.2016

21. CD., E. 2016/4016 K. 2016/6426 T. 26.10.2016

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 21. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/4016
Karar No.: 2016/6426
Karar tarihi: 26.10.2016
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na muhalefet

HÜKÜM : Mahkumiyet

I-) Sanık hakkından vergi usul kanuna muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz istemine ilişkin incelemede;

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.11.2007 gün, 2007/3-167 esas, 2007/222 sayılı kararında ve Yargıtay 8.Ceza Dairesi'nin 01/02/2013 tarih 2013/1542 esas, 2013/3999 karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; 6217 sayılı Yasa uyarınca duruşmalara katılmadıkları Asliye Ceza Mahkemesinin kararlarına yönelik Cumhuriyet Savcılarının 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun kıyasen uygulanan 310/3. maddesine göre; Cumhuriyet Savcısı’nın 25/05/2011 günü verilen hükümlere yönelik tefhimden itibaren bir aylık yasal süre geçtikten sonra 13/07/2011 tarihli yapmış olduğu vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK' nun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,

II-) Sanık hakkında vergi usul kanuna muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanığın temyiz istemine ilişkin incelemede;

1-) Sanık hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik incelemede;

İddianame içeriğine göre; sanık hakkında...Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2009/112 esas sayılı iddianamesi ile sadece 2003 ve 2004 yıllarına ilişkin sahte fatura düzenlemek suretiyle vergi usul kanununa muhalefet suçlarından dava açılması ve gerekçeli karar başlığında da suç tarihinin 2004 yazılması karşısında 2005 ve 2006 yıllarına ilişkin açılmış dava bulunmadığı cihetle bu yıllara ilişkin olarak zamanaşımı süresi içerisinde dava açılmasının mümkün olduğu görülmekle; sanık hakkında 2003 ve 2004 takvim yıllarına ilişkin olarak sahte fatura düzenlemek suretiyle vergi usul kanununa muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne hasren yapılan incelemede;

5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7. ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen '2003 ve 2004 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek' suçunun, yasada gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış olup, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 5320 sayılı Yasa'nın 8/l.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkında '2003 ve 2004 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak' suçundan açılan kamu davasının, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,

2-) Sanık hakkında defter ve belgeleri gizlemek suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik incelemede;

Suçun islendiği 11/08/2008 tarih itibarıyla yürürlükte bulunan (08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı yasanın 276.maddesiyle değişik) 213 sayılı Kanun'un 359/a-2 maddesinde hapis cezasının alt sınırı 1 yıl hapis cezası olduğu halde mahkemece temel ceza belirlenirken temel cezanın 6 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle sanığa eksik ceza verilmiş olması yasaya aykırı ise de; yasal temyiz süresi içinde aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın, geçerli bir sebebe dayanmayan temyiz itirazlarının bu suç açısından reddiyle,

a-T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,

b- Tekerrüre ilişkin uygulama maddesinin hükümde yazılmaması,

Bozmayı gerektirmiş ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 5320 Sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 Sayılı Yasanın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; TCK'nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların hükümden çıkartılması ile yerine; "TCK'nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ibaresi ve sanık hakkında tekerrür hükmünün uygulandığı maddeye "TCK'nın 58. maddesi uyarınca cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi” ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün istem gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.