2016/4333 K. 2017/1312 T. 23.2.2017

11. CD., E. 2016/4333 K. 2017/1312 T. 23.2.2017

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/4333
Karar No.: 2017/1312
Karar tarihi: 23.02.2017
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet

HÜKÜM : Mahkumiyet

A-Sanık hakkında 2005, 2006, 2007, 2008 takvim yıllarında “sahte fatura kullanmak” suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine dair sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Sanık hakkında 2008 yılından kurulan hükümde sonuç cezanın 3 yıl 1 ay 15 gün olarak hesaplanması gerekirken 2 yıl 13 ay 15 gün hesaplanması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığı için bozma konusu yapılmamış, 2005, 2006, 2007 takvim yıllarından kurulan hükümlerde, uzun süreli hapis cezaları ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, 2008 takvim yılından kurulan hükümde ise, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.

213 sayılı VUK 359/b-1 uyarınca belirlenen temel cezadan indirim uygulanırken 765 sayılı TCK'nın 59. madde uyarınca indirim yapılıp, 5237 sayılı TCK'nın 51. madde uyarınca cezanın ertelenmesine ve aynı Yasanın 53. maddesi gereğince hak yoksunluklarına karar verilerek karma uygulama yapılması isabetsizliği,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; sanık hakkında 2005, 2006, 2007, 2008 takvim yıllarından verilen hükümlerden; “765 sayılı TCK’nın 59. maddesi” ibaresi çıkartılarak yerine “5237 sayılı TCK’nın 62. maddesi” ibaresi yazılmak suretiyle eleştiri dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

B-Sanık hakkında “defter ve belge ibraz etmemek” suçundan kurulan mahkumiyet kararına yönelik olarak sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;

1-Sanığın aşamalardaki beyanında 2006 yılına ait defterin DSİ Genel Müdürlüğü saymanlığında incelemeye alındığı için ibraz edemediğini ifade etmesi karşısında bu kurumdan sorulmak suretiyle savunmasının doğruluğu araştırılmadan eksik inceleme ile sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,

Kabule göre ise;

2-Defter ve belgelerini vergi incelemesine esas olmak üzere vaki istem üzerine merciine teslim etmediğinden bahisle eylemine uyan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/a-2. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılan sanık hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda somut bir zarara yer verilmediği, vergi ve cezaların eylemden doğan zarar niteliğinde bulunmadıkları anlaşılmaktadır. Şu halde sanık hakkında "defter ve belgeleri gizlemek" eylemi nedeniyle CMK'nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmasına engel oluşturabilecek somut bir zararın meydana geldiğinin kanıtlanamadığı cihetle, engel sabıkası bulunmayan, hakkında takdiri indirim nedenleri uygulanan ve hükmolunan hapis cezası “tekrar suç işlemeyeceği” kanaatiyle ertelenen sanık hakkında, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 08.02.2008 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesiyle değişik CMK'nın 231. maddesinin uygulanmaması,

3-Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.