2016/4040 K. 2018/9666 T. 29.11.2018

11. CD., E. 2016/4040 K. 2018/9666 T. 29.11.2018

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/4040
Karar No.: 2018/9666
Karar tarihi: 29.11.2018
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet

HÜKÜM : Mahkumiyet

I-Sanıklar ... ve ... hakkında defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıkların temyiz itirazlarının incelenmesinde:

Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 213 sayılı Kanun'un 359/a-2 maddesinde cezanın alt sınırının on sekiz ay hapis cezası olduğu gözetilmeden, temel cezanın 1 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmiş olması ve tekerrüre esas geçmiş hükümlülüğü bulunan sanıklar hakkında TCK'nin 58. maddesinin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.

Toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebebin bulunmadığı takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,

II-Tüm sanıklar hakkında 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen mahkumiyet kararlarına yönelik sanıklar ..., ..., ... ile sanık ... ve müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Tekerrüre esas geçmiş hükümlülüğü bulunan sanıklar ..., ... ve ... hakkında TCK'nin 58. maddesinin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamıştır

1-Isparta Cumhuriyet Başsavcılığının 02.07.2011 tarih ve 2898 esas sayılı iddianamesi ile, tüm sanıklar hakkında 2009 ve 2010 yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından cezalandırılmaları istemi ile kamu davası açıldığı, dosyada mevcut vergi suçu raporu ve ekleri incelendiğinde, sanıklar ... ve ...'nun şirketin ortakları ve 24.06.2009 tarihinden itibaren şirketin yetkili müdürleri oldukları, sanık ...'in şirkette ortalığının bulunmadığı ancak 16.03.2009 ve 24.06.2009 tarihleri arasında şirket müdürü olarak atandığı, sanık ...'in ise sahte fatura organizasyonun başında bulunan kişi olduğunun belirtildiği, sanık ...'nın savunmasında, olay tarihinden önce sanık ...'in yanında çalıştığını, bu şahsın çalışmasından memnun olduğunu söyleyerek kendisini kurduğu şirkete müdür yapacağını, maaş alacağını söyleyerek kendisini notere götürdüğünü, bir takım evrakları imzalattırdığını, aradan bir ay geçmeden kendisini izne gönderdiğini, geri döndüğünde işyerinin kapalı olduğunu, sanık ...'e ulaşamadığını ve fatura kesmesini dahi bilmediğini ifade etmesi, Sanık ...'nun savunmasında, berber olduğunu, sanık ...'nın müşterisi olduğunu, adı geçenin kendisini temizlik şirketinde sigortalı işçi yapacağını söyleyerek Isparta'ya götürdüğünü, noterde bir takım evrakları imzalattırdığını, ne için imza attığını bilmediğini, daha sonra şirkete ortak olduğunu öğrendiğini ve atılı suçlarla bir ilgisinin olmadığını beyan etmesi, diğer sanıklar ... ve ...'in ise suçlamaları kabul etmemeleri ve şirketin eski ortağı ve 16.03.2009 tarihine kadar müdürü olan...'ın ifadesinde, sanıklar ... ve ...'yu tanımadığını, bu kişileri mahalleden tanıdığı muhasebeci ...'in tanıştırdığını, ...'i ise hiç tanımadığını, sanıklar ... ve ...'nun, ...'in evraklarını getirerek noterde vekalet ile şirket müdürlüğünün devrini gerçekleştirdiklerini beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve sanıkların hukuki sorumluluklarının açıkça tespit edilmesi bakımından, öncelikle faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı araştırılarak, faturaları kullanan kişi veya şirket yetkilileri hakkında kamu davası açılıp açılmadığının sorulması, açıldığının tespiti halinde dava dosyasına intikali sağlanarak ayrıntılı özetinin tutanağa geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması, faturaları kullanan kişi veya şirket yetkililerinin ifadesine başvurulup suça konu faturaları kimden hangi hukuki ilişkiye istinaden aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının sorulması, yine yukarıda adı geçen... ve muhasebeci ...'in tanık olarak ifadelerine başvurulması ve 2009 ve 2010 yıllarına ait kanaat oluşturacak sayıda faturalar temin edilerek faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanıkları aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, 23.01.2009 tarihinden itibaren şirkete ait bilgi ve belgelerin ticaret sicili memurluğundan ve vergi dairesinden celp edilerek incelenmesi ve sanık ...'in usulüne uygun savunmasının alınmasından sonra, sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,

2-Kabul ve uygulamaya göre de;

a) Sanıklar hakkında, her takvim yılındaki sahte fatura düzenleme fiillerinin ayrı suçları oluşturduğu ve aynı yılda birden fazla fatura düzenlenmesi nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,

b)5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ile sanık ... ve müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibariyle sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 29.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.