2016/515 K. 2016/630 T. 25.5.2016

VDDK., E. 2016/515 K. 2016/630 T. 25.5.2016

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2016/515
Karar No.: 2016/630
Karar tarihi: 25.05.2016

İstemin Özeti : Davacı adına, 2002 yılına ait bir kısım alış belgelerinin sahte olduğu yolunda düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca aynı yılın Kasım, Aralık dönemleri için re'sen salınan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.

İstanbul 6. Vergi Mahkemesi, 20.3.2009 gün ve E:2007/3835, K:2009/930 sayılı kararıyla, tarhiyatı kaldırmış, davacı lehine 8.686,40 lira vekalet ücretine hükmetmiştir.

Vergi idaresinin temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi, 25.10.2013 gün ve E:2009/6317, K:2013/8929 sayılı kararıyla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddiaların, kararın, cezalı tarhiyatın F1 Tarım Ürünleri İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, F2 Reklam Organizasyon Medikal İnşaat Turizm Basım Yayın Sanayi Ticaret Limited Şirketi ile K1'den alınan faturalara isabet eden kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmediği, F3 Nakliyat İnşaat Otomobil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, F4 İnşaat Malzemeleri Nakliyat Hafriyat Petrol Ürünleri Otomobil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile F5 Sosyal Hizmetler Gıda Tekstil Turizm Taahhüt Limited Şirketi hakkındaki tespitler söz konusu faturaların gerçek bir mal veya hizmet alımı karşılığı olmadığını gösterdiğinden cezalı tarhiyatın bu faturalara isabet eden kısmının kaldırılmasında hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine karar vermiş; davalı idarenin karar düzeltme istemini süre aşımı nedeniyle reddetmiştir.

İstanbul 6. Vergi Mahkemesi, 17.9.2014 gün ve E:2014/1661, K:2014/1526 sayılı kararıyla; ilk kararının, tarhiyatın kaldırılmasına ilişkin kesinleşen hüküm fıkrasını saptadıktan sonra; Danıştay Dokuzuncu Dairesinin bozma kararına uymak suretiyle diğer faturalardan kaynaklanan tarhiyat yönünden davayı reddetmiş, davanın kesinleşen kısmını da dikkate almak suretiyle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına ve taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar vermiştir.

Tarafların temyiz istemlerini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi, 10.3.2015 gün ve E:2015/1222, K:2015/896 sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmesi nedeniyle haksız çıkan davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmek suretiyle verilen kararda hukuka uyarlık bulunmadığı, otuz günlük yasal temyiz süresinin geçirilmiş olması nedeniyle davacının temyiz isteminin incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle kararın vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasını bozmuş, davacının temyiz istemini süre aşımı nedeniyle reddetmiştir.

İstanbul 6. Vergi Mahkemesi, 26.10.2015 gün ve E:2015/1949, K:2015/2498 sayılı kararıyla; ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak; avukatlık (vekâlet) ücretinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323/1-ç maddesinde açıkça belirtildiği üzere yargılama giderlerinden olduğu, bu itibarla, diğer yargılama giderleri gibi müstakil bir varlığı olmayan ve ait olduğu davanın konusunu teşkil eden hak ve alacağa sıkı bir surette bağlı fer'i haklar içinde yer aldığı, fer'i hakların sonuçlandırılması ve karara bağlanmasının, asıl hakkın sonuçlandırılmasına ve karar verilmesine bağlı olacağı, asıl hakkın sonuçlandırılması ve karara bağlanması ile tarafların haklılık durumu ve dolayısıyla fer'i nitelikteki yargılama giderlerinin nasıl paylaştırılacağının ortaya çıkacağı, bozma üzerine verilen kararın asıl hakkın sonuçlandırılması ve karar verilmesi niteliğinde bir karar olduğu, anılan niteliği gereği söz konusu kararda diğer yargılama giderlerinde (posta masrafları vb) olduğu gibi vekalet ücretine de davanın sonuç itibarıyla nihai durumu (dolayısıyla tarafların haklılık durumu) dikkate alınarak yeniden hükmedilmesi gerektiği, diğer yandan bozma üzerine verilen kararlarda yargılama giderlerinden olan vekalet ücreti ile ilgili olarak belirtilen şekilde hüküm kurulmasının tarafların nihai planda ödeyecekleri ya da kendilerine ödenmesi gereken yargılama giderlerini ve başvurmak durumunda kaldıklarında icraya koyacakları tutarları net olarak görmelerine imkan sağlayarak bu konuda doğacak karışıklıkların önüne geçeceği, nitekim Danıştay Dördüncü Dairesinin 3.6.2013 gün ve E:2013/2333, K:2013/4022 sayılı kararının da bu yönde olduğu gerekçesiyle ısrar etmiştir.

Davalı idare tarafından; davanın reddine hükmedilmiş olmasına rağmen davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul hükümlerine aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan İstanbul 6. Vergi Mahkemesinin 26.10.2015 gün ve E:2015/1949, K:2015/2498 sayılı ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

Bu nedenlerle, temyiz isteminin reddine, 25.5.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.