2016/4585 K. 2019/2132 T. 28.2.2019

11. CD., E. 2016/4585 K. 2019/2132 T. 28.2.2019

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/4585
Karar No.: 2019/2132
Karar tarihi: 28.02.2019
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet

HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanık hakkında 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmalarında ... Dayanıklı Tüketim Mal.Dek.Mok.Teks.Tur.İnş. Gıda Limitet Şirketinin şubesine uğradığını, bu faturaları kendisinden almadıklarını başka bir şahıstan alacaklarına karşılık aldıklarını söylediklerini, 2005 yılında faturalarının çalındığını, elinde şu an ibraz edeceği belgesinin olmadığını, sadece ...'ye yağ sattığını, ... isimli şirkete de herhangi bir mal satmadığını, faturadaki imzaların kendisine ait olmadığını ve sahte fatura düzenlemediğini belirtmesi, sanığın dosyaya 29.09.2005 tarihinde aracından bir kısım eşyalarla birlikte 9 adet kesilmiş fatura koçanının da çalındığına ilişkin kolluk ifade tutanağını ibraz etmesi, suça konu faturaları kullanan kişi/şirketlerin matrah artırımında ya da düzeltme beyanında bulunmaları nedeniyle haklarında vergi incelemesi yapılmadığının belirtilmesi, dosyada mevcut 03.08.2009 tarihli vergi tekniği raporunun ve şirketin defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmaksızın dosya kapsamı itibariyle düzenlenen 01.02.2010 tarihli bilirkişi raporunun suça konu faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığına ve sanık tarafından düzenlenip düzenlenmediğine yönelik bir değerlendirme içermediğinin anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanığın düzenlediğini kabul ettiği faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması, suça konu faturaları kullanan kişi/şirket yetkilileri de dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması ile gerekirse yüzleştirilmeleri, sanığın bir kısım faturaları kendisinin düzenlemediğine ilişkin savunması karşısında ise her takvim yılına ait suça konu fatura asıllarının temin edilmesi, sanığın imza ve yazı örnekleri alınarak suça konu faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra toplanan tüm delillere göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,

2-Kabule göre de;

a-Dosya kapsamından suça konu faturalar arasında 08.02.2008 tarihinden sonra düzenlenen faturaların da olduğu görülmekle; 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b maddesinde temel cezanın üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası olarak düzenlendiği gözetilmeksizin, temel cezanın 18 ay olarak berlirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,

b-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 28.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.