2016/4134 K. 2018/9073 T. 13.11.2018

11. CD., E. 2016/4134 K. 2018/9073 T. 13.11.2018

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/4134
Karar No.: 2018/9073
Karar tarihi: 13.11.2018
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Defter ve belgeleri ibraz etmemek

HÜKÜM : Mahkumiyet

1-213 sayılı Kanun'un 139/2. maddesinde incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenlerden birinin varlığı önceden belirlenmeden faaliyetini sürdüren mükelleflere defter ve belgelerin ibrazı için yapılan tebligatların hukuken geçerli olmayacağı cihetle; sanığın defter ve belgeleri ibraz etmesine ilişkin yazının tebliğ edildiği 18.05.2010 tarihi itibariyle işyerinin faal olduğu, tebligatın iş yeri adresinde sanığa tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından, incelemenin dairede yapılmasına imkan veren 213 sayılı Yasanın 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulup, buna ilişkin bir tespiti varsa belgesini dosyaya ibrazının istenmesi aksi takdirde, yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmayacağından atılı suçun yasal unsurlarının oluşmayacağının gözetilmemesi,

2- Kabule göre de;

a) Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda bu anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceğinden, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kurumunun uygulanmamasına dair gerekçede idarenin zararının giderilmediğinden bahsedilmesi,

b) Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında, defter ve belgelerin ibrazı için tebligatın yapıldığı tarihten itibaren 15 günlük sürenin sonu olan “03.06.2010” yerine, “2010” olarak yanlış yazılması,

c) 16/06/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5904 sayılı Yasanın 23. maddesiyle yapılan değişiklik ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/a-2. maddesinde yazılı cezanın alt sınırının 18 aya çıkarıldığı gözetilmeden eksik ceza tayini,

d) 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 13.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.