2016/510 K. 2016/587 T. 11.5.2016

VDDK., E. 2016/510 K. 2016/587 T. 11.5.2016

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2016/510
Karar No.: 2016/587
Karar tarihi: 11.05.2016

İstemin Özeti : 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 103'üncü maddesinde yer alan ve 5479 sayılı Kanunla değiştirilen gelir tarifesinin, 40.000 YTL için 9.190 YTL ibaresinden sonra gelen "fazlası %35 oranında" ibaresini ücret gelirleri yönünden iptal eden Anayasa Mahkemesi kararına dayanılarak, belirtilen dilimi aşan ücret ödemelerinin %27 oranında tevkifata tabi tutulması gerektiği ihtirazi kayıtla verilen Aralık 2009 dönemine ait muhtasar beyanname üzerine tahakkuk ettirilen gelir (stopaj) vergisinin 311.694,94 TL'sinin kaldırılması ve iadesi istemiyle dava açılmıştır.

Adana 1. Vergi Mahkemesi 29.7.2010 gün ve E:2010/343, K:2010/1108 sayılı kararıyla; ihtirazi kayıtla iadesi istenen verginin Kasım 2009 ve önceki dönemlere ait olduğu anlaşılan 247.962,71 TL’ye isabet kısmı yönünden davanın süresinde açılmadığı, Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararı uyarınca ihtirazi kayıtla verilen muhtasar beyannameye istinaden Aralık 2009 dönemi ücretleri üzerinden tahakkuk eden verginin %27'yi aşan kısmının kaldırılması ve verginin, mükellefi olan ücretlilere iade edilmek üzere ret ve iadesi gerektiği gerekçesiyle tahakkuk eden verginin 247.962,71 TL'ye isabet eden kısmı yönünden davayı reddetmiş, 63.732,23 TL'ye isabet eden kısmının kaldırılması ve çalışanlara ödenmek üzere davacıya iadesine karar vermiş, davacı vekili lehine vekalet ücretine hükmetmiştir.

Vergi idaresinin temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 22.5.2012 gün ve E:2010/6962, K:2012/1903 sayılı kararıyla; Vergi Mahkemesi kararının; tahakkuk eden verginin 63.732,23 TL'ye isabet eden kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairelerince de uygun görüldüğü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2'nci maddesinin 2'nci fıkrasında idari yargı yetkisinin, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlandırıldığı; 28'inci maddesinin1'inci fıkrasında da idari yargı yeri kararlarının gereklerine göre idarenin, işlem tesis etmek veya eylemde bulunmak zorunda olduğunun kurala bağlandığı, sözü edilen hükümler uyarınca yargılama sırasında davacı şirketin çalışanlarının ücret gelirleri üzerinden yapılan kesintinin hukuka uygun olup olmadığının denetlenmesi; işlemin hukuka aykırı düştüğünün saptanması halinde, tahakkuk fişinin dava konusu edilen kısmının iptaliyle yetinilmesi gerektiği, 2577 sayılı Kanunun 28'inci maddesinin 1'rinci fıkrası uyarınca bu yöndeki kararın gereğini, oluşan hukuki durum çerçevesinde ve vergilendirme koşullarına göre yeniden bir tahakkuk yapmak suretiyle yerine getirecek olanın idare olduğu, bu yetkinin; hukuka aykırı olduğu tespit edilen tutarın ilgilisine iadesine karar verilmek suretiyle vergi mahkemesince kullanılmasının yargılama usulüne aykırı düştüğü, 2577 sayılı Kanunun 31'inci maddesinin göndermede bulunduğu Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323'üncü maddesinde, takdir olunacak vekil ücretlerinin yargılama giderlerinden olduğunun belirtildiği, aynı Kanunun 326'ncı maddesinde ise kanunen açık olan haller dışında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen tarafa yükleneceğinin öngörüldüğü, Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararı nedeniyle tahakkuk işleminin sonradan hukuka aykırı hale gelmesinde davalı idareye kusur yüklenemeyeceğinden, davacı vekili lehine vekalet ücreti takdir edilmesinde de hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle kararın, tahakkuk eden verginin 63.732,23 TL'lık kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen temyiz istemini reddetmiş, verginin ret ve iadesi ile vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkralarını bozmuş, davacının karar düzeltme istemini reddetmiştir.

Bozma kararı üzerine Adana 1. Vergi Mahkemesi, 13.5.2015 gün ve E:2015/849, K:2015/494 sayılı kararıyla; kararın tahakkuk eden verginin 63.732,23 TL'lık kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının kesinleştiğini saptadıktan ve iade istemine ilişkin olarak hüküm fıkrasında bozma kararına uyduğunu belirterek bu kısım yönünden davayı incelenmeksizin reddettikten sonra davacı vekili lehine vekalet ücreti ödenmesinde ısrar etmiştir.

Davalı idare tarafından; Anayasa Mahkemesinin iptal kararı öncesi yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılan işlemler nedeniyle kendilerinin kusurlu kabul edilemeyeceği ileri sürülerek kararın; ısrara ilişkin hüküm fıkrasının bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Adana 1. Vergi Mahkemesinin 13.5.2015 gün ve E:2015/849, K:2015/494 sayılı kararının, ısrara ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

Bu nedenlerle, temyiz isteminin reddine, 11.5.201 gününde oybirliğiyle karar verildi.