2016/4031 K. 2018/8987 T. 12.11.2018

11. CD., E. 2016/4031 K. 2018/8987 T. 12.11.2018

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/4031
Karar No.: 2018/8987
Karar tarihi: 12.11.2018
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet

HÜKÜM : Mahkumiyet

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıkların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:

1-Sanıklar hakkında vergi suçu ve vergi tekniği raporu ile mütalaaya uygun olarak "2008 takvim yılında sahte fatura kullanma" suçunu işledikleri iddiasıyla kamu davası açıldığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/b-1. maddesinde düzenlenen “sahte belge kullanmak“ suçu ile 359/a-2. maddesinde düzenlenen "muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma" suçunun birbirinden farklı ve bağımsız suçlar olduğu, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma suçunun oluşabilmesi için taraflar arasında gerçek bir mal veya hizmet alışverişinin bulunması, ancak alışveriş miktar veya mahiyetinin gerçekte olduğundan farklı gösterilmesinin gerektiği, somut olayda ise hakkında sahte fatura düzenlemekten dolayı Vergi Suçu Raporu düzenlenen şirket ile sanıkların yetkilisi oldukları şirket arasında bu şekilde gerçek bir alışverişin bulunmaması sebebiyle sanıkların eylemlerinin, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/b-1. maddesinde düzenlenen sahte belge kullanmak suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, hükmün gerekçesinde sanıkların gerçek emtia alışlarına dayanmayan sahte faturaları kullandıkları belirtilmesine karşın, Kanun‘un 359/a-2. maddesi uyarınca hüküm kurulmak suretiyle çelişkiye neden olunması,

2-Aynı takvim yılı içerisinde birden fazla sahte fatura kullanma eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanıklar hakkında TCK'nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,

3-En son düzenlenen 28.12.2008 tarihli faturanın, sanıklar tarafından KDV indiriminde kullanılmış olması nedeniyle “25.01.2009“ olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında “2008“ olarak yanlış yazılması,

4-Hükmolunan erteli hapis cezalarının uzun süreli olduğu gözetilmeden, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmemesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibariyla kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 12.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.