2016/504 K. 2016/629 T. 25.5.2016

VDDK., E. 2016/504 K. 2016/629 T. 25.5.2016

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2016/504
Karar No.: 2016/629
Karar tarihi: 25.05.2016

İstemin Özeti : Davacı kurumun banka hesaplarına haciz konulması üzerine ihtirazi kayıtla ödenen tutarın iadesi istemiyle dava açılmıştır.

Mersin 2. Vergi Mahkemesi, 1.9.2009 gün ve E:2009/178, K:2009/939 sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, davalı idare sınırları içerisinde yer alan taşınmazlarına ilişkin 1.12.2006 tarihli başvurusu üzerine, kurumun emlak vergisinden muaf olduğu belirtilerek 2001 ilâ 2006 yılları arasında ödenen emlak vergisinin 6.457,94 lirasının 22.5.2007 tarihinde iade edildiği, İçişleri Bakanlığının 17.9.2007 tarih ve 2007/87 sayılı Genelgesi ile davacı kooperatifin kendi hizmet binaları dışındaki taşınmazlarının emlak vergisine tabi olduğunun bildirilmesi üzerine 10.11.2008 ve 28.11.2008 tarihli işlemler ile davacıdan emlak vergilerinin ödenmesinin istenildiği, her hangi bir ödemede bulunulmaması üzerine bilâ tarih ve 203339 takip numaralı ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmesi neticesinde açılan davada, Mersin 1. Vergi Mahkemesinin 31.3.2009 gün ve E:2009/122 sayılı kararı ile yürütmenin durdurulmasına karar verildiği, bu aşamalar devam ederken davacı adına 4.2.2009 tarih ve 203339 takip numaralı haciz varakası düzenlenmesi üzerine davacı tarafından 19.2.2009 tarihinde ihtirazi kayıtla ödemenin yapıldığının anlaşıldığı, vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile 6183 sayılı Yasadan doğan uyuşmazlıklarda kesin ve yürütülmesi gereken işlemin ancak, verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi, tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin yapılmış olması, tahakkuku tahsile bağlı vergilerde bunların tahsil edilmesi, ödeme emrinin tebliği, ihtiyati haciz ve haciz uygulaması, düzeltme ve şikayet başvurularının yetkili makamlarca reddedilmesi durumlarında ortaya çıktığı, olayda, davacı tarafından yukarıda sözü edilen işlemlerden her hangi biri dava konusu yapılmamış olup, ihtirazi kayıtla ödenen tutarın iadesi ile buna yönelik uygulama işleminin iptali istenilmiş ise de bu isteme yönelik öncelikle davalı idareye yapılacak başvuru üzerine tesis edilecek olumsuz işleme karşı dava açılabileceği, 24.6.2009 tarihli ara kararına verilen cevaptan bu yola başvurulmadığının anlaşıldığı, dolayısıyla ortada idari davaya konu edilebilecek bir işlem bulunmadığı, nitekim Danıştay Üçüncü Dairesinin 2.3.2009 tarih ve E:2007/2015, K:2009/577 sayılı kararının da aynı yönde olduğu gerekçesiyle davayı incelenmeksizin reddetmiştir.

Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi 25.4.2013 gün ve E:2009/8893, K:2013/4047 sayılı kararıyla; davalı idarece yapılan tahsilat işlemi, diğer bir ifadeyle davacı kurum tarafından ihtirazi kayıtla ödenen tutar, davacının mal varlığında (patrimuanında) azalmaya sebep olması nedeniyle davacının hukukunu doğrudan etkileyecek nitelikte sonuçlar doğurması nedeniyle icrai işlem vasfını kazandığı gerekçesiyle kararı bozmuş; davalı idarenin karar düzeltme istemini reddetmiştir.

Mersin 2. Vergi Mahkemesi, 27.11.2015 gün ve E:2015/1072, K:2015/1793 sayılı kararıyla; aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

Davacı tarafından; kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem olan haciz işlemine karşı doğrudan dava açılabileceği ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulüyle, ısrar kararının Danıştay Dokuzuncu Dairesinin, bozma kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Mersin 2. Vergi Mahkemesinin 27.11.2015 gün ve E:2015/1072, K:2015/1793 sayılı ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

Bu nedenlerle, temyiz isteminin reddine, 25.5.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY

Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dokuzuncu Dairesinin bozma kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.