2016/4518 K. 2018/8607 T. 31.10.2018

11. CD., E. 2016/4518 K. 2018/8607 T. 31.10.2018

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/4518
Karar No.: 2018/8607
Karar tarihi: 31.10.2018
 

1-Sanık ... hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ... ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulunun 01/03/2010 tarihli mütalaasında atıf yapılan 19/02/2010 tarih 1273/178-15 sayılı Vergi Suçu raporunda sanık ...'in atılı suçu işlediği kanaatinin bildirildiği, bu durumda sanık ... hakkında verilmiş bir mütalaa bulunmadığı anlaşıldığından; öncelikle durma kararı verilip, sanık ... hakkında 213 sayılı VUK'nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceği Vergi Dairesi Başkanlığından sorularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,

2-Sanık ... hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Sanığın 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlediği iddia ve kabul edilen kamu davasında sanığın suçlamaları kabul etmediği, kendisinin diğer sanık ...'un yanında bir dönem çalıştığını, kar payı olarak ücret aldığını savunması karşısında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından sanıkların suç tarihi ve öncesindeki resmi kurumlarda bulunan samimi imza örnekleri celp edilerek suça konu faturalardaki yazı ve imzaların aidiyeti hususunda bilirkişi raporu alınması, gerektiğinde faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler de dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulmasından sonra 213 sayılı Kanunun 360. maddesindeki iştirak hükümleri de dikkate alınarak sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

3-Kabule göre de;

a)08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı yasanın 276. maddesiyle değişik 213 sayılı Kanun'un 359/b maddesinde öngörülen cezanın alt sınırının 3 yıl hapis olduğu gözetilmeden, sanıklar hakkındaki temel cezanın değişiklikten önceki 359/b-1. maddesi uyarınca 18 ay hapis cezası olarak tespiti suretiyle eksik ceza tayini,

b)Aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanıklar hakkında TCK'nın 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,

c)Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ile sanık ...'un temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 31/10/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.