2016/484 K. 2016/603 T. 25.5.2016

VDDK., E. 2016/484 K. 2016/603 T. 25.5.2016

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2016/484
Karar No.: 2016/603
Karar tarihi: 25.05.2016

İstemin Özeti : Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2015/13 sayılı "TRT bandrolleri" konulu Genelgesinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

Danıştay Yedinci Dairesi, 22.12.2015 gün ve E:2015/6651, K:2015/7643 sayılı kararıyla; bir idari davanın ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştayda görülebilmesinin ilk koşulunun, idari davaya konu edilen idari işlemin düzenleyici nitelikte olması gerektiği, İdare Hukukunda, düzenleyici işlemin, idarenin, aynı durumda olan idare edilenler için bağlayıcı, soyut hukuk kuralı koyan, yani normatif nitelikte olan tek yanlı tasarruflarına verilen ad olduğu; bu nitelikte olmayan, daha önce yürürlüğe konulan üst hukuk normunu yineleyen veya bu üst hukuk normunun nasıl anlaşılması gerektiği konusunda alt idari birimlere ya da idare edilenlere açıklamalar getiren idari tasarruflar, hukuk düzeninde herhangi bir değişiklik oluşturamayacaklarından, idare edilenler yönünden bağlayıcı, dolayısıyla da düzenleyici olmadıkları, idarenin bu nitelikteki bir işleminin, idari yargı denetimine tabi tutulmasının bu denetimin varlık nedenine uygun düşmeyeceği, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2015/13 sayılı "TRT bandrolleri" konulu Genelgesinde, genel olarak; 6552 sayılı Kanun ile 3093 sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanununda yapılan değişiklik uyarınca bandrol ücretlerinin, gümrük idarelerince ithalatta alınan gümrük vergileri ve diğer mali yükümlülüklerden ayrı olarak tahsil olunacağı, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğünce isteyen imalatçı ya da ithalatçı firmalara bandrollerin teminat mektubu karşılığında da verileceği, bu kapsamda, bandrole tabi eşyanın beyan edildiği serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescil anındaki bandrol bedelinin dahil olmadığı, özel tüketim vergisi hariç katma değer vergisi matrahı üzerinden bandrol ücretinin hesaplanacağı, bulunan bandrol ücretinin önce özel tüketim vergisi matrahına dahil edileceği, sonra özel tüketim vergisi tutarı ile birlikte katma değer vergisi matrahına ekleneceği açıklamasının yapıldığı, bu bakımdan; davalı idarenin, 3093 sayılı Kanunda yapılan değişikliğe istinaden, Kanunla getirilen kuralın uygulamasını temin etmek amacıyla tüm Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüklerine yönelik talimat içeren ve idarenin iç işleyişi ile ilgili olan davaya konu Genelgesinin, kural koyucu, yani düzenleyici olarak kabulüne ve iptali istemiyle açılan davanın esasının incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davayı incelenmeksizin reddetmiştir.

Davacı tarafından; davaya konu genelgenin üst hukuk normlarında yer almayan bir vergi yükümlülüğü getiren düzenleyici işlem olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi K1

Düşüncesi : Kamu gücüne dayanılarak kurulan, kesin ve yürütülmesi zorunlu, yani etkili olan ve düzenleyici olma niteliğini kural koymasından aldığı için normatif değer taşıyan düzenleyici işlem niteliğindeki davaya konu genelgenin, 2575 sayılı Kanunun 24'üncü maddesinin 1'inci fıkrasının (c) bendi uyarınca Danıştayda davaya konu edilebilmesinde hukuka aykırılık görülmediğinden, davaya konu genelgenin üst hukuk normlarına ve hukuka uygun olup olmadığı incelenerek uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken, düzenleyici idari işlemin bulunmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddi yolunda verilen Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca tebligat işlemleri tamamlandığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca karar verilmesine gerek görülmeyerek, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2015/13 sayılı "TRT bandrolleri" konulu Genelgesinin iptali istemiyle açılan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15'inci maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendi uyarınca incelenmeksizin reddine ilişkin Daire kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Danıştay Kanununun 24'üncü maddesinin 1'inci fıkrasının (c) bendinde; Bakanlıkların düzenleyici işlemleri ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere karşı açılacak iptal davalarının ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda görüleceği kurala bağlanmıştır. İdari bir işleme karşı ilk derecede Danıştayda dava açılabilmesi için işlemin, yürütülmesi gereken genel düzenleyici idari işlem niteliğini taşıması gereklidir. İdare hukuku ilkelerine göre düzenleyici işlemler, kamu gücüne dayanılarak kurulan, kesin ve yürütülmesi zorunlu olup düzenleyici olma niteliğini kural koymasından alan ve bu nedenle normatif değer taşıyan tek yanlı işlemlerdir.

İdarenin kendi görev alanı içerisinde Anayasa ve yasalara uygun olmak koşuluyla genel ve soyut nitelikte kurallar koymak için düzenleyici işlemler yapma yetkisi bulunmaktadır. Anayasada düzenleyici işlemler tüzük ve yönetmelikler olarak belirtilmiş ise de düzenleme yetkisi bununla sınırlı olmayan idareler, genelge, tamim, sirküler gibi değişik adlar altında da düzenleyici işlemler yapmaktadırlar. Danıştayın yerleşik kararlarında, idarenin, örgütlerine, mevcut mevzuat anlayışını bildiren, onlara hareket tarzlarını gösteren bu haliyle de üçüncü şahısların hak ve menfaatlerini ihlal etmeyen genelgelerinin idari davaya konu olamayacakları ancak, böyle bir tasarruf, hukuk alemine yeni bir unsur kattığı; ilgililerin subjektif haklarını, menfaatlerini ihlal ettiği takdirde iptal davasına konu edilebilecekleri kabul edilmektedir.

Bu itibarla, davaya konu edilen işlemlerin, düzenleyici işlem niteliğinde olup olmadığının tespitinde, işlemin adının ne olduğundan öte, içeriğinin nitelendirilmesi önem arzetmektedir.

Davaya konu yapılan Genelgede, bandrol bedellerinin, özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi matrahına dahil edilmesinde izelenecek usule ilişkin düzenlemeler getirildiği anlaşılmaktadır.

Kamu gücüne dayanılarak kurulan, kesin ve yürütülmesi zorunlu, yani etkili olan ve kural koymasından aldığı normatif değer nedeniyle düzenleyici işlem niteliği taşıdığı sonucuna varılan Genelgenin, 2575 sayılı Kanunun 24'üncü maddesinin 1'inci fıkrasının (c) bendi uyarınca Danıştayda davaya konu edilmesinde hukuka aykırılık görülmediğinden, Genelgenin üst hukuk normlarına ve hukuka uygun olup olmadığı incelenerek çözümlenmesi gereken davanın incelenmeksizin reddi yolunda verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Danıştay Yedinci Dairesinin, 22.12.2015 gün ve E:2015/6651, K:2015/7643 sayılı kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 25.5.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, Danıştay Yedinci Dairesinin kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.