2016/5272 K. 2019/1871 T. 25.2.2019

11. CD., E. 2016/5272 K. 2019/1871 T. 25.2.2019

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/5272
Karar No.: 2019/1871
Karar tarihi: 25.02.2019
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Vergi usul Kanununa Muhalefet

HÜKÜM : Mahkumiyet

... Çelik San.Tic.Ltd.Şti.’nin yetkilisi olan sanığın, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlendiği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, bahse konu şirketin resmi olarak yetkilisi olmakla birlikte, şirketi idare etmesi için kayınbiraderi olan ... ’e vekalet verdiğini, şirket işlerinin ... tarafından yürütüldüğünü söylemesi nedeniyle, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından;

1- 2007 ve 2008 takvim yıllarına ait faturaların, kullanan şirketlerden ve bağlı bulunduğu vergi dairesinden araştırılarak dosyaya getirtilmesi, faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını, ... ’e ait olduğunu söylemesi halinde; ... ’ün açık kimlik ve adres bilgileri sanıktan da sorulmak suretiyle tespit edilip, bu kişinin CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenilmesi, faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, vekaletnamenin araştırılarak, bulunması halinde incelenmesi ve onaylı bir suretinin dosya içine konulması,

2- ... de faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylediği takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa veya bu kişiye ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,

3- Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ya da belirtilen kişiye ait olmadığının anlaşılması halinde ise;

a) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediği ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,

b) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,

c) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,

Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,

4- Kabule göre de;

a) Sanık hakkında sahte fatura düzenleme suçundan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/b-1 maddesi uyarınca dava açılarak cezalandırılması talep edildiği halde, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan Vergi Usul Kanunu'nun 359/b-1 maddesinin 2 kez uygulanması suretiyle CMK'nin 226. maddesine muhalefet edilmesi,

b) Sanığın 2007 takvim yılında Ocak ve Aralık ayları arasında matrahlı KDV beyannamesi vermesi nedeniyle, her iki takvim yılı açısından da faturaların birden fazla olup olmadığı araştırılarak, zincirleme suçla ilgili TCK'nin 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,

c) Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53/3. maddesi uyarınca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendindeki hak yoksunluğunun uygulanamayacağının gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 25.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.