2016/4690 K. 2016/5947 T. 5.10.2016

21. CD., E. 2016/4690 K. 2016/5947 T. 5.10.2016

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 21. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/4690
Karar No.: 2016/5947
Karar tarihi: 05.10.2016
 

1) Sanıklardan K1'in Cizre Vergi Dairesi mükellefi olduğu ve F1 Konfeksiyon isimli iş yerini işlettiği, bu işyerine ait bir kısım faturaların sanıklar K2 ve K3'in evlerinde bulunması nedeniyle iştirak halinde 2004 ve 2005 yıllarında sahte fatura düzenledikleri iddiası ile açılan kamu davalarında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek'' suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten hükmün verildiği tarihe kadar gerçekleştiği anlaşılmış olmakla sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca düşürülmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi;

2) Dosya içerisinde yer alan mütaalanın ve vergi suçu raporunun 2004 yılına ait olması nedeniyle, 2005 yılına ait suç ile ilgili mütaala verilip verilmeyeceğinin ilgili Vergi Dairesinden sorulmaması ayrıca tüm dosya kapsamı incelendiğinde 01.06.2005 tarihi sonrasına ilişkin sahte fatura düzenlediğine ilişkin delilin K2'in evinde bulunan ve K4'ye düzenlenmiş gözüken 04.06.2005 ve 02.08.2005 tarihli faturalar olduğu, 01.11.2006 Tarihli Vergi Tekniği Raporunda ele geçen faturaların VUK 230. ve 231. maddesinde belirtilen faturalarda bulunması gereken asli unsurlarının eksik olduğu, bu nedenle VUK 227/3.maddesine göre hiç düzenlenmemiş sayılacağı şeklindeki tespitler nedeniyle, söz konusu fatura asıllarının duruşmaya getirtilerek incelenmesi, geçerlilik unsurlarının olup olmadığının tespit edilmesi, 2005 yılı sahte fatura düzenlendiğine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğunun gerekçeli kararda tartışılması gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, yasaya aykırı;

3) Kabule göre de;

a)Sanıklar hakkında 2004-2005 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından kamu davası açılması karşısında; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında açıklandığı üzere her takvim yılının ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, aynı takvim yılında farklı dönemlerde birden çok sahte fatura düzenlenmesi durumunda faturaların adet ve tutarları, zarar miktarı, kastın yoğunluğu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden hangi takvim yılında işlenen suç için kurulduğu da anlaşılmayacak biçimde her sanık için tek hüküm kurulması,

b)2004-2005 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçları için suç tarihi gözetildiğinde lehe yasa değerlendirmesi yapılmaması ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 213 sayılı Yasanın 359/b-1. maddesinde öngörülen 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezasından teşdiden üst sınırdan mı, yoksa 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Yasanın 359/b-1. maddesinde öngörülen 3 yıldan 5 yıla kadar olan hapis cezasından dolayı alt sınırdan mı ceza verildiğinin anlaşılamaması nedeniyle gerekçeden yoksun şekilde hüküm kurulması,

c)Sanıklara hükmolunan 3 yıl hapis cezasından TCK 62/1 maddesi gereğince indirim yapılırken sonuç cezanın 2 yıl 6 ay yerine, 2 yıl 1 ay olarak belirlenmesi yasaya aykırı,

d) T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk;

Bozmayı gerektirmiş olup, Cumhuriyet Savcısı'nın ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 6723 sayılı Yasayla değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.10.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.