2016/4411 K. 2017/2672 T. 10.4.2017

11. CD., E. 2016/4411 K. 2017/2672 T. 10.4.2017

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/4411
Karar No.: 2017/2672
Karar tarihi: 10.04.2017
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet

HÜKÜM : Mahkumiyet

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 22.06.2010 tarihli iddianamesi ile sanık ... hakkında 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan kamu davasında zamanaşımı süresi içinde mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.

I- Sanık ... hakkında “2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan kurulan hükme karşı sanık ... müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde,

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, en aleyhe olarak kabul edilebilecek 31.12.2004 suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,

Yasaya aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık ... hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı Kanun'un 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,

II- Sanık ... hakkında “2004 ve 2005 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarından kurulan hükümlere karşı sanık ...'ün, Sanık ... hakkında “2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan kurulan hükme karşı sanık ... müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

1- 5271 sayılı CMK'nun 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, sanık ... hakkındaki kamu davalarının "2004 ve 2005 yıllarına ait defter ve belgeleri ibraz etmemek" suçlarından açıldığı, 09.04.2009 ve 22.06.2010 tarihli iddianamelerin anlatımında sanık ... hakkında "2004 ve 2005 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek'' suçlarından açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden, iddianame dışına çıkılarak dava konusu yapılmayan suçlardan yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,

2- Sanık ... hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan kamu davasında, sanık ...'nın savunmasında diğer sanık ...'ın yanında ücretli çalıştığını, ...ın kandırması üzerine bir kısım belgelere imza atıp şirketin ortağı ve müdürü olduğunu, şirketin faaliyetleri ile ilgisi bulunmadığını ve sahte fatura düzenlemediğini savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi bakımından, suça konu faturaları kullananların tespiti ile sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanıkları tanıyıp tanımadıklarının sorulması, sanıkların işletmenin faaliyetleriyle ilgili beyanname, işletmeye ait bir belge düzenleyip düzenlemediklerinin araştırılması, suça konu faturalar ile vergi dairesi ve ilgili kurumlara sunulan tüm belge asıllarındaki imza ve yazıların sanıklara aidiyeti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre sanık ...'nın hukuki durumunun değerlendirilmesi yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

3- Sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihinin düzenlenen son fatura tarihi olduğu cihetle, karşıt inceleme raporlarından 2005 takvim yılında son faturanın 15.09.2005 tarihinde düzenlendiğinin anlaşılması karşısında; 2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan hükümlerde, suç tarihinde 5237 sayılı TCK'nun yürürlükte olduğu gözetilmeksizin yürürlükte olmayan 765 sayılı TCK'nun 80 ve 59. maddeleri uyarınca uygulama yapılması ile hükmedilen hapis cezasının 5237 sayılı TCK'nun 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilerek karma uygulama yapılması,

4- Sanık ...'ın sahte fatura düzenlemek suçundan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/b-1. maddesi uyarınca cezalandırılması talep edildiği halde, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan 765 sayılı TCK'nun 80. maddesinin uygulanması suretiyle CMK'nun 226. maddesine muhalefet edilmesi,

III- Sanık ...hakkında “2004 ve 2005 yıllarına ait yasal defter ve belgeleri ibraz etmemek” suçlarından kurulan hükümlere karşı sanık ...'ün temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1- 2005 yılına ait yasal defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan kurulan hükümde, 213 sayılı Yasanın 359/a-2. maddesi uyarınca temel ceza olarak belirlenen 1 yıl hapis cezasından TCK'nun 62. maddesi uyarınca indirim yapılırken 10 ay yerine hesap hatası sonucu 18 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini,

2- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nun 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; ileride bir daha suç işlemeyeceği yönünden mahkemeye kanaat geldiğinden cezası ertelenen ve suç tarihlerinde engel adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında yasanın aradığı objektif ve sübjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan, katılan kurumun zararının karşılanmadığından bahisle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,

Yasaya aykırı, sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin (II ve III numaralı fıkralarda) belirtilen sebeplerden dolayı, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.04.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.