2016/464 K. 2016/395 T. 13.4.2016

VDDK., E. 2016/464 K. 2016/395 T. 13.4.2016

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2016/464
Karar No.: 2016/395
Karar tarihi: 13.04.2016

İstemin_Özeti : Davacı adına, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353'üncü maddesinin 1'inci fıkrası uyarınca Aralık 2004 dönemi için kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen 24.1.2011 tarih ve 1 sayılı ödeme emri davaya konu yapılmıştır.

Ankara 2.Vergi Mahkemesi 30.11.2011 gün ve E:2011/566, K:2011/2424 sayılı kararıyla; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 54, 55 ve 58'inci maddeleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 103, 104, 105, 106 ve 374'üncü madde hükümlerine yer verdikten sonra; ödeme emri içeriği özel usulsüzlük cezasına ilişkin ihbarnamenin şirketin bilinen adresine memur vasıtasıyla tebliğe çalışıldığı ancak, adreste başka bir mükellefin faaliyette bulunduğu ve şirketin tanınmadığının 25.11.2009 tarihinde A1 Mahallesi Muhtarı ve tebliğ memurunun imzasıyla tespit edilmesi üzerine 27.11.2009 tarihinde ihbarnamenin ilana çıkarıldığı ve aynı tarihte vergi dairesinin bulunduğu yer belediye sınırları içinde bir gazetede ilan edildiğinin görüldüğü, 213 sayılı Kanunun 104, 105 ve 106'ncı madde hükümleri uyarınca, ilanen yapılan tebliğlerde ilan yazısının askıya çıkarıldığı tarihi izleyen onbeşinci günün ilan tarihi olarak kabul edildiği, ilan tarihinden başlayarak bir ay içinde ne vergi dairesine müracaat yapmış ve ne de adresini bildirmiş olanlara bir ayın sonunda tebliğ yapılmış sayılacağı hükmüne yer verildiği, uyuşmazlıkta, özel usulsüzlük cezasına ilişkin ihbarnamenin ilana çıkarıldığı 27.11.2009 tarihini izeleyen 15'inci gün olan 12.12.2009 tarihinin ilan tarihi olduğu, bu tarihten itibaren bir ayın sonu olan 11.1.2010 tarihinde de ihbarnamenin tebliğ edilmiş sayılacağı, en son 31.12.2009 tarihine kadar ilgilisine tebliğ edilmesi gereken ihbarname, zamanaşımı süresi dolduktan sonra ilanen tebliğ edildiğinden, zamanaşımına uğramış ceza nedeniyle düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle ödeme emrini iptal etmiştir.

Vergi idaresinin temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, 17.2.2015 gün ve E:2012/2333, K:2015/363 sayılı kararıyla; uyuşmazlığın, ödeme emrinin dayanağı özel usulsüzlük cezasına ilişkin ihbarnamenin ilan tarihinin belirlenmesine ilişkin olduğu, 213 sayılı Kanunun 104'üncü maddesindeki hükümler uyarınca, tebliğin konusu tutar dikkate alınarak farklı ilan yöntemlerinin belirlendiği, ilan yöntemine göre kabul edilen ilan tarihinin de değiştiği, kanunun 104'üncü maddesinin 1'inci fıkrasında, birmilyar liradan (388 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 1.1.2009'dan itibaren 1.500 TL) az vergi veya vergi cezasının gazetelerde ilan edilmeksizin ilan yazısının askıya çıkarıldığı tarihi izleyen onbeşinci günün ilan tarihi olarak kabul edileceği, aynı maddenin 3'üncü fıkrasında, birmilyar liradan (388 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 1.1.2009'dan itibaren 1.500 TL) fazla vergi veya vergi cezasının, tutara göre yerel veya ulusal gazetede ilan edileceğinin hüküm altına alındığı, bu bağlamda, ilanen tebliğe konu tutar; 104'üncü maddenin 1'inci fıkrası kapsamında ise gazetelerde ilan edilmediği için ilan yazısının askıya çıkarıldığı tarihi izleyen onbeşinci günün ilan tarihi olarak kabul edileceği, 3'üncü fıkra kapsamında ise gazetelerde ilan edildiği tarihin ilan tarihi olarak kabul edileceği, olayda, ilanen tebliğe konu özel usulsüzlük cezası 35.404,48 TL olduğundan ihbarnamenin, Vergi Usul Kanununun 104'üncü maddesinin 3'üncü fıkrası uyarınca vergi dairesinin bulunduğu yerin belediye sınırları içinde çıkan bir gazetede yayımlandığı 27.11.2009 tarihinin ilan tarihi olarak kabul edileceği, bu tarihten itibaren bir ayın sonu olan 27.12.2009 tarihinde ihbarname tebliğ edilmiş sayılacağından, ödeme emrinin esası hakkında inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararı bozmuştur.

Bozma kararına uymayan Ankara 2.Vergi Mahkemesi, 19.11.2015 gün ve E:2015/1422, K:2015/2295 sayılı kararıyla; aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

Davalı idare tarafından; 213 sayılı Kanunun 106'ncı maddesine göre ilan tarihinden başlayarak bir ay içinde kendilerine müracaat edilmediği ve adres de bildirilmediği, bu nedenle ilan tarihinden itibaren bir ayın sonu olan 27.12.2009 tarihinde ihbarname tebliğ edilmiş sayılarak alacağın tahakkuk ettiği ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Düşüncesi :Temyiz isteminin kabulüyle, ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin bozma kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Davacı adına, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353'üncü maddesinin 1'inci fıkrası uyarınca Aralık 2004 dönemi için kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen 24.1.2011 tarih ve 1 sayılı ödeme emrini iptal eden vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir.

Danıştay Dördüncü Dairesinin yukarıda yer verilen 17.2.2015 gün ve E:2012/2333, K:2015/363 sayılı kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca temyiz isteminin kabulü ile Ankara 2. Vergi Mahkemesinin 19.11.2015 gün ve E:2015/1422, K:2015/2295 sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 13.4.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.